22 Haziran 2020 00:25

Sanat Ambalaj işçileri isyanda: Ölmek istemiyoruz

Sanat Ambalaj işçileri, her gün en az iki arkadaşlarının yüksek ateşten hastaneye kaldırıldığını ve şu ana kadar 6 arkadaşlarının Kovid-19’a yakalandığını iddia etti. 20’nin üzerinde işçi ise raporlu.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Umut YEĞİN
Antep

Gaziantep Başpınar 5. Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) bulunan Sanat Ambalaj işçileri, her gün en az iki arkadaşlarının yüksek ateşten hastaneye kaldırıldığını ve şu ana kadar 6 arkadaşlarının Kovid-19’a yakalandığını iddia etti. 20’in üzerinde işçi ise raporlu. Yetkililere seslenen işçiler, “Ölmek istemiyoruz” dedi. Personel Sorumlusu Ömer Enginkuzucu ise “Alınması gereken önlemleri fazlasıyla alıyoruz. Kimsenin zorla çalıştırıldığı bir durum yok. Rapor alabilen alıyor. Bir yaptırım uygulamıyoruz. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ‘Üretimi durduramayız’ diye açıklaması oldu. Şimdi burada işverenler n’apsın” dedi.

"BİR İŞÇİ YÜKSEK ATEŞLE ÇALIŞIYORDU"

Şu ana kadar 6 arkadaşlarında koronavirüs tespit edildiğini ve vaka sayısının her geçen gün arttığını söyleyen bir işçi, “Her gün en az 2 kişi yüksek ateş şikayetiyle hastaneye gönderiliyor. Karantinaya alınıyorlar. Gözümüzün önünde oluyor bunlar. Beraber çalışıyoruz istemesek de temasımız oluyor. Dün gece bir işçi yüksek ateş ile çırpına çırpına, kıvrana kıvrana çalışıyordu. Ambulans gelip götürdü. Burada can güvenliğimiz yok. Korkuyoruz. İşçinin köle gibi görüldüğü bu düzene karşı durmak istiyoruz. Fakat sesimizi duyuramıyoruz. Sesimizi duyurun lütfen korkuyoruz” diyerek korkularını dile getiriyor.

"İŞE GİTMESEK İKİ YEVMİYE KESİLİYOR"

Fabrikada bilinen vakalara rağmen önlem alınmadığını söyleyen bir başka işçi, “Yaptıkları tek şey maskenizi takın demek. El sabunu yok çoğu zaman. Serviste 20 kişi otururken, çay içtiğimiz 10 dakika istirahat ettiğimiz yere 8 kişiden fazla almıyorlar. Yasak. Ayakta sigaramızı içip tekrar işimize dönüyoruz. İşe gitmesek iki yevmiye kesiliyor, işe gitsek virüs var. Pazar günü zorunlu mesaiye gelmeyenlerin ise 3 yevmiyesi kesiliyor. Yani 3 gün bedava çalışıyorsun. Resmi tatil denen bir şey yok, mecburi geliyoruz” diyor. Koronavirüse karşı önlem almak yerine fabrikada sakal ve bıyık uzatmanın yasaklandığını ve kontrol yapıldığını belirten işçi, “Bunca şey ile ilgilenmezken takıldıkları tek şey sakal. Sakalı uzun olanı eve gönderiyor, iki yevmiyesini kesiyorlar. Böyle bir iş kanunu yok. Böyle bir hakları yok. Ben günlük 70 liraya çalışan bir insanım ama bir sakal yüzünden 2 günlük paramı kesebiliyorlar” diyerek yapılan uygulamaya tepki gösteriyor.

"ÖLMEK İSTEMİYORUM"

İşçilerin işinden olmamak için rapor almaya uğraştığını belirten başka bir işçi ise, “Dün ben de hastaneye gidip durumu anlatıp rapor almak istedim ama veremeyeceklerini söylediler. Başka bir hastaneye yönlendirdiler. Orada da ancak test pozitif çıkarsa 14 gün rapor verebileceklerini söylediler. Virüs varsa 14 gün verebiliyorlarmış. Şimdi biz çalışmazsak olmuyor, çalışsak ölmekten korkuyoruz. Yetkili kişilerin gelmesini istiyoruz ama kimse gelmiyor. Bu patronun arkası çok sağlam. Kendine güveniyor yani. ‘Bize kimse bir şey yapamaz’ hesabı güdüyorlar. İşyeri yönetimi ‘Ölüm de olsa kapatılmayacak’ dedi. İdari personele bulaşana kadar kapatmayacaklar fabrikayı. Artık gidip söyledik ‘Ölmek istemiyoruz’ dedik. 14 gün kapansın yani ne olacak. Ama adamın gözünü para bürümüş. Korkuyorum, pisi pisine ölmek de... Yetkililere sesleniyorum, ben 36 yaşındayım, 2 çocuğum var ve ölmek istemiyorum. Bu kadar açık. Ölmek istemiyorum. Benim canım bu kadar ucuz mu yani?​” diye soruyor.

