15 Haziran 2020 12:32

İşçiler, 15-16 Haziran'ın 50. yıl dönümünde "Kıdem tazminatımıza dokundurtmayız" dedi

Türkiye işçi sınıfı tarihinde önemli bir yere sahip olan 15-16 Haziran Direnişi’nin 50. yıl dönümünde pek çok kentte DİSK'in çağrısıyla bir araya gelen emek ötgütleri basın açıklaması yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Türkiye işçi sınıfı tarihinde önemli bir yere sahip olan 15-16 Haziran Direnişi’nin 50. yıl dönümünde DİSK, yurdun birçok yerinde etkinlikler düzenledi. 50 yıl önce işçilerin hak gasplarına karşı isyan ettiği belirtilen açıklamalarda kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesine dikkat çekilerek “Kıdem tazminatımıza dokundurtmayacağız” dendi.

İstanbul’da DİSK ve demokrasi güçleri tarafından Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı’nda yapılan etkinlikte, “Yaşasın 15-16 Haziran Direnişi”, “Yaşasın işçilerin birliği”, “15-16 Haziran’ın yolunda yürüyelim” dövizleri taşındı. “Yaşasın sınıf mücadelemiz”, “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği”, “Yaşasın 15-16 Haziran direnişimiz”, “Kıdem tazminatı hakkımızı gasbettirmeyiz”, “Kıdem hakkımız gasbedilemez”, “Kıdem hakkımıza dokunan eller kırılsın” sloganları atıldı.

Açıklamaya DİSK’e bağlı sendikaların genel başkanlarının yanı sıra, siyasi parti ve kurumlar ile çok sayıda işçi katıldı. 15-16 Haziran Direnişi”nde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından ilk olarak direnişin tanıkları söz alarak döneme ilişkin tanıklıklarını anlattı. Yapılan konuşmaların ardından söz alan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 15-16 Haziran Direnişi’nde dile getirilen taleplerin güncel olduğunu söyledi.

"KIDEM TAZMİNATI HAKKIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ"

İşçi sınıfının bugün de çeşitli baskılarla karşı karşıya kaldığını dile getiren Çerkezoğlu, “Bugün her örgütlenmemizde, işyerinde, fabrika önünde, yasaklarla, bin bir türlü engelle karşılaşıyoruz. Ama nafile, DİSK yoluna devam ediyor. Bugün de bu pandemi koşullarında işçi sınıfının kazanılmış bütün haklarının ortadan kaldırıldığı, sendikal örgütlenmelerin dağıtılmaya çalışıldığı, işsizlikle kadınların, gençlerin yüz yüze bırakıldığı bir dönemdeyiz. Özellikle genç işsizliğin ve kadın işsizliğin ürkütücü boyutlarda olduğu, her gün 4-5 işçi arkadaşımızı iş cinayetlerine kurban verdiğimiz, çalışma saatlerinde rekor kırdığımız, açlık sınırının altında ücretin ortalama ücret haline geldiği, pandemi koşullarında işçilerin hayatta kalmaya çalıştığı, sağlığını, işini ve gelirini korumaya çalıştığı bu süreçte en temel kazanılmış hakkımıza, birikmiş emeğimize, çocuklarımızın geleceğine, yani kıdem tazminatımıza el uzatmaya çalışıyorlar. Kıdem tazminatını el uzatmaya kalkarlarsa sendikalı, sendikasız tüm işçi kardeşlerimizle kıdem tazminatı hakkımıza sahip çıkacağız” diye konuştu.

"KAZANILMIŞ HAKLARA GÖZ DİKMEKTEN VAZGEÇİN"

Kıdem tazminatı gibi milyonlarca işçiyi ilgilendiren bir konunun kapalı kapılar arkasında müzakere edildiğini dile getiren Çerkezoğlu şöyle devam etti: “Çalışma Bakanı iki gün önce televizyon kanalında ‘Açıklama yapamam müzakerelere devam ediyor’ dedi. Kim kiminle müzakere yapıyor. DİSK yok sayılarak bu müzakere süreçlerini kapalı kapılar ardında seçilmiş sendikalarla yapmak asla kabul edilemez. 15-16 Haziran'ın 50. yıl dönümünde bir kez daha söylüyoruz kıdem tazminatımıza dokundurmayacağız. İktidarı kazanılmış haklarımız göz dikmeden vazgeçmeye çağırıyoruz. Bu saldırılara karşı hep birlikte direneceğiz. Eşitlik, demokrasi, özgürlük ve barışın olduğu bir dünya yaratmak için tüm işçi kardeşlerimizi örgütlü olmaya, sendikalı olmaya çağırıyorum” dedi.

Çerkezoğlu’nun açıklamalarının ardından etkinlik müzik dinletisi ile devam etti. (İstanbul/EVRENSEL)


ANKARA'DA GENEL-İŞ AÇIKLAMA YAPTI: 15-16 HAZİRAN İŞÇİLERE CESARET AŞILAMAYA DEVAM EDİYOR

Genel-İş Ankara 2 No’lu Şube üyeleri 15-16 Haziran direnişinin 50. yıldönümünde yaptığı basın açıklamasında, bu görkemli direnişin sermayeye korku, işçilere ise cesaret aşılamaya devame ettiği ifade edildi.

Ankara Yenimahalle’de yapılan basın açıklamasında konuşan Genel-İş Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Turan Kütükbaş, “15-16 Haziran direnişinin üzerinden geçse de sermaye ve sermaye hükümetlerine korku; emek ve demokrasi mücadelesi yürüten işçilere, emekçilere ise kararlılık ve cesaret aşılmaya devam ediyor” dedi.

O dönem DİSK’i hedef alan yasa tasarısının işçilerin sendikalara üye olma, sendikadan ayrılma haklarını güçleştiren, toplusözleşme ve grev haklarını  büyük ölçüde kısıtlayan hükümler içerdiğini kaydeden Kütükbaş, DİSK’in bu tasarıya karşı yaptığı görüşme ve uyarılardan sonuç alamayınca eylem kararı aldığını ve pek çok kentte şalter indirildiğini anlattı. Direnişin İstanbul ile sınrlı kalmadığını Ankara, İzmir, İzmit başta olmak üzere tüm yurda yayıldığını belirten Kütükbaş, hükümet ve sermayenin örgütlenme ve toplu sözleşme haklarını koruyan yüzbinlerce işçinin iki gün boyunca görkemli mücadelesine tanık olduğunu söyledi. İktidarın baskı ve zorunun direnişi yenemediğini, üç ay süren sıkıyönetim sonunda işten çıkarılan işçi sayısı bini aşmış olmasına rağmen direnişin gücünün kırılamadığını vurguladı.

Bugün de iktidarın ve sermayenin sendikal hak ve özgürlükleri hiçe saydığı, kazanımlara göz diktiği uygulamaların devam ettiğini belirten Kütükbaş, “Bunun en somut örneği ise kıdem tazminatına yönelik saldırıların devam etmesidir. Koronavirüs salgını ile birlikte neoliberal politikalar ve uygulamaları çökerken hala kıdem tazminatına göz dikiliyor. Sabrın da bir sınırı, saldırıların da bir karşılığı vardır. İşçi sınıfı ve onun örgütü DİSK, 15-16 Haziran’ın mücadeleci ruhuyla tüm bu saldırılara karşı direnecek güce dün olduğu gibi bugün de sahiptir” dedi. (Ankara/EVRENSEL)


ÇORLU: EMEĞİN TÜRKİYE'SİNİ KURMAK İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ

DİSK Trakya Bölge Temsilciliği Birleşik Metal-İş’in Çorlu'da bulunan Trakya Şube binasında 15-16 Haziran Direnişinin 50. yıl dönümü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Toplantıya DİSK'e bağlı sendikaların Trakya Şube Başkanları ve temsilcileri de temsili düzeyde katıldı. Açıklamayı DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Salim Şen okudu.

15-16 Haziran direnişinin aradan geçen 50 yıla rağmen sermaye ve sermaye hükümetlerine korku aşılamaya devam ettiğini söyleyen Şen, şöyle devam etti:

“İktidar ve sermaye, toplumun yaratmış olduğu zenginliği, toplumsal ihtiyaçlara değil sermayeye ayırmaya devam etmektedir.

İşsizlik, artan güvencesizlik, ücret ve sosyal hak gaspları, hukuksuz işten çıkarmalar, sendika hakkına, grev ve toplu sözleşmelerin önüne çıkarılan yasak ve engellemeler sürerken, işçi sınıfının kazanılmış haklarına yönelik saldırılar da devam ediyor.

Demokratik hak ve özgürlüklere yönelik baskıların arttığı, halk iradesinin yok sayıldığı, hukukun siyasallaştığı ve adaletin yerini bulmadığı bir dönemin içindeyiz.

Sabrın da bir sınırı, saldırıların da bir karşılığı vardır; işçi sınıfı ve onun örgütü DİSK, 15-16 Haziran’ın mücadeleci ruhuyla tüm bu saldırılara karşı direnecek güce dün olduğu gibi bugün de sahiptir.

Sendikal hak ve özgürlüklerimize karşı yapılacak her saldırı karşısında örgütlü gücümüzle daha da güçlenerek mücadele etmeye devam edeceğiz.

Demokratik haklara dönük ağır baskı, saldırı ve hukuksuzlukların son bulması için mücadele etmenin işçi sınıfının kaçınılmaz görevi olduğu bilinciyle; eşitlik ve demokrasi için, sömürüsüz bir yaşam için emeğin Türkiye’sini kurmak için mücadele edeceğiz.” (Çorlu/EVRENSEL)


DİSK ÇUKUROVA BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ: 15-16 HAZİRAN BİRLİKTE MÜCADELEYİ ÖĞRETTİ

DİSK Çukurova Bölge Temsilciliği 15-16 Haziran işçi direnişinin 50’inci yılında basın açıklaması yaptı. Heykelli Park’ta yapılan açıklamada konuşan DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Hüseyin Yaşar Gündoğdu, salgında da hükümetin saldırılarının devam ettiğini ifade etti. 15-16 Haziran’ın işçiler birleştiğinde kazandığını gösterdiğini ifade eden Gündoğdu, dün olduğu gibi bugün de  kıdem tazminatına dokunulmasına örgütlü bir şekilde yanıt vereceklerini söyledi.

Covid-19 salgınına rağmen işçilerin hayatları irkse atılarak çalıştırıldığını ifade eden Gündoğdu, salgının öldürücü etkisinin milyonlarca işçinin hayatını tehlikeye attığı günlerde kıdem tazminatına yönelik saldırıların gündeme getirildiğini hatırlattı. Sendikal hak ve özgürlüklere yönelik yapılacak her saldırı karşısında örgütlü güçleri ile mücadele etmeye devam edeceklerini dile getiren Gündoğdu, “Sabrın da bir sınırı, saldırıların da bir karşılığı vardır. İşçi sınıfı ve onun örgütü DİSK 15-16 Haziran’ın mücadeleci ruhuyla tüm bu saldırılara karşı direnecek güce dün olduğu gibi bugün de sahiptir” dedi. (Adana/EVRENEL)


ANTEP’TE 15-16 HAZİRAN DİRENİŞİNİN YILDÖNÜMÜNDE AÇIKLAMA

Antep’te DİSK, KESK ve TÜMTİS 15-16 Haziran işçi direnişinin yıldönümünde açıklama yaptı. DİSK-Genel İl binasında düzenlenen açıklamayı DİSK Antep Bölge Temsilcisi Ali Güdücü okudu. 15-16 Haziran’ın işçi sınıfının elini, koluna bağlama girişimine karşı bir direniş olduğunu söyleyen Güdücü, direnişin bugün hala yollarına ışık tuttuğunu dile getirdi.

“İŞÇİLERİN YUMRUĞUNU VURDUĞU GÜNDÜR”

15-16 Haziran’ın yalnızca anılması gereken bir tarih değil, işçi sınıfının elini kolunu bağlama girişimine karşı bir itiraz, sendikal hak ve özgürlükleri savunma direnişi olduğunu söyleyen Güdücü, “15-16 Haziran işçilerin DİSK’e sahip çıkma direnişidir. 15-16 Haziran sahte, sarı ve güdümlü sendikacılığa karşı işçilerin gerçek sendikacılığı, sınıf ve kitle sendikacılığını savunma eylemidir. Patronlar ve hükümet DİSK’i engellemek, durdurmak ve yok etmek için ilk günden itibaren harekete geçtiler. Örgütlü-örgütsüz işçi sınıfının ayağa kalkıp “Artık yeter!” dediği bir direniş günüdür. Burjuvaziye, tüm sömürüye nasırlı ellerini, yumruğunu vurduğu gündür 15-16 Haziran” dedi.

“DİRENİŞ YOLUMUZA IŞIK TUTUYOR”

15-16 Haziran’ın sadece ekonomik temelli bir direniş olmadığını dile getiren Güdücü, “15-16 Haziran işçilerin sendikalarına ve DİSK’e sahip çıkma bilincini göstermesi açısından emek tarihinde özgün bir yere sahiptir. 15-16 Haziran 1970’te üç yıllık bir konfederasyon olan DİSK merkezi örgütsel bir kararla, güçlü bir liderlikle, sınıf disipliniyle ve örgütsel bütünlük içinde hareket ederek varlığına yönelen saldırıya karşı durmuştu. Örgütlü birleşik güç yenilmez. Hala görüyoruz ki, üretici güçlerin direnişi 15-16 Haziran, bugün de yolumuza ışık tutuyor. Yaşasın 15-16 Haziran itirazımız, Yaşasın 15-16 Haziran direnişimiz” diye konuştu.


KAYSERİ: KIDEM TAZMİNATINA DOKUNMAYIN!

15-16 Haziran İşçi Direnişi’nin 50. Yılında DİSK Kayseri Bölge Temsilciliği Cumhuriyet Meydanı’nda açıklama yaptı. 50 yıl önceki işçi direnişine selam gönderilen açıklamada “kıdem tazminatına dokunmayın” denildi. Açıklamaya Eğitim Sen, DİSK Emekli Sen, CHP, Emek Partisi (EMEP), Sol Parti katıldı.

"KIDEM TAZMİNATI SORUN DEĞİL HAKTIR"

Açıklamayı okuyan DİSK Kayseri Bölge Temsilcisi Cumali Sağlam, “İşçi direnişinin 50. Yılında hükümeti uyarıyoruz. Dün işçiler nasıl haklarına ve sendikalarına sahip çıktıysa bugünde çıkacaktır. Kıdem tazminatını fona devretmeyi aklınızdan bile geçirmeyin” dedi.

Sağlam, “Salgın sürecinde işçilere ücretli izin verilmesi gerekiyor. Açıklanan paketler patrona kıyak paketleri olmuştur. Kıdem tazminatı bir sorun değildir, haktır. Fona devretmek değildir. İşiniz; işsizlik sorununu çözmek, vatandaşın gelirini korumaktır. Kıdem tazminatımızı gasp ettirmeyeceğiz” diye konuştu. (Kayseri/EVRENSEL)


"KAZANILMIŞ HAKLARIMIZA YÖNELİK SALDIRILARA KARŞI MÜCADELEYE"

DİSK’e bağlı Genel-İş 7 Nolu İzmir Şubesinin örgütlü olduğu Bornova Belediyesi temizlik işleri şantiyesinde 15-16 Haziran direnişi dolayısıyla açıklama yapıldı.

15-16 Haziran işçi direnişinin 50.yılında Genel-İş 7 nolu şube örgütlü oldukları iş yerlerinde bildiri okudu. Okudukları bildiri ile pandemi döneminde iktidarın uygulamalarını eleştiren işçiler mücadele vurgusu yaptı.

Bornova Belediyesi Temizlik İşlerinde yapılan açıklamayı temizlik birimi işçisi Hikmet Koç okudu. Koç, “Bugün de iktidar ve sermaye Covid-19 salgınına rağmen işçilerin hayatını riske atmışlardır. İktidarın ve sermayenin sendikal hak ve özgürlükleri hiçe saydığı kazanımlara göz diktiği uygulamalar devam etmektedir. Bunun en somut örneği ise kıdem tazminatına yönelik saldırıdır.  Bugün iktidar ve sermaye toplumun yaratmış olduğu zenginliği toplumsal ihtiyaçlara değil sermayeye ayırmaya devam etmektedir. İşsizlikle artan güvencesizlik, hak gaspları, hukuksuzca işten atmalar, sendikal hakların önüne çıkan engellemeler sürerken işçi sınıfının kazanılmış haklarına yönelik saldırılar da devam ediyor.”dedi.

“EMEĞİN TÜRKİYE’Sİ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ”

Demokratik hak ve özgürlüklere yönelik baskıların arttığı, halk idaresinin yok sayıldığı, hukukun siyasalaştığı ve adaletin yerini bulmadığı bir dönemin içerisinde olduklarını belirten Koç, “Sabrın da bir sınırı saldırıların da bir karşılığı vardır. İşçi sınıfı ve onun örgütlü olduğu DİSK, tüm bu saldırılara karşı dün olduğu gibi bugün de sahiptir. Sendikal hak ve özgürlüklerimize karşı her saldırı karşısında örgütlü gücümüzle daha da güçlenerek mücadele etmeye devam edeceğiz. Demokratik haklara dönük ağır baskı ve saldırı, hukuksuzlukların son bulması için mücadele etmenin işçi sınıfının kaçınılmaz görevi olduğu bilinciyle eşitlik ve demokrasi için sömürüsüz bir yaşam için emeğin Türkiye’sini kurmak için mücadele edeceğiz. Yaşasın 15-16 Haziran direnişimiz” diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)


SAMSUN'DA DİRENİŞİN 50. YIL DÖNÜMÜNDE ORTAK AÇIKLAMA YAPILDI

15-16 Haziran işçi direnişi Samsun’da, KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin ortak çağrısıyla Süleymaniye içinde yapılan basın açıklaması ile kutlandı. Siyasi partiler ve kurumların katıldığı açıklamayı DİSK Temsilcisi, Genel İş Sendikası Samsun Şubesi Başkanı Mutlu Karabacak okudu

15-16 Haziran 1970’in Türkiye işçi sınıfının sermayenin ve iktidarın karşısında ayağa dikildiği tarih olduğunu ifade eden Karabacak; “1970'in 15-16 Haziran’ı Türkiye işçi sınıfının en şanlı mücadele günlerinden biridir.15-16 Haziran, Türkiye işçi sınıfının sendikalaşma hakkını korumak için harekete geçtiği gündür. 15-16 Haziran’ı yaratan işçi sınıfını sınıf ve kitle sendikacılığı anlayışıdır. 15-16 Haziran üzerinden 50 yıl geçse de sermaye ve sermaye hükümetlerine korku; emek ve demokrasi mücadelesi yürüten işçilere, emekçilere ise kararlılık ve mücadele aşılamaya devam ediyor” dedi.

15-16 Haziran 1970 işçi direnişinin, insan emeğini sömüren, işçi emeğini ve örgütlülüğünü yok sayan, daha fazla kâr için işçinin canına kıyan sermayeye ve iktidara karşı yükselen ses olduğunu vurgulayan Karabacak şunları söyledi: “15-16 Haziran işçilerin inandıkları dava uğruna güçlerini birleştirerek mücadele edildiğinde kazanımlar elde edildiğini gösterdi.  Bugün de iktidar ve sermaye, Covid-19 salgınına rağmen işçilerin hayatını riske atmıştır.  Salgının öldürücü etkisi işçiler ve emekçiler üzerindede yoğun olarak görülmüştür. Sendikal güvenceden yoksun ve kayıt dışı çalıştırılan milyonlarca işçi gerek sağlık gerekse ekonomik olarak süreçten etkilenmiş yüzbinlerce kayıt dışı güvencesiz işçi işinden ekmeğinden olmuştur. İktidarın ve sermayenin sendikal hak ve özgürlükleri hiçe saydığı, kazanımlarına göz diktiği uygulamalar devam etmektedir. Bunun en somut örneği ise kıdem tazminatına yönelik saldırıların devam etmesidir. Koronavirüs salgını ile birlikte neo-liberal politikalar ve uygulamaları çökerken hala kıdem tazminatına göz dikiliyor. Bugün de iktidar ve sermaye,toplumun yaratmış olduğu zenginliği, toplumsal ihtiyaçlara değil sermayeye ayırmaya devam etmektedir. İşsizlik, artan güvencesizlik, ücret ve sosyal hak gaspları, hukuksuz işten çıkarmalar, sendika hakkına, grev ve toplu sözleşmelerin önüne çıkarılan yasak ve engellemeler sürerken, işçi ve emekçi sınıfının kazanılmış haklarına yönelik saldırılar da devam ediyor. Demokratik hak ve özgürlüklere yönelik baskıların arttığı, halk iradesinin yok sayıldığı, hukukun siyasallaştığı ve adaletin yerini bulmadığı bir dönemin içindeyiz.”

Sabrın da bir sınırının olduğunu; işçi sınıfı emek ve meslek odalarının 15-16 Haziran’ın mücadeleci ruhuyla tüm bu saldırılara karşı direnecek güce dün olduğu gibi bugün de sahip olduğunun altını çizen Karabacak; “Sendikal hak ve özgürlüklerimize karşı yapılacak her saldırı karşısında örgütlü gücümüzle daha da güçlenerek mücadele etmeye devam edeceğiz. Demokratik haklara dönük ağır baskı, saldırı ve hukuksuzlukların son bulması için mücadele etmenin işçi sınıfının kaçınılmaz görevi olduğu bilinciyle; eşitlik ve demokrasi için, sömürüsüz bir yaşam için emeğin Türkiye’sini kurmak için mücadele edeceğiz” dedi. (Samsun/EVRENSEL)


DERSİM'DE DİSK'İN ÇAĞRISIYLA EYLEM DÜZENLENDİ

Dersim’de 15-16 Haziran İşçi Direnişi'nin 50. yılında Genel-İş Sendikası; HDP, EMEP, ESP ve KESK’in katılımlarıyla Tunceli İtfaiye Müdürlüğü önünde sendika üyesi işçilerle birlikte basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Genel-İş Şube Başkanı Şükran Yılmaz 15-16 Haziran Direnişi'nin, emek ve demokrasi mücadelesi yürüten işçi ve emekçilere kararlılık ve mücadele aşıladığını belirtti.

İŞÇİ SINIFININ GERÇEK MÜCADELESİ

Türkiye işçi sınıfı mücadelesi tarihinde 15-16 Haziran’ın önemli bir yer tuttuğunu dile getiren Şükran Yılmaz, “15-16 Haziran1970’de Türkiye işçi sınıfı sermaye ve iktidar karşısında ayağa dikildi. 1970’in 15-16 Haziran’ı, Türkiye işçi sınıfının en şanlı mücadele günlerinden biridir. 15-16 Haziran, Türkiye işçi sınıfının sendikalaşma hakkını korumak için harekete geçtiği gündür" dedi.

SERMAYE KAZANIMLARI HİÇE SAYIYOR

Bugün de iktidar ve sermayenin, Kovid-19 salgınında işçilerin hayatını riske attığını söyleyen Yılmaz, “Salgının öldürücü etkisi yalnızca DİSK üyesi işçiler arasında Türkiye’nin 3,2 katıdır. Bu orana sendikal güvenceden yoksun ve kayıt dışı çalıştırılan milyonlarca işçi eklendiğinde durumun vahameti daha fazla ortaya çıkmaktadır. İktidarın ve sermayenin sendikal hak ve özgürlükleri hiçe saydığı, kazanımlarına göz diktiği uygulamalar devam etmektedir. Bunun en somut örneği ise kıdem tazminatına yönelik saldırıların devam etmesidir” dedi.

DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE…

İşsizlik, ücret ve sosyal hak gaspları ve hukuksuz işten çıkarmaların her geçen gün arttığını belirten Şube Başkanı Şükran Yılmaz, “Demokratik hak ve özgürlüklere yönelik baskıların arttığı, halk iradesinin yok sayıldığı, hukukun siyasallaştığı ve adaletin yerini bulmadığı bir dönem içindeyiz. Sabrın da bir sınırı, saldırıların da bir karşılığı vardır. İşçi sınıfı ve onun örgütü DİSK, 15-16 Haziran’ın mücadeleci ruhuyla tüm bu saldırılara karşı direnecek güce dün olduğu gibi bugün de sahiptir” dedi. (Dersim/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kılıçları kuşanmanın zamanı!

SONRAKİ HABER

Fındıklı Belediye Başkanı Çervatoğlu'na yönelik baskılar protesto edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...