15 Haziran 2020 16:20 Güncelleme: 15 Haziran 2020 16:36

15-16 Haziran işçi direnişinin yıl dönümünde kıdem tazminatı için mücadele çağrısı

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu ve Manisa Emek ve Demokrasi Platformu 15-16 Haziran işçi direnişi dolayısıyla yapılan açıklamalarda, kıdem tazminatının fona devrine karşı mücadele çağrısı yapıldı.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu ve Manisa Emek ve Demokrasi Platformu  15-16 Haziran işçi direnişi dolayısıyla yapılan açıklamalarda, kıdem tazminatının fona devrine karşı mücadele çağrısı yapıldı.

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri bugün 15-16 Haziran işçi direnişini anmak için Demokrasi Meydanı’nda bir araya geldi. “Kıdeme uzanan eller kırılsın”, “Birleşen işçiler asla yenilmez”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganların atıldığı açıklamayı Genel-İş 8 No’lu Şube Sekreteri Sinan Uğur okudu. 

“BİZLERİN EMEĞİNE GÖZ DİKENLERE KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ”

Açıklama öncesi konuşan Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı Ahmet Oktay “kıdem tazminatımıza dokundurtmayacağız. Bu pandemi sürecinde bile ülkenin çarklarını döndüren biz işçileriz. Bizlerin emeğine, geleceğine göz dikenlere karşı mücadele edeceğiz" dedi.

1970 yılı 15-16 Haziran’da sendikal örgütlenme hakkının gasp edilmesine karşı başlatılan direnişin tüm ülkeyi etkileyen bir güce dönüştüğünü söyleyen Uğur, o dönem Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nda (DİSK) iktidarın ve sermayenin hedefinde olduğunu ifade etti. “Amaç DİSK’i etkisiz hale getirmekle birlikte, asıl olarak Türk-İş’e üye işçilerin mücadeleci sendikal anlayışa yönelmelerini engellemekti” diyen Uğur, işçilerin buna karşı İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlere de yayılan eylemleri karşısında sıkıyönetim ilan edildiğini ve DİSK yöneticilerinin tutuklandığını hatırlattı. İktidar baskısına rağmen direnişin etkisiyle Anayasa Mahkemesi tarafından kanunun iptal edildiğini belirten Uğur, “Sermayedarlar ve işbirlikçi sendikacılar, o gün yapamadıkları değişiklikleri ancak 12 Eylül darbesiyle birlikte hayata geçirmiş ve işçilerin bütün kazanımları ortadan kaldırılmıştır” dedi.

“15-16 HAZİRAN’I AŞAN İŞÇİ MÜCADELELERİ HAYAL DEĞİLDİR”

Koronavirüs salgını döneminde iktidarın, işçilere zorla çalışmayı dayattığını, salgının ve ekonomik krizin faturasını işçilere ödetildiğini söyleyen Uğur, “Kıdem Tazminatı Fonunu yeniden gündeme getirerek, 15-16 Haziran gibi şanlı direnişlerden miras son kalemizi de salgını fırsat bilerek elimizden almaya çalışıyor. 15-16 Haziran şanlı direnişinden öğrendiğimiz en önemli ders; saldırılara karşı işyerlerinde birlik olmak, üretimden gelen gücümüzü kullanarak sokaklara alanlara çıkmaktır. Ve bu mücadelede inisiyatifi genel merkezlere değil, tamamen işyerlerine ve tabana yaslamaktır. Mücadele kararları işçilerle birlikte alındığında ve işçilere inisiyatif tanındığında 15-16 Haziran’ları da aşan işçi mücadeleleri hiç de hayal değildir” diye konuştu.

Açıklamanın sonunda iktidara uyarılarda bulunan Uğur şu talepleri sıraladı:

  • Kıdem tazminatı fonu kurma çabanızdan derhal vazgeçin,İşçileri salgına karşı korunmamız bırakan uygulamalardan vaz geçin ve bütün işçileri teste tabi tutarak riskli işyerlerinde ücretli izin uygulamasına geçin,
  • İşten atmaları gerçek anlamda yasaklayın, ücretsiz izin uygulamasına son verin,
  • Tutarlı bir karantina politikası izleyerek 65 yaş üstü yurttaşlarımıza reva görülen uygulamalardan vaz geçin, bütün emekli ve yaşlılara insanca yaşayabilecekleri bir maaş ödeyin,
  • Demokrasinin temel ilkeleri olan, toplantı, gösteri ve örgütlenme özgürlüğünü tanıyın, hiç kimsenin düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlamayın, halkın iradesine saygı gösterin.(İzmir/EVRENSEL)

“GÜVENCESİZ ÇALIŞMA MODELİNİ YASALLAŞTIRILMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Manisa Emek ve Demokrasi Platformu, 15-16 Haziran Direnişi'nin 50. Yıl dönümünde Manolya Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Türkiye işçi sınıfı açısından önemli olan bu tarihte kıdem tazminatının gaspına dikkat çekilen açıklamada, platform adına DİSK/Gıda-İş üyesi Safiye Karaman konuştu.

Kovid-19’un yarattığı belirsiz durumun fırsata çevrilmek istendiğini ifade eden Karaman, "Pandemi süresince bir taraftan patronların kârı azalmasın, yaşanan krizden etkilenmesinler diye işçilerin hayatı ve sağlığı pahasına fabrika çarkları dönmeye devam etmiş, çalışanlar lehine hiçbir önlem alınmamıştır" dedi. İşçilere performansa dayalı çalışma koşullarının dayatıldığına dikkat çeken Karaman, kıdem tazminatlarının fona devredilerek güvencesiz çalışma modelinin yasallaştırılmaya çalışıldığını belirtti.

Geçmişten bugüne halkı açlığa mahkum edenlerle aynı gemide olmadıklarını belirten Karaman,  "Türkiye işçi sınıfı bir avuç sermayedarın ve onun dümen suyundaki hükümetine mahkûm değildir. İnsanca çalışabileceğimiz, çalışırken ölmeyeceğimiz eşit, özgür ve insan onuruna yaraşır bir hayatı 15-16 Haziran’ın direnişçi ve dayanışmacı ruhu ile kurmak her zaman mümkündür" diye konuştu. (Manisa/EVRENSEL)


Gebze Emek ve Demokrasi Güçleri ise 15-16 Haziran işçi direnişi dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Yasak gerekçesi ile sokakta yapılması izin verilmeyen açıklama CHP ilçe binasında gerçekleştirildi. (Gebze/EVRENSEL)

Reklam