Cumhurbaşkanı Erdoğan meslek örgütlerini neden hedef alıyor? | Gündem Özel

İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel ve TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Melih Yalçın ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın meslek örgütlerini hedef alan açıklamalarına ilişkin konuştuk.

16 Mayıs 2020 17:02
Paylaş

İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel ve TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Melih Yalçın ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın meslek örgütlerini hedef alan açıklamalarına ilişkin konuştuk.

İktidarın yaptığı açıklamalar ile gerçekleri çaptırdığını ifade eden Yücel, baroların seçim sisteminde demokratik olmayan hiçbir şeyin olmadığını söyledi. Yücel, “Sanıldığı gibi genel seçimlerde siyasi partilere mühür basmak gibi bir şey değil. O yüzden nispi temsil bizde geçerli olacak bir durum değil. Liste altında toplanan avukatlardan söz ekmek mümkün olabilir ama bu liste altındaki avukatlar da o listeye mutlaka oy vermek değil de, bizim seçimlerimizde çok gördüm. Meslektaşlarımız beyaz kağıda kendi listelerini her gruptan meslektaşlarımızın yer aldığı listelerini getirip sandığa attılar ve sandıktan o liste çıktı. Yani o listedeki oy geçerli kabul edildi, o listedeki irade sandığa yansıyan irade olarak kabul edildi. Bu anlamda seçime katılan bütün meslektaşlarımızın iradesi sandığa yansıyor durumda” diyerek konuştu.

“EKTİLİ BİR MESLEK ÖRGÜTÜ İSTEMİYORLAR”

Bu söylemlerin arkasında başka şeylerin olduğunu dile getiren Yücel, “Meslek örgütlerinin yapısına müdahalenin ne zaman ortaya çıktığına bakarsanız ne zaman siyasi iktidar bir köşeye sıkışmışlık hali hissetti, ne zaman siyasi iktidar meslek örgütlerinin tavrından, söylediklerinden rahatsız oldu bu proje sürekli olarak bir tehdit unsuru şekilde tezgah altından çıkartıldı ve yeniden uygulama kondu. Asıl yapmak istedikleri ektili bir meslek örgütü istemiyorlar, demokrasiye, insan haklarına, hukuk devletine sahip çıkan meslek örgütleri istemiyorlar. Meslek örgütlerinin özgürlükten, demokrasiden yana söz ve söylemlerini kesmek istiyorlar, meslek örgütlerini etkisizleştirmek istiyorlar” dedi. 

“ASIL SORU KİM YAPIYOR, AMAÇ NE?” 

Bir kanun değişikliğinin ancak meslek örgütlerinin düşünceleri alınarak ve ihtiyaçları belirlenerek gerçekleştirilebileceğini ifade eden Yücel, “Bu kanun değişikliği çalışmalarını önce Adalet Bakanlığı sonra Barolar Birliği başkanı yalanladı. Sonra cumhurbaşkanı çıkıp ikisini yalanladı: ‘olmaz olur mu bizim planlarımız var’ dedi. Şimdi merak ediyorum Adalet Bakanı ne iş yapar? Adalet Bakanı bir kanun değişikliğinden haberdar değilse, hele ki baroları ilgilendiren kendiside avukat çünkü, bir bürokrat olmaktan başka bir sıfatı anlamı kalmamış oluyor Adalet Bakanını. Adalet Bakanın haberi olmadan başka kapılar arkasında bu hazırlıklar yapıyor. O zaman asıl soru kim yapıyor? Amaç ne?”  diyerek bunun nasıl bir demokrasi sistemi olduğunu sordu. Baroların hala bu çalışmadan haberdar olmadığını hatırlatan Yücel, kendilerinin de kamuoyundan öğrenmeye çalıştıkları söyledi.

Türkiye Barolar Birliği 2014 yılında hazırladığı Avukatlık Kanun Tasarısı’nın neden gündeme getirilmediğini soran Yücel, “Bütün bölgeden avukatların, akademisyenlerin katılımı ile hazırladığımız taslak var. Bunun yeniden tartışılmasına, yeni yollarsa aranmasına gerek yoktur. Gerekirse biz bunu yeniden güncelleyebiliriz neden denmez anlayabilmiş değiliz. Oysa gereken tamda budur” diye konuştu.

“BAROLARIN SEÇİM SİSTEMLERİ TÜRKİYE’DEKİ SEÇİM SİSTEMLERİNDEN EN DEMOKRATİK OLANIDIR”

Baroların çoğunu bu değişikliğe teklifine büyük ölçüde karış olduğunu dile getiren Yücel, yayınladıkları metnin 54 baro ile sınırlı kalmayacağını, o sayının Türkiye’deki tüm baroları kapsadığını düşündüğünü ve bir metin olmadığı için tüm baroların imzalamadığını aktardı.

Yücel, “Baroların bağımlı birer yapı haline getirilmesine, sesinin sıkılmasına, barolarda çoklu yapılanmaya tüm bulara karşı olduğumuzu söyledik ve bir kanun teklifi hazırlanacaksa biz bunu yapabiliriz. Muhataplarına söz vermeden, dikkate almadan hazırlanmış bir kanun teklifi daha baştan olamayacaktır kanaatindeyiz. Baroların seçim sistemleri, delege yapısı Türkiye’de mevcut seçim sistemleri içerisinde en demokratik olanıdır” diye konuştu.

