04 Mayıs 2020 00:15

Ford işçisi yazdı: Nefes almakla yaşamak aynı şey değil!

"Evde kaldığımız günlerde kendi istediğimiz yazıları okuduk, araştırdık, öğrendik… Ev işlerinin tek bir kişinin üzerinde olması ne kadar kötüymüş onu gördük."

Fotoğraf: Ford Otosan Basın Bülteni

Paylaş

Ford Otosan işçisi
Kocaeli

Korona günleri bize çok kez gösterdi; emekçilerin bu düzende canının kıymetinin olmadığını, belirsizlik durumunun ne kadar korkunç olduğunu, bir araya gelebilmenin ne kadar önemli olduğunu... Bu günler bize bir şey daha gösterdi. Ailemizle zaman geçirmeye, dinlenmeye, bir şeyler okumaya, yazmaya, izlemeye ihtiyacımız olduğunu, evdeki işlerin ne kadar zor olduğunu ve paylaşılması gerektiğini…

Şöyle düşünelim; bu süreçte bazı işyerleri bir süre durdu, demek ki bu kadar fazla üretim yapılmadan da hayat normal devam edebilir. Ya da çalışma saatleri ve iş yükü düşürüldüğünde patronlar dışında hangimiz bundan rahatsız oluruz? Bugün geçim derdimiz, gelecek kaygımız, belirsizliklerimizin olmadığı bir dünyada olsaydık, sağlık para için değil halk için olsaydı, birilerini zengin etmek için değil insanca eşit yaşamak için çalışıyor olsaydık bu süreç böyle yaşanmazdı.

UYUYAKALMADAN FİLM İZLEDİK

Yine de bu evde kalış süresi bizlerin dinlenmeye, sosyalleşmeye, ailemizle vakit geçirmeye ihtiyacımız olduğunu ortaya koydu. Bu süreçte üretim hattında koşuşturmak yerine vücudumuzun daha sağlıklı kalması için spor yaptık, mesai saatlerini ailemizle doldurduk, fabrikalar durunca doğa da biraz dinlendi, fabrikanın WhatsApp gruplarını değil kendi istediğimiz yazıları okuduk, araştırdık, öğrendik… Okumak, izlemek ve araştırmak için pek çok belgesel, tarihi dizi, ya da insana yeni ufuklar açan filmleri izleme olanağı bulduk. İnsan durup kendi kendine diyor dünyada neler varmış, demek bütün bu durumlar sadece bu ülkede olmuyor. Televizyonda saçma sapan şeyler izlemekten, sevdiğimiz şeylerin saatini beklemektense, istediğimiz şeyleri izleyebilmek, bilgilenmek, daha az sansürlü yayınlar izlemek için bizim gibi vardiyalı çalışma düzeninde olan kişiler için kolaylık sağlayan Netflix’e ya da Blue TV’ye üye olduk. (Çünkü diğer türlü televizyonda bir şey takip edemiyoruz muhakkak vardiyaya denk geliyor kaçırıyoruz, aslında izleyecek çok şey de yok.) Uyuyakalmadan film izlemek nasıl bir duygu onu öğrendik.

Ev işlerinin tek bir kişinin üzerinde olması ne kadar kötüymüş onu gördük. Evde işleri genelde evin hanımı yapardı fakat artık hepimiz evde olunca ev işlerinin nasıl sürekli çaba gerektirdiğini, yemesi, içmesi, temizliği en basitinden her gün yeniden yeniden yapılan işler olduğunu anladık. İnsan kendisi yapmayınca bu kadar evde zaman geçirmeyince anlayamıyor. Nasıl hep beraber yaşıyorsak bu işleri de hep birlikte yapmamız gerektiğini gördük

ÇALIŞMAK DIŞINDA DA BİR HAYAT VAR

Yani yaşamın bir tadı olabileceğini gördük, eksik de olsa kendimize dair bir şeyler yapınca dünyanın farklı yüzünü gördük. Nefes almakla yaşamak aynı şey değil. Kısacası dünyada çalışmak dışında önemli şeyler olduğunu, yaşamın başka bir tarafı olduğunu gösterdi bu süreç. Komşularımızın, ailemizin, arkadaşlarımızın değerini daha iyi anladık.

Bu süreçte yalnızdık, şu virüs süreci bittiğinde toplumsal iletişimimizin daha kuvvetli olmasına ihtiyacımız var. Patronlara, onların düzenine, sadakaya değil, dayanışmaya, insanca yaşamaya, birlikte mücadele etmeye ihtiyacımız var. Örneğin bu dönemde ihtiyaç sahipleri için çeşitli yerlerde beraber bir şeyler yaptık, patronlar gibi vergiden silinmesi için filan da değil. Sonuç olarak patronlar yüzyıllardır dünyanın keyfini çıkarıyor, bizler ise cefasını çekiyoruz. Hep birlikte başka bir dünyada yaşamak için birleşelim. Adil insanca bir düzen istiyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Yeni bir düzenin kurulması emekçilerin eseri olacaktır

SONRAKİ HABER

Ferhat Tunç'un "Ağıtlarla Dersim Özel" programı sosyal medyada yayımlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa