18 Nisan 2020 11:55 Güncelleme: 18 Nisan 2020 12:14

Cam işçisi: Ölüm ve sıtma arasında tercihe zorlandık

Cam işçisi yazdı: Evde kalınca işçiler hem ücretlerinden oldular hem de evdeki harcamalarını karşılamak zorundaydılar. Yani kısacası ölüm ve sıtma arasında bir tercihe zorlandık.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: Pixabay

Reklam

Cam işçisi
Manisa

Patronlara her türlü yasal hak tanınıyor. Önce rakamlarla yavaş yavaş alıştırdılar bizi. 5'er 5'er, 10'ar 10'ar şimdi de 100'er 100'er. Çalışmayıp evde kalmanın insanlara nasıl bir külfet getireceğini gösterdiler önce. Zaten aldıkları ücretlerle zor geçinen insanlara önce kısa çalışma ödeneği dediler, sonra bunu iyice esneterek daha da düşük bir ücret dayattılar, ücretsiz izin ödeneği. İnsanlar korku ve kaygı ile uyanırken güne, Cumhurbaşkanı da “her şart altında üretime devam edilecektir” dedi.

Bunun altyapısını da hazırlayıp yerel yönetimlere ve valiliklere bu konudaki talimatlarını gönderdiler. İşçilerin sağlığı ve canını hiçe sayıldı. Evde kalmanın insanlara nasıl bir külfet getireceği ortaya çıkınca çalışmanın daha verimli olacağı düşünülmeye başlandı. Çünkü evde kalınca işçiler hem maaşlarından oldular hem de evdeki harcamalarını karşılamak zorundaydılar. Yani kısacası ölüm ve sıtma arasında bir tercihi zorlandık. Cumhurbaşkanı bir talimat vermiş, valiliklerin buna karşı çıkması imkansız. Hemen özel izin belgeleri verildi. İşçiler ölüm kokan topraklarda tekrar çalışmaya devam ettiler. Bizim iş yerimiz de diğer iş yerlerinde yaşanan süreçte. Çalışırken arkadaşlarınızla sohbet ediyoruz. Patronlar evlerinden bile çıkmazken, müdürler işe bile gelmezken işçilerin alacağı üç kuruş ücretsiz izin alacağından damga vergisi kesilir. Milletvekilleri tam maaşını alırken, bizim bu kadar değersiz olduğumuzu gözümüzün içine sokmalarını kabul edemiyoruz. Ama çaresizlik de belimizi büküyor. Yarın öbür gün patronlar fazla mesailer kalın demeye başlarlarsa şaşırmayacağız.

Tıpkı bir kurbağanın, soğuk suda yavaş yavaş suyun altının kaynatılması gibi. Yavaş yavaş ısıtılıyor su ve kurbağa içinde ölüyor. İşçi sınıfına emekçi halkımıza reva görülen de tıpkı bu bizim gözümüzde. Yani sitem, sermayenin bütün ihtiyaçların istekleri doğrultusunda düzenlenirken, tüm engelliler tek tek yasal kılıf adı altında ortadan kaldırılırken, bizlere reva görülen gerçeği görmek ve bir işçi olarak neden AKP’ye ve sermaye partilerine oy vermememiz gerektiği daha açık bir şekilde görmek. Şimdi bir yanda dikensiz gül bahçesinde evlerinde oturanlar bir yandan da ölümü pahasına çalışmak zorunda kalan işçiler, emekçiler, yoksul halklar. Mücadele etmez yan yana gelmez birlik olamazsak bu düzen böyle devam edecek.

Reklam