01 Mart 2020 12:18
Son Güncellenme Tarihi: 02 Mart 2020 05:18

Mülteci örgütlerinden tepki: Mülteciler siyasi gerilimin kurbanı olmamalı

İdlib saldırısı sonrası Türkiye’nin açık kapı politikası uygulamasıyla başlayan sürece ilişkin mülteci örgütlerinden tepki geldi.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Pazarkule Sınır Kapısı'nda mültecilerin yaşadıklarına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, göçmenlerle bire bir yaptıkları görüşmeler sonucunda oluşturdukları rapor ve bölgedeki durum hakkında bilgi verildi. Açıklama, “Türkiye, artık başta İdlib olmak üzere yeni gelecek mülteciler için hedef ülke olmak istememektedir. Bu nedenle Türkiye, Avrupa sınır kapılarını mülteci geçişlerine açarak, isteyen göçmenlerin geçmesine şimdilik süresiz olarak izin vermiştir. Bu izin üzerine mülteciler sınır kapılarına doğru yönelmişlerdir. Şu ana kadar içerisinde Suriye, İran, Afganistan, Somali Sudan, Mısır, Fas, Cezayir, Türkmenistan gibi ülkelerden yaklaşık 50 bin göçmen, sınır kapılarına gelmiş durumdadır. Bununla birlikte Akdeniz ve Ege denizleri yine göçmen botları ile dolmuştur" dedi.

Göçmenlerin arasında kadın ve çocukların bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, “İçerisinde kadın ve çocukların da olduğu bu insanlar Avrupa'ya geçmek isterken sınırın öte tarafındaki ülkeler tarafından gaz, sis ve ses bombaları ile plastik mermiler ile engellenmeye çalışılmaktadır. Ayrıca gerçekleştirdiğimiz mülakatlara göre, Yunanistan tarafına geçtiklerinde Yunan polisi tarafından alıkoyulan bazı mültecilerin çanta, telefon, cüzdan, pasaport ve paralarına el konulduğu ve bazı mültecilerin fiili şiddete maruz kaldığı öğrenilmiştir. Uluslararası Mülteci Hakları Derneği ve bir sivil toplum kuruluşu olarak bir kez daha vurgulamak isteriz ki, mülteciler hiçbir şekilde herhangi bir siyasi gerilimin kurbanı olmamalıdırlar. Zira unutulmamalıdır ki; her mülteci bir insandır ve yeryüzündeki tüm insanların can ve mal güvenliği tehlike altında olmadan yaşama, barınma, seyahat etme, eğitim alma gibi temel insani hakları vardır” ifadeleri kullanıldı.

‘MÜLTECİLERİ ŞANTAJ KONUSU EDENLER MEVCUT SİYASAL İKLİMDEN SORUMLUDUR’

Göçmen Dayanışma Ağı ise mültecilerin Türkiye tarafından şantaj aracı olarak kullanıldığına dikkat çekerek yazılı bir açıklama yaptı. Göçmen Dayanışma Ağı, “Canlı yayın eşliğinde mültecilerin şişme botlarla gösteri eşliğinde gönderilmesi durumun vehametini ortaya koyuyor. Savaş politikaları ile yerinden edilen mültecileri kendi şantaj siyasetlerine konu edenler, ırkçılığın normalleştirildiği mevcut siyasal iklimden de sorumludurlar” ifadelerini kullanarak “Savaşları değil mültecileri öncelemeye, sınırları değil temel hak ve özgürlükleri korumaya çağırıyoruz” diye seslendi.

‘BİNLERCE İNSANIN HAYATINI KAYBETTİĞİ YOLLAR GÖSTERİYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’

İdlib’den gelen asker ölümleri ve üzerine mültecilere dair yapılan söylemlere ilişkin yazılı açıklama yapan Göçmen Dayanışma Ağı, “Türkiye artık mültecileri tutabilecek durumda olmadığını ve Avrupa sınırlarını açacağını duyurdu. Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinde mültecileri bir şantaj aracı olarak kullanmakta hiçbir beis görmeyen Türkiye’nin yapmış olduğu bu açıklamanın ardından mülteciler, Türkiye’nin dört bir yanından Edirne, Çanakkale, İzmir gibi sınır bölgelerine doğru hareket etmeye başladı. Edirne kara sınırına ulaşan yüzlerce mülteci Yunanistan sınırını geçmek için beklerken Yunan polisi mültecilere gaz ve sis bombalarıyla karşılık veriyor. Mülteciler iki devletin sınırları arasında sıkışmış durumda. Öte yandan, daha önce binlerce insanın yaşamını kaybettiği su yollarına bizzat devlet yetkililerince yönlendirildiklerini söylenen mültecilerin, Çanakkale, İzmir gibi şehirlerden güvencesiz koşullarda, şişme botlarla Yunanistan’a geçişinin canlı yayınlarda adeta bir gösteriye dönüştürülmesi durumun vahametini açıkça ortaya koyuyor. Ve dahası, Türkiye’nin pek çok şehrinden mültecilere yönelik ırkçı stresin yükseldiğine dair haberler gelmeye devam ediyor” ifadelerine yer verdi.

‘SAVAŞLARI DEĞİL MÜLTECİLERİ ÖNCELEYİN’

Daha önce de seçim süreçlerinde yaşandığı gibi mültecilerin ve insan hayatının siyaset malzemesi haline getirilmesine artık son verilmesi gerektiği ifade edilen açıklamada, “Savaş politikalarının neticesinde hali hazırda yerlerinden edilmiş olan mültecileri kendi şantaj siyasetlerine konu edenler, ırkçılığın normalleştirildiği mevcut siyasal iklimden de sorumludurlar. Sürdürmekte ısrar ettikleri bu politikalar ırkçılığı körüklemeye ve insanların hayatını tehlikeye atmaya devam ediyor.

Sınırlara daha fazla kolluk kuvveti gönderen Yunanistan ve Bulgaristan ise sadece mültecilerin daha fazla şiddet görmesine sebep oluyor. Bu sonsuz şiddet döngüsü ve hareket özgürlüğüne dönük engellemeler bir an evvel son bulmalı. Bunun için de, hem Türkiye’yi hem de AB ülkelerini politikalarını gözden geçirerek savaşları değil mültecileri öncelemeye, sınırları değil temel hak ve özgürlükleri korumaya çağırıyoruz” diye seslenildi.

İZMİR DÜŞÜNCE TOPLULUĞU: SAVAŞA KARŞI BARIŞ MÜCADELESİNİ BÜYÜTELİM

İzmir Düşünce Topluluğu (İDT) ise AKP'nin mülteci politikasına, TSK'nin İdlib operasyonuna ilişkin yazılı açıklama yaparak tepki gösterdi. AKP’nin Suriye’ye müdahale ve cihatçılarla iş birliği politikasının sonuçlarının her geçen gün daha ağır yaşandığı belirtilen açıklamada, iktidarın yaşanan ölümler üzerinden savaş kışkırtıcılığı yaptığı ifade edildi.

“BARIŞ MÜCADELESİNİ BÜYÜTELİM”

İdlib’e yönelik operasyonların ülkenin ve halkın çıkarına olmadığını belirtilen açıklamada, “Ülkedeki iktidar ve destekçileri savaş kışkırtıcılığından vazgeçmeli ve İdlib’de ateş altındaki askerleri acilen geri çekilmelidir. Ülkeye büyük bedeller ödeten ve bugün Rusya ile savaşır noktaya getiren Suriye’ye müdahale politikasına son verilmeli, cihatçı çetelerle işbirliğinden vazgeçilmelidir. Suriye ve bölgede barışın sağlanmasının yolu, emperyalist müdahalelere son verilmesinden ve buradaki tüm askeri güçlerin geri çekilmesinden geçmektedir. Bu temelde ülkedeki ve bölgedeki tüm emek, barış ve demokrasi güçleri savaş kışkırtıcılığına karşı barış mücadelesini büyütme göreviyle karşı karşıyadır” denildi.  

“AKP MÜLTECİLERİ KOZ OLARAK KULLANMAKTAN VAZGEÇMