23 Mart 2020 06:36

Koronavirüs tedbirleri işçileri kapsamıyor

Koronavirüse karşı başlatılan sosyal izolasyon kuralının işçiler için de hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen sendika temsilcileri, "hak kaybının önüne geçilmeli" diyor.

Fotoğraf: IndustriALL Global Union/Flickr (CC BY-NC-ND 2.0)

Paylaş

Tolga GÜNEY

Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasını önlemek için başlatılan sosyal izolasyon kuralı işçiler için geçerli değil. İktidar yetkilileri tarafından sürekli “evde kal” uyarıları yapılırken, işçiler toplu taşıma ve servisleri kullanarak işlerine gitmeye devam ediyor. Restoran, cafe, bar, berber gibi işletmeler geçici olarak kapatılırken yüzlerce işçinin bir arada çalıştığı, metal, tekstil, inşaat gibi alanlar hala çalışır vaziyette.

Normal şartlarda da sağlıksız ve işçi sağlığı güvenliği önlemlerinin alınmadığı bu işkollarında virüsle birlikte risk arttı.

"TAM İZOLASYON İÇİN İŞÇİLER DE ÇALIŞTIRILMAMALI"

İşlerinin geçici olarak kapatılması sonucu işçiler zorunlu ücretsiz izne çıkarılıyor ya da tazminatsız işten çıkarılmak ile karşı karşıya kalıyor. Sendika yetkilileri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan önlemleri yetersiz buldu. DİSK’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası İstanbul Şube Başkanı Asalettin Arslanoğlu, tam sosyal izolasyon için işçilerin de çalışmamasının gerektiğini söyledi. İşçilerin çalışmasının önlem alınmadığının göstergesi olduğunu belirten Arslanoğlu, maske ve eldiven dağıtmanın önlem almak anlamına gelmediğini aktardı.

"İŞSİZLİK FONU BUNUN İÇİN KULLANILMALI"

İşsizlik sigortası fonunun bu gibi durumlar için oluşturulduğunun altını çizen Arslanoğlu, “Eğer fon hükümetler tarafından bugüne kadar gereksiz ve amacı dışında kullanılmamış olsaydı bugün fonda bulunan para ile işçilerin kaybı yıllar boyunca karşılanabilirdi. Fakat fon çok daha değişik programlar, kamu çalışanlarına maaş aktarımı, şirketlerin başka bölgelere nakli gibi yerlerde kullanıldı. Bugün oldukça sınırlı bir kaynak kaldı. Ama buna rağmen eğer hükümet bu anlamsız projelere kaynak aktarımını durdurursa kalan kaynakları işini kaybeden işçiler için kullanabilir” dedi.

Hükümetin açıkladığı Ekonomik İstikrar Kalkanı planını doğru bulmadığını dile getiren Arslanoğlu, işçilerin vergileri ile oluşan maliye bütçesinin de sosyal izolasyon olması durumunda işçilerin asgari geçimi için kullanılması gerektiğini vurguladı. Açıklanan planda sadece zenginlere vergi müjdesi verildiğini aktaran Arslanoğlu, tüm yurttaşlara eşit bir şekilde kaynak aktarılması gerektiğini belirtti.

"METAL FABRİKALARI ÜRETİME ARA VERECEK"

DİSK’e bağlı Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Özkan Atar da, örgütlü oldukları fabrikalarda Tabipler Birliği’nin yayınlamış olduğu kurallar gereği sağlık ve hijyen tedbirlerinin alındığını belirtti. Yüzlerce işçinin yan yana çalışmasının salgın açısından risk oluşturduğunu söyleyen Atar, fabrika yönetimleri ile yapılan görüşmeler sonucu bu hafta itibariyle birçok fabrikanın üretime ara vereceği belirtti. Üretime ara verilen iş yerlerinde işçilerin ücretli idari izinli sayılacağını aktaran Atar, işçilerin herhangi bir hak kaybına ve mağduriyete uğramamaları konusunda tüm önlemleri aldıklarını dile getirdi. Tüm ülkenin risk altında olduğunu ifade eden Atar, işçilerin psikolojisinin de durumdan etkilendiğini belirtti.

"SENDİKASIZ İŞYERİNDE DURUM KÖTÜ"

Sendikalı iş yerlerinde işçilerin haklarını güvence altına alabilecek güçte olduğunun altını çizen Atar, “Örgütsüz işyerlerinde işçiler açısından daha kötü bir durum söz konusu. İşyerleri birçok işçiyi ücretsiz izne zorluyor. İşçileri herhangi bir tedbir almadan işten çıkarıyorlar. Çalışma ortamlarında herhangi bir sağlık tedbiri de alınmıyor. Bu fabrikalarda işçilerin sendikalardan destek almaları, haklarını yasal ve fiili olarak korumak için örgütlü davranmaları gerekiyor. Biz elimizden gelen desteği göstermeye hazırız” diye belirtti.

"TEDBİRLER SERMAYEYİ KORUYOR"

Cumhurbaşkanının açıklamış olduğu tedbirlere de değinen Atar, bu tedbirlerin işçileri ve toplumu korumaktan ziyade sermayeyi ve onun karlarını korumaya yönelik olduğunun altını çizdi. Bir an önce çalışanların can güvenliklerinin alınması gerektiğini belirten Atar, “İşçilerin hak gaspı yaşamadan gelir güvencelerini, yaşam şartlarını güvenceye alınması açısından da hükümetin yeni tedbirler alması gerekiyor” diye konuştu.

ŞANTİYELERDE ÖNLEM ALINMIYOR

DİSK’e bağlı Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut ise, inşaat şantiyelerinde alınan bir önlem göremediklerini söyledi. Ofislerdeki dezenfektan sayısının yetersiz olduğunu vurgulayan Karabulut, ortak kullanım alanlarının ise yeteri kadar temizlenmediğini söyledi. İşçilerin tedirgin olduğunu belirten Karabulut, “Özellikle kamplarda koğuşlarda kalan gurbetçi işçiler açısından her an hastalığa kapabilirim kaygısı var. Bireysel önlemler alınıyor ama onun da koşullardan kaynaklı yeterli olduğunu söyleyemeyiz. 4 kişilik koğuşta 8-10 kişi kalıyor” ifadelerini kullandı. İşçilerin hastalık ile açlık arasında ikilem yaşadıklarını dile getiren Karabulut, barınma ve beslenme koşullarının zaten kötü olduğu inşaatlarda virüs ile durumun daha vahim olduğunun altını çizdi.

"ŞANTİYELERDE VİRÜS HIZLA YAYILABİLİR"

Hükümetin işçileri salgın yokmuş gibi çalıştırılmaya devam ettirdiğini vurgulayan Karabulut, şunları söyledi: “Tuvaletlerinde sabun ve peçete dahi bulunmayan, yemekhanelerinde böceklerin gezdiği şantiyelerin yarattığı tehdit bugün tüm ülkeyi tehdit ediyor. Şantiyelerde ortak kullanılan tuvalet, yemekhane, kantin gibi alanlarda hijyenden söz edemiyoruz. Virüsün yayılma hızına etki eden en önemli faktörlerden biri de sağlıksız yaşam koşullarıdır. Yeterli beslenme şansı olmayan, insan sağlığını tehdit edecek şekilde konteyner veya inşaatın içinde yatmak zorunda kalan, sağlık hizmetlerine erişim şansı kısıtlı olan inşaat işçisi tehdit altındadır. İşçiler, işyerlerinde alınması gereken kurumsal ve kişisel önlemleri sağlamak için işçi sağlığı ve iş güvenliği kurullarını acil toplantıya çağırarak, işçiler lehine kararlar almalıdır.”

"İŞÇİLERİN İKTİDARDAN BEKLENTİSİ YOK"

İktidardan işçiler lehine bir karar beklemediklerini söyleyen Karabulut, iktidarın tedbir paketinden sermayeye teşvik, işçilere ise kolonya ve dua çıktığını aktardı. “Virüse karşı alınacak önlemlerde konut satısına teşvik çıktı” diyen Karabulut, iktidarın bu kararı ile krizi fırsata çevirdiğini belirtti. Durumun kabul edilemez olduğunun altını çizen Karabulut, “İşçilerin emekçilerin çıkarlarını koruyacak kazanımlarını geliştirecek mekanizmaları acilen hayata geçirmeliyiz. Bu noktada Tabipler Birliği, SES ve DİSK’in çağrılarını hayata geçirmek için çaba sarf etmeliyiz” diye konuştu. (İstanbul/MA)