07 Temmuz 2020 00:44

Protestolar 7. haftasında: ABD tarihinin en büyük hareketi olabilir

Araştırma şirketlerine göre, 15 ila 26 milyon kişi ABD çapındaki ırkçılık ve polis şiddeti karşıtı protestolara katıldı. NY gazetesi “Ülke tarihih en büyük hareketi olabilir” yorumları yaptı.

Fotoğraf: Tayfun Coşkun/AA

Paylaş

Ekim KILIÇ
New York

Batı dünyasını sarsan günlerin yaşandığı ABD’de halk protestoları yedinci haftasına giriyor, ikinci ayını bitirmeye yaklaşıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın koronavirüs ve karantina önlemlerine dair umarsız açıklamaları ve seçimler öncesi Demokrat Partili adayların ön seçimlerde yarışması arasında eylemler, bütün canlılığı ile devam ediyor. Örneğin New Yorklu aktivistler, geçtiğimiz hafta yaptıkları bir açıklamada, kentin 1 ay boyunca durmaksızın eylemde olduğunu belirtti. En ücra kasabalarda bile irili ufaklı protestoların hâlâ devam ediyor olduğu da görülüyor.

New York Times gazetesinde 3 Temmuz’da çıkan bir haberde, “ABD tarihinin en büyük hareketi olabilir” yorumu yapıldı. Ayrıntılı istatistiksel bilgilerin yer aldığı haberde, örneğin, sadece 6 Haziran günü yarım milyon insanın ABD’nin 550 ayrı yerleşim biriminde eylemde olduğu bilgisi verildi.

Dört araştırma şirketinin haziran başı ve ortası baz alınarak tuttuğu istatistiklerde 15 ila 26 milyon vatandaşın ABD çapında eylemlere katıldığı belirtiliyor. İyi örgütlenmiş bir eylem olan 2017 Kadınlar Yürüyüşü, bir günde 3 ila 5 milyon arası insanı sokağa dökmüştü. Bir Times analizine göre ise 26 Mayıs’tan beri ABD’de toplam 4 bin 700 gösteri düzenlenmiş. Haberdeki istatistiklere göre eylemler, 2 bin 500 kasaba ve büyük kent merkezinde gerçeleştirilmiş.

Bu süreçte, halkı motive eden bir haber de New York 14’üncü Kongre Seçim Bölgesi’nden geldi. Garsonluk yaparken bir yıl önce seçimlerde aday adayı olan ve seçilen, Demokrat Sosyalistler tarafından da desteklenen Alexandria Ocasio-Cortez, yüzde 19’a karşı yüzde 73’lük oy oranıyla eski Cumhuriyetçi şimdi Demokrat Aday Michelle Caruso-Cabrera’ya karşı büyük bir zafer kazandı. Çeşitli sermaye kesimlerinin seçilmemesi için uğraştığı Ocasia-Cortez, böylece, 2018 ön seçimlerinde Demokrat Parti içindeki en güçlü 4. isim olarak nitelendirilen Joe Crowley’e (20 yıl aynı bölgeden Kongre temsilciliği yapmıştı) karşı kazandığı başarıyı “şans” olarak nitelendirenlerin argümanlarını tam anlamıyla çürütmüş oldu.

POLİSLER ŞİDDETE GERİ DÖNDÜ

Öte yandan ırkçı grupların ve polislerin çeşitli yerel bölgelerdeki provokasyonları eksik olmuyor. Bir süredir protestolara karşı sessiz kalan kolluk kuvvetleri, son 2 haftadır tekrar orantısız şiddet kullanmaya başladı.

28 Haziran Pazar günü Detroit polis teşkilatından bir memurun göstericilerin yolu kesmesi üzerine ekip otosunu insanların üzerlerine sürmesi, yine aynı gün, on yıllardır yapılan ve son iki yıldır tekrar radikalleşen LGBT+ Onur Yürüyüşü’ne polisin şiddetli saldırısı; polislerin yer yer protestoculara saldırıları ve ateşli silahlarla “Mavi Yaşamlar (Polisler) Önemlidir” yazılı sembollerle gövde gösterisi yapmaları öne çıkan bazı örnekler.

Pazar günü 51’incisi düzenlenen Onur Yürüyüşü siyasal olarak önemliydi. Artık “Kuir Kurtuluş Yürüyüşü” olarak düzenlenen yürüyüşe son iki yıldır “Onurda Hak İddia Et” adlı koalisyon, muhalif platformuyla öncülük etmeye çalışıyor. Bu yıl 50 bin kişiyi New York sokaklarına döken yürüyüşe öncülük eden bu koalisyon, polisle ve diğer iktidar güçleri ile iş birliği yapmıyor, Onur Yürüyüşü’nün radikal özüne dönmesi gerektiğini savunuyor. Onur Yürüyüşleri’nde New York Polis Teşkilatının gökkuşağı bayraklı arabalarla bir kortej halinde katılması son yıllarda oldukça tepki çekiyordu.

Geçtiğimiz haftalarda medyaya yansıyan gerek Seattle “İşgal Bölgesi”ne arabalı saldırı, gerekse St. Louis’de malikane sahibi avukat bir çiftin silahlarla eylemcilere gözdağı vermeye çalışmaları ırkçıların ve mülk sahibi sınıfların hiçbir şeyden çekinmediklerini gösteriyor.

Bu arada Seattle’da üzerlerine araba sürülen kadınlardan Summer Taylor’ın önceki gün  hastanede yaşamını yitirdiği açıklandı. Son olarak pazar günü ABD’nin 19. yüzyılda köleliğin kaldırılmasını savunan fikir önderlerinden siyah Amerikalı Frederick Douglass’ın New York eyaletinin Rochester şehrinde bulunan heykeli “Kimliği belirsiz kişilerce” tahrip edilerek yakındaki bir nehre atıldı.

MÜCADELE HENÜZ KAZANILMADI

Heykellerin kaldırılması, irili ufaklı polis reformları ve çeşitli cinayetlerden sorumlu polis memurlarının yargılanması haberleri gelse de gösterilerde polise direnenlere ya da heykellere zarar verenlere ağırlaştırılmış hapis cezaları veriliyor. Ayrıca New York polis teşkilatı, protestoların ilk haftası Brooklyn’de eylemcilerin üzerine arabalarını süren polis memurlarını savundu ve yapılan reformlarda bile çeşitli Ali Cengiz oyunlarının döndürülmesi, iktidarla halk güçleri arasındaki mücadelenin çetinleşeceğinin göstergesi.

ABD Başkanı Trump’ın, Rushmore Tepesi’ndeki başkanlık mitinginde kullandığı bölücü kültürel savaş dili bunun siyasal alanda ifadesi oldu. Anketlerde düşüş gösteren ve kitlesel can alan koronavirüs salgınını kontrol altına almayı başaramayan Trump, “Amerikan değerlerini zayıflattığını ve tarihi silmeyi amaçladığını” ileri sürdüğü  “Yeni sol-sol faşizm”e karşı savaş açtığını ilan etti.

Trump, “Milletimiz tarihimizin silinmesi, kahramanlarımızın karalanması, değerlerimizin silinmesi ve çocuklarımızın indoktrine edilmesi için yürütülen acımasız bir kampanyaya şahit oluyor. Kızgın çeteler kurucularımızın heykellerini yıkmaya, en kutsal anıtlarımızı tahrif etmeye ve şehirlerimizde şiddetli bir suç dalgası ortaya çıkarmaya çalışıyorlar” dedi.

Trump’ın bu konuşmaları boşuna değil. 4 Temmuz ABD Bağımsızlık Günü’nde de devam eden protestolarda öne çıkan tema, tüm Amerikalıların özgür olmadığı gerekçesiyle “Kutlamayı reddediyoruz” tutumu oldu. Protestocular, cumartesi günü Chicago, Washington, Los Angeles ve ABD’nin bir düzineden fazla kent ve kasabasında mitingler, yürüyüşler ve oturma eylemleri düzenlediler.

YENİ BİR PROTESTO DALGASI GELEBİLİR

ABD’de sosyal duruma baktığımızda ise işsizliğin arttığı ve binlerce emekçi için evsizliğin kapıda olduğu görülüyor. Kiralarını ödeyemeyenlere yönelik tahliye kararları salgın döneminde askıya alınmıştı. Eyaletlerde ev tahliye mahkemeleri açıldı ve tahliye kararlarının uygulamaya geçmesiyle temmuz ve ağustos ayı boyunca yeni bir protesto dalgasının gelebileceği öngörülüyor.

Bu arada New York kentinin en büyük eğitim kurumu New York Şehir Üniversitesinin (CUNY) kemer sıkma politikaları sonucu 2 bin 800 öğretim görevlisini işten çıkardığı gündeme geldi. Akademisyenler sendikası PSC, CUNY’ye dava açtı. Üniversite normalden daha fazla insanı yıl sonu işten çıkararak pandemi ortasında mağdur etti.

SİYAHLARDAN SİLAHLI GÖVDE GÖSTERİSİ

Bu kadar gerilimin ortasında ilginç bir haber de Georgia eyaletinin “Stone Mountain Parkı”ndan geldi. Ağır silahlarla donanmış 1000 kadar siyah, kendilerine “Oyun Oynamıyoruz Burada Koalisyonu” (Not F*cking Around Coalition) adını verdikleri örgütlenme ile gövde gösterisi yaptı.

Yerel yetkililerin aktarımlarına göre barışçıl ve düzenli geçen eylemde göstericiler ABD’deki en büyük (kölelik yanlısı) Güney Konfederasyonu heykeli olan ve Atlanta’nın yanında bulunan taşa kazınmış Konfederasyon Başkanı Jefferson Davis, Güney Generalleri Robert E. Lee ile Stonewall Jackson silüetlerinin kaldırılmalarını talep ettiler.

ÖNCEKİ HABER

İsveç Gazeteciler Federasyonu’ndan Türkiye’nin iade taleplerine tepki

SONRAKİ HABER

HDP Grup Başkanvekili Oluç: Türkiye’ye Burhan Kuzu hukuku dayatılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...