İzmir’de Hakim Ayşe Sarısu Pehlivan ve Hakim Orhan Gazi Ertekin hakkında başlatılan soruşturmaları da eleştiren Yücel, “Baroların sesini kesmek nasıl isteniyorsa bu anlamda özgür düşünen bütün insanlara yönelik bir saldırı söz konusu” dedi.

“AKP İKTİDARI ELE GEÇİREMEDİĞİ KURUMLARI YOK ETMEYE ÇALIŞIYOR”

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Melih Yalçın, bu çalışmanın AKP iktidara gelmeden önce başladığını söyleyerek, “Meslekte birlik adlı gruplar ile meslek odalarının seçimlerini girip almaya çalışıyorlardı. Çok uzun zaman denediler ama başarılı olamadılar. AKP iktidara geldikten sonra bu çalışma devam etti. Abdullah Gül zamanında Devlet Denetleme Kurulu meslek örgütleri için bir rapor hazırladı. O raporda meslek örgütlerini yok edilmesi için bir yol haritası vardı. Şimdi baktığımızda hep o rapordan yola çıkıldığını, o yol haritasına başvurulduğunu görebiliyoruz” diyerek süreci anlattı.

Meslek odalarına tüm iktidarların müdahale ettiğini hatırlatan Yalçın, “AKP iktidarı ele geçiremediği kurum ve kuruluşları yok etmeye çalışıyor. Onlarla birlikte demokrasi kuralları çerçevesinde çalışayım, onlarda bu demokrasinin kurum ve kuruluşudur, bir parçasıdır demek yerine yok etme anlayışıyla karşı karşıyayız. Şuan içinde yaşadığımız durum zaten bunu çok net gösteriyor” dedi.

“MESLEK ODALARI BARIŞTAN, KAMUDAN YANA DÜŞÜNCELERİNİ SÖYLÜYOR”

TMMOB’a ilişkin 2005’ten beri yasa taslaklarının gündeme geldiğini söyleyen Yalçın, “Bu konuda hazırlıklı ve deneyimli olduklarını dile getirdi. TMMOB’un ektisini azaltmak, üyeleri ile ilişkisini kesmek için birçok şeyin yapıldığını belirten Yalçın, Meslekte denetimlerimizi yok etmeye çalıştılar. Sadece yönetmelikleri değiştirmek yetmedi yasaları değiştirdiler. Yasalarda yetmedi kamu kurumlarında çalışanları tehdit emek için ayrı ayrı mevzuatlar çıkardılar.  AKP’nin iki karın ağrısı var. Biri İzmir ve Diyarbakır’ı ele geçiremedi, ikincisi meslek odalarını ele geçiremedi bunlar ona çok büyük dert oldu. Şuana kadar yaptığı hiçbir girişim meslek odalarını ortadan kaldıramadı onları susturamadı. Ne kadar girişimde bulunursa bulunsun meslek odaları barıştan, kamudan yana, vatandaşı, halkı koruyan, kamu malını koruyan görüşlerini ve düşüncelerini çekinmeden hiçbir şeyden de korkmadan açık açık söylediler” diye konuştu.

“İKTİDARIN BU DÖNEMDE KRİZ İÇERİSİNDE”

İktidarın bu dönemde kriz içerisinde olduğunu dile getiren Yalçın, “Ekonomi, siyasi, toplumsal olarak siyasi iktidar kriz içerisinde. Bu pandemi sürecinde ülkeyi yönetemediğini ve ülkeyi yönetemeyeceğini çok net ortaya çıkmış durumda. Bir tane maskeyi bile dağıtamadılar. Bu çok net ortaya çıktı ve kriz aldı başını gidiyor. Dolar 7.20’lerin üzerine çıktı, enflasyon çift rakamların üzerinde. Enflasyon rakamlarına bakmaya gerek yok pazara bakmak yeterli. Bu kriz aşılamayacak bir kriz. Bu ülkede 5 şirket bütün kamu yatırımlarına hakim ve onlar istedikleri gibi harcıyor. Milyonlarca harcanan paralar devletin kasasını boşalttı” dedi.

Gelişmiş ülkelerin pandemi sürecine halkına yönelik çalışmalar yaptığını ancak AKP hükümetinin ise IBAN yolladığını hatırlatan Yalçın, insanların ekonomik sorun yaşadığı dönemde devletin yardım etmesi gerekirken devletin insanlardan para dilendiğini ve ülkeyi yönetemediklerinin böylece ortaya çıktığını söyledi. (Evrensel WebTV)

%%86326%%

%%86336%%

 

Reklam
ÖNCEKİ HABER

HDP'den Erdoğan'a yanıt: Kayyum atadığınız yerlerde seçim yapalım, hodri meydan!

SONRAKİ HABER

Ford işçisi: Patron kârı için işçiler ve aileleri harcanabilir diye mi düşünüyorsunuz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...