08 Temmuz 2020 00:34

New York işgal eylemi: Bir karşı kültür oluşturma deneyimi

İşgal eyleminde yapılan tartışmaların siyasal niteliği ve eylemi örgütleyen gençlerin işgal alanını bir karşı kültür alanı olarak değerlendirmeleri eylemlerin birikimini yansıtıyor.

Fotoğraf: Ekim Kılıç/Evrensel

Paylaş

Ekim KILIÇ
New York

ABD’nin New York kentinde 22 Haziran pazartesi günü kiracı eylemleriyle başlayan hafta, ırkçılık ve polis şiddetine karşı başlayan halk protestolarının çeşitli sosyal ve ekonomik talepler etrafında şekillenerek devam etmesi eğilimini devam ettiriyordu.

Ancak hemen ertesi günü haksız yere hapse atılmışlar ve hapishanelerin kapatılması için mücadele veren New York Vocal ve birkaç örgütün daha öncülük ettiği veya sonradan katıldığı bir işgal eylemi örgütlendi. New York belediye binası önündeki meydansı küçük parkta, gençler işgal eylemi başlattı.

Gençler, 30 Haziran’da yapılacak olan New York Belediye Meclisi bütçe görüşmelerinde kentin polis teşkilatına ayrılan bütçeden 1 milyar dolar kesilerek eğitime, sağlığa ve diğer toplumsal alanlara yatırılmasını talep ediyorlardı. 30 Haziran akşamüstü belediye meclisinde alınan karar beklenen gibi oldu. Meclis 1 milyar dolar kesinti yaptı. Ancak, örneğin, kesilen 1 milyarın bir kısmı “Eğitime gidiyor” denilerek okullarda görevli polislere ayrıldı. Eylemin başını çeken gruplar o günden sonra enerjilerini sadece bir yere değil, kendi topluluklarına ve mahallelerine harcamak amacıyla parktan ayrıldılar. Ayrılış nedenlerini “Özgür Siyah Radikaller” imzasıyla yayımladıkları bir bildiride ifade ettiler. Ancak diğer eylemciler belediye tarafından aldatıldıklarını hissettikleri için işgal protestosuna devam ettiler.

KARŞI KÜLTÜR ALANI

Bu işgal protestosu birçok yönüyle ilginçti. 2 hafta boyunca takip ettiğimiz eylem, protesto sürecinin gençlik öncülüğündeki önemli bir sosyal yüzünü gösteriyordu. İşgali örgütleyenlerin çoğunluğu New Yorklu komünist, sosyalist, anarşist, sosyal demokrat ve liberal gençlerdi. Geldikleri çeşitli etnik kesimler, yaptıkları tartışmaların siyasal niteliği ve beraberinde işgal alanını bir karşı kültür alanı, güvenli alan olarak değerlendirmeleri eylemlerin birikimini yansıtıyordu.

Görüştüğümüz gençler, kapitalizmden farklı biçimlerde mağdur olmuş kesimlerin bir platformu olan işgal eylemini, bir ’68 eylemine benzetti. Alternatif, hippi hatta nihilist tanımlarla buluşan bu kavram özgürleştirici tavrının yanında pasifist bir açmaz da taşıyor. Ancak gönüllülük usulüne dayanan güvenlik, yemek dağıtım ve organizasyon işleri birbirini daha önce hiç tanımayan gençler tarafından dakikalar içersinde örgütlendi komiteler kuruldu, siyasal tartışmalar yapıldı. Bunlar, bu yazı yazıldığında hâlâ devam ediyordu.

Wall Street’i İşgal Et (Occupy Wall Street) hareketi deneyimini yaşayanlar, bu işgalin önceki hareketten daha hızlı yol aldığını ifade ettiler.

TARTIŞMALAR

Gençler akşamları kurdukları forumlarda farklı kesimlere söz vererek veya atölyelerde taleplerini tartıştılar. Örneğin engelli hakları konusunda kadın bir konuşmacı akşamüstü kurulan forumlarda bir konuşma yaptı. Engelliler için adaletin ittifak siyaseti sayesinde garantiye alınabileceğini ifade ederek dinleyicilerden destek ve görünürlük talep etti. Engelli haklarını sahiplenmenin kapitalizm karşıtlığıyla alakalı olduğunu da vurguladı.

Bir ‘Strateji planlama’ atölyesinde Amerika’nın Demokratik Sosyalistlerinden Polis Teşkilatının Kaldırılması Yanlıları Grubu (DSA Abolitionist Caucus) ağırlıktaydı. Tartışılan talepler arasında birçok şey vardı. Belki en önemlilerinden birisi ABD emperyalizminin katliamlarına vurgu yapılması; ABD’nin Ortadoğu’dan çekilmesi talebiydi.

Bir diğer talep ise “Polis teşkilatının tamamen lağvedilmesi”. Talebin uygulanabilirliği bir yana, ilerici gençlerin, özellikle beyaz ya da orta sınıflardan diyebileceğimiz gençlerin talebi savunması dikkat çekti. Teşkilatın işlemediğini, ve halihazırda yapamadığı görevlerin topluluklar ve sosyal işçiler tarafından yeniden örgütlenebileceğini söylediler.

1 Temmuz Çarşamba sabahı ise işgale esas öncülük edenler alandan ayrıldı. Geride kalanlar “Kalalım mı kalmayalım mı” sorusu etrafında uzun zaman harcadılar. Eylem boyunca her gün yağan ve zaman zaman doluya çeviren yağmurun olumsuz etkisini de unutmamak gerekiyor. Özellikle azınlık halklardan genç kadınlar kalma taraftarıydı. Tartışmaların sonunda sayısı oldukça azalmasına rağmen devam kararı alındı.

İŞÇİ ZİYARETLERİ

Gençlere işçilerden de destek vardı. İlk günlerde New York kenti kamu emekçileri eylem alanına ziyarette bulundular. 30 Haziran belediye bütçe görüşmelerinin yapıldığı gün “İşçi Demokrasisi İçin Sendikalı İnşaat İşçileri”nden işçiler alanı ziyaret etti. Belediyedeki görüşmelerin ve akabindeki bütçe kesintilerinin kendilerini de ilgilendirdiğini söylediler. Belediye sadece polisten bütçe kesmiyor binlerce kamu emekçisini işten çıkaracak kesintilere de gidiyordu. Emekçiler yaptıkları konuşmalarda inşaat patronlarının büyük vergi indirimleri aldıklarını, ama işçilere gelince sendikal örgütlenme hakkı bile tanınmadığını vurguladılar. Sendika üyesi kadın bir inşaat işçisi ise o gün neden orada olduklarını özetledi: “Bizim inşa edeceğimiz çok şey var, ama polis devleti değil” dedi.

SİYAH GENÇ KADINLARI

İşgal eyleminin dikkat çekici bir yanı siyah genç kadınların etkisi oldu. Bir forumda siyah genç kadınların “En çok siyah erkeklerden çektikleri” belirtilince tartışma çıktı. Siyah erkeklerin tepki göstermesi üzerine beyaz genç kadınlar kız kardeşlerini destekledi. Bunun üzerine siyah bir kadın “Siyah kadın deneyiminin” özgürce ifade edilmesi ve dinlenmesi gerektiğini vurguladı ve olgunlaşma için “Rahatların bozulması” gerektiğini ifade etti.

Bütün bu anlamlarıyla işgal eyleminin örgütlülüğü; paylaşımcılığı, kardeşleşmeyi, özgürleşmeyi savunan çizgisi ve yoğun politik tavrı onu pasifist bir karşı kültür merkezi yapmaktan çok önemli bir deneyim ve protestoların anlayış olarak ne boyutta olduğunun bir aynası olarak ortaya koydu. Özellikle en güçlü ve en zayıf haliyle “Beyaz olmayan” genç kadınların öncü tavrı sokaklara çıkanlar arasında belki de en çok “Nefes alamayan” kesmi de bizlere göstermiş oluyor.

ÖNCEKİ HABER

Türk-İş: Denetimler artırılmalı, kurallara uymayan işletmeler cezalandırılmalı

SONRAKİ HABER

Irak’ta siyasi yorumcu Hişam Haşimi suikast sonucu yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...