"ŞİKAYETTE BULUNUYORUZ FAYDASINI GÖREMİYORUZ"

“20, 30 işçi her vardiyada gelmiyorlar artık korkudan. Adamlar haklı. Çoluk çocukları var” diyen bir başka işçi ise fabrikada virüs vakalarının ardından işe gelmeyenlerinde arttığını belirtiyor. İşe gelmeyenlerin yerine Suriyeli çocukların kaçak olarak çalıştırıldığını iddia eden işçi, “15-16 yaşlarında Suriyeli işçiler çalıştırılıyor. Ufacık çocuklar. Bu çocuklar kaçak çalıştırılıyor. İşe gelmeyen işçilerin yerine çalıştırılıyorlar. Bu çocuklar 15 ile 17 yaşları arasındalar ve günlük 40 liraya çalışıyorlar. Suriyeli çocuklara maske bile verilmiyor. Çünkü bize verilen maskeleri devlet karşılıyormuş ama onlara maske verilmiyor. Ben fotoğraflarını çekip atmak istiyorum ama korkuyorum işimden olabilirim. Şikayette de bulunuyoruz ancak bir faydasını göremiyoruz” diye konuşuyor.

Duruma ilişkin çok sayıda şikayette bulunduklarını söyleyen işçiler, buna rağmen koşullarının düzelmediğini aksine daha da kötüye gittiğini söylüyor. Bir şikayetin ardından yapılan denetlemeyi anlatan bir işçi, “Geçen gün jandarma geldi incelemeye. Ama değişen bir şey yok yani. Her bir yemek masasında 4 kişi oturuyorduk. Jandarma gittikten sonra ‘Yemek masasında 3 kişi oturulacak’ dendi bize. Ama yine aynı yani. Lavaboya gidiyoruz su yok, sıvı sabun yok. Servise 20-25 kişi biniyoruz iş yok, yapacak bir şey yok mecburen çalışıyoruz. Ama fabrikada tüm bölümler çalışıyor. İş kıyafetimiz yok. Bazen ilaçlama yapılıyor iki üç günde bir ama gerekli önlem alınmıyor, iş güvenliği yok” diyor.

PERSONEL SORUMLUSU: İNSAN SAĞLIĞI HER ŞEYDEN ÖNEMLİ

İddialara ilişkin telefonla konuştuğumuz Sanat Ambalaj Personel Sorumlusu Ömer Enginkuzucu ise “Bizim için insan sağlığı her şeyden önemli” dedi.

İddia edilen vaka sayısının doğru olmadığını söyleyen Enginkuzucu, “Ateş ölçer ile işletme girişinde ölçüyoruz. 37 derecenin üzerinden fazla olanı geri çeviriyoruz. İçerideki arkadaşlar da vaka çıkmış gibi algılıyorlar. Halbuki bu onları korumaya yönelik. Şu an zaten rapor alabilen alıyor. Ne bir yaptırımı var.  Ne de ‘Niye rapor aldın’ diye bizim hesap sorduğumuz var. Şu an 20-30 tane raporlu çalışanım var. Benim kendince karantinaya girip, 14 gün rapor alan arkadaşlarımın dördü aynı arabada bu süreçte Birecik’e mangal yellemeye gittiler. Sosyal medyada durumları var” diye konuştu.  

Enginkuzucu, “Organizede bildiğim kadarıyla zaten virüs çıkmayan fabrika yok. Her hafta İl Sağlık Müdürlüğünden buraya denetlemeye gelenler var. Biz firma olarak alınması gereken önlemlerin ekstrasını alıyoruz. Bu süreçte kart okutma sistemine geçirdim, hijyen bariyeri getirttim. Çay odasına 8 kişinin üzerinde kimseyi almıyorum. Mesela yemekhanede 2 kişiden fazlasının masaya oturması yasak. 1-2 günde bir anlaşmış olduğum personel servisi araçlarını dezenfekte ediyorum. 5 tane ek işçi servisi çıkarmış durumdayım. Her noktaya el dezenfektanı koymuşum. Günlük 600 maske dağıtımı var burada. Alacağım önemlerin fazlasını almışım” diye konuştu.

“Fabrikada işe gelmeyenlerin yerine Suriyeli çocuklar çalıştırılıyor mu?​” sorumuza ise “Yok. Onlar kendilerinin iddiaları. Öyle bir durum yok” dedi.  

Üretime devam etmeleriyle ilgili de konuşan Enginkuzucu, “Kimsenin zorla çalıştırıldığı bir durum yok. Ama burada işverenler de n’apsın? Önlemlerini alıyorlar. Devletimiz, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ‘Üretimi durduramayız’ diye açıklaması oldu. Şimdi burada işverenler ne yapsın. Bu süreçte Sağlık Bakalığının öngördüğü tebdirleri fazlasıyla alıyoruz” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Tayaş Gıda işçileri: Pandemi bahanesiyle hakkımızı oyuncağa çevirecekler!

SONRAKİ HABER

Görevden alınan İkiköprü Belediye Eş Başkanı Hatice Taş gözaltına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...