23 Nisan 2020 23:36
Son Güncellenme Tarihi: 24 Nisan 2020 17:09

Ölüm orucundaki Mustafa Koçak yaşamını yitirdi

Mustafa Koçak, adil yargılanma talebiyle başlattığı ölüm orucunun 297. gününde hayatını kaybetti. Koçak'ın cenazesi Gazi Cemevinde yapılan tören sonrası defnedilmek üzere Esenyurt'a götürüldü.

Mustafa Koçak | Fotoğraf: MA

Paylaş

Gizli tanık ifadesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Mustafa Koçak, adil yargılanma talebiyle başlattığı ölüm orucunun 297. gününde hayatını kaybetti. Defnedilmek üzere İzmir'den İstanbul'a gönderilen Mustafa Koçak'ın cenazesi, Gazi Cemevinde düzenlenen cenaze töreni sonrası Kıraç İstiklal Mezarlığı'nda toprağa verilmek üzere Esenyurt'a götürüldü.

İzmir Kırıklar 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde “adil yargılanma” talebiyle ölüm orucuna başlayan ve eyleminin 297’nci gününde hayatını kaybeden Mustafa Koçak yaşamını yitirdi. Halkın Hukuk Bürosu, müvekkilleri Koçak’ın hayatını kaybettiğini Twitter hesabından duyurdu.

Mustafa Koçak'ın kendisine ağır işkence altında imzalatılan gizli tanık ifadelerini kabul etmediği için ölüm orucuna başladığını hatırlatan Halkın Hukuk Bürosu, "Egemenler, onu bir tanıklarına 'Beyanlarım yalandı, bana işkenceyle yalan ifadeler imzalattılar' sözünü söyletmemek için katletti. Cinayet işlediler" açıklamasında bulundu.

Halkın Hukuk Bürosu, ölüm orucundaki diğer müvekkilleri ve avukatları da hatırlatarak, "Bir kez daha sesleniyoruz, müvekkillerimiz İbrahim Gökçek, Didem Akman ve Özgür Karakaya'yı yaşatmak için arkadaşlarımız Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ı yaşatmak için taleplerini kabul edin" dedi.

28 yaşındaki Mustafa Koçak, 297 gündür sürdürdüğü ölüm orucu nedeniyle 29 kiloya düşmüştü.

Koçak’ın cenazesi otopsi işlemleri için Kırıklar 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinden çıkarılıp, İzmir Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Adli Tıp Kurumu önünde bekleyen Koçak’ın kardeşi Mine Koçak, gece 03.47’de avukatları aracılığıyla ağabeyinin yaşamını yitirdiklerini duyduğunu belirtti. Koçak’ın cenazesini İstanbul’a götürmek için uğraştıklarını belirten kardeşi Koçak, “Araç bulup izin işlemlerimizi tamamlayıp İstanbul’a götüreceğiz. Kardeşimin ölüm raporunda saat 00.28’de yaşamını yitirdiği yazıyor. Çok kötüyüz ve hepimiz çok üzgünüz. Kendisinin vasiyeti var mıydı yok muydu bilmiyoruz. İstanbul’a götürdükten sonra bir gün morgda bekleteceğiz ve sonra karar vereceğiz nerede defin edileceğine” dedi. 

Mustafa Koçak’ın cenazesi, İzmir Adli Tıp Kurumu morgundaki otopsi işlemlerinin ardından ailesi tarafından alındı. Kocak’ın cenazesi İstanbul’a doğru yola çıkarıldı. Kardeşi Mine Koçak, “Buradaki izin işlemlerini tamamladık. İstanbul’a doğru yola çıktık” dedi.

Koçak’ın cenazesi İstanbul'a getirildikten sonra önce Gazi Mahallesi’ne götürüldü. Gazi Cemevinde Koçak için cenaze töreni düzenlendi. Törene Koçak’ın ailesi, arkadaşları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Musa Piroğlu katıldı.

Koçak’ın annesi ve kardeşleri ağıtlar yakarken ailenin güçlükle ayakta durduğu görüldü. Törenin ardından cenaze Esenyurt ilçesine bağlı Kıraç İstiklal Mezarlığı’na doğru yola çıktığı sırada aracın önü polis tarafından kesildi. Polisin cenazeye sadece aile bireylerinin katılacağını söylemesi tartışmaya neden olurken, tartışmanın ardından cenaze polis eşliğinde yola çıktı.

ABLASI "ÖLMESİNİ Mİ BEKLİYORSUNUZ" DEMİŞTİ

Koçak’ın Ablası Ayşe Koçak, dün akşam sosyal medya hesabında kardeşi Koçak ile yaptığı telefon görüşmesini dair video çekerek, açıklamada bulunmuştu. Kardeşi Koçak’ın sağlık durumunun iyi olmadığını belirten abla Koçak, şunları söylemişti: “Koçak'la yaptığımız telefon görüşmesi tamamlanmadı malesef. Kardeşim telefonda artık nefes alamadığını ve konuşamadığını söyledi. Tahmin edersiniz haftada iki gün 10 dakikalık sesini duyuyoruz. Artık onu da duyamıyoruz. Biz ailesi olarak cezaevini arıyoruz fakat bize ve avukatlarına bilgi vermeyeceklerini söylüyorlar. Mustafa bizim kardeşimiz ailemiz. Size bırakmayacağız. Onun orada sessizce ölmesini istiyorsunuz. Adalet Bakanlığına soruyorum. Mustafa’nın ölmesini mi bekliyorsunuz? Dosyayı neden sonuçlandırmıyorsunuz. Sizin işiniz adaleti sağlamak değil mi? Kime hizmet ediyorsunuz. Adalete, hukuka ve insanlığa hizmet etmeniz gerekirken, yeter artık çekin pis ellerinizi kardeşimin, ailemin ve insanların üzerinden. İnsanları suçsuz yere yargılamaktan vazgeçin ve yeter artık Mustafa’ya ses olun.”

İHD: MUSTAFA KOÇAK’IN HAYATINI KAYBETMESİNDEN ÜLKEYİ YÖNETENLER SORUMLUDUR

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi tarafından ölüm orucundaki Mustafa Koçak’ın ölümüyle ilgili yapılan açıklamada “Adil yargılanma talebine yanıt verilmeyen Mustafa Koçak’ın bu uğurda yaşamını kaybetmesinden ülkeyi yönetenler sorumludur” denildi.

Mustafa Koçak’ın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü terörle Mücadele Şubesi’nde gözaltında tutulduğu sürede işkenceye uğradığı, bu işkenceyi hak savunucularına anlattığı ve gözaltında bulunuşunun 10. gününde 3 Ekim 2017 günü Türkiye İnsan Hakları Vakfı ile birlikte İHD’nin basın toplantısıyla işkencenin kamuoyu önünde teşhir edildiği belirtilen açıklamada, “Mustafa Koçak, işkencenin yanı sıra, tanımadığı kişilere suç atmasının istendiğini ve işbirliği yapmaz ise ömrünü hapiste geçireceği ağır bir suçla itham edilmekle tehdit edildiğini de anlattığı o görüşmeyi takiben yapılan basın toplantısından hemen sonra savcılığa sevk edilmiş ve denildiği gibi ağır bir suçla itham edilmiş, gizli tanık ifadesine dayanılarak tek celselik yargılamasında, savunma hakkı dahi verilmeksizin ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılmıştı. Aynı baskının, tutuklu bulunduğu Silivri Hapishanesinde tutulduğu dönemde de devam ettiği tarafımıza bildirilince, hapishanede ziyaretine gittiğimizde biz dışarıda beklerken Mustafa Koçak kaçırılırcasına İzmir’e sürgün sevk edilmiş, bu sefer yaşadıklarını anlatmasına engel olunmuştu” denildi.

“Mustafa’yı hukuki dayanaktan, delilden yoksun iddialarla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile dört duvar arasında ölüme mahkûm edenler, Mustafa’nın adil yargılanma talebine de tıkadılar kulaklarını ve ölümünü izlediler” denilen İHD açıklamasında şu ifadelere yer verildi:; “Ülkeyi yönetenlere bir kez daha sesleniyoruz; haksız ve hukuk dışı uygulamaları ortadan kaldırmak yerine, devleti hak ve özgürlükleri ihlal edilenlerle irade savaşına sokma yanlışına düşerek 'önce açlık grevini bıraksınlar' yaklaşımınız önce Helin Bölek’in, şimdi de Mustafa Koçak’ın canına mal oldu.”

Mustafa Koçak’ın ölümünden ülkeyi yönetenlerin sorumlu olduğu ve ülkeyi yönetenlerin yaşam hakkının korunması da dâhil insan haklarına uymakla sorumlu oldukları hatırlatılan açıklamada, “Mustafa’nın adil yargılanma ve yaşam hakkını ihlal edenler hakkında soruşturma açılarak cezalandırılmaları gerekmektedir. Ancak öncelikle; İbrahim Gökçek, Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın da yaşamına mal olmadan bu yaklaşıma derhal son verilmesi,  talepleri kabul edilerek yaşam haklarının korunması çağrısında bulunuyoruz” denildi.

Binlerce sosyal medya kullanıcısı gibi pek çok tanınmış isim ve kurumlar Mustafa Koçak'ın ölümüne yönelik tepkilerini yaptıkları paylaşımlarla gösterdi.

Bu paylaşımlardan bazıları şöyle: 

TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı: Ses olamadık, çözümü zorlayamadık, evet! Ancak... Bu topraklarda açlık grevleri yeni değil ama çözüm bunca basitken çözümsüzlük üzerine kurulan acımasız, yok sayan bir siyasi irade ile karşı karşıyayız ne yazık ki!

CHP eski milletvekili Melda Onur: İnsanların "Adalet Açlığı"ndan öldüğü yılların hükümeti ve bakanları olarak anılacaksınız, siz ve arkadaşlarınız...

HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu: Mustafa Koçak vefat etmiş. Tek isteği adil yargılanmaktı. Ona bu şansı vermediler. Adaletsiz yargının son kurbanı oldu. Anne ve babası çok çırpındı, olmadı. İnsanlığa seslerini duyuramadılar. Vicdanı olanda bir sızı olur, olmayan zaten kulağını kapamıştı! Adalet sesi boğuldu.

Gazeteci Can Dündar: Siz ibadet için oruca başlarken, #MustafaKoçak, adalet için ölüm orucunda can verdi. Vebali boynumuza...

Sanatçı Tolga Sağ: Ramazan ayının ilk orucunu Mustafa’yı düşünerek tutun, iftarda ilk lokmayı ağzınıza attığınızda 297 gün aç kalmış gencecik bir insanı, katilleri, tecavüzcüleri, hırsızları bile dışarı salmanıza rağmen ölüme terkettiğinizi hatırlayarak atın ağzınıza. 

Oyuncu Levent Üzümcü: El arabasında sandviç satarak hayatını kazanan bir delikanlı, “gizli tanık” ifadesiyle müebbete mahkum oldu. Ben yapmadım dedi ama kimse sesini duymak istemedi, o da sesini duyurabilmek için ölüm orucuna girdi. Ramazanın ilk sahurunda sessizce gitti. Artık yok! 

HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu: Gencecik bir can daha gitti! Zalimsiniz, tarihe böyle yazılacaksınız. Çünkü Onun artık dönüşü yok ve suçsuz olduğunu ispat etme şansı vermediniz. Bir ihtimal demediniz... #MustafaKocak” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Macron'dan koronavirüs uyarısı: Çözüm bulamasak Avrupa'nın geleceği olmayacak

SONRAKİ HABER

ABD Temsilciler Meclisi Kovid-19 için 484 milyar dolarlık ek bütçeyi onayladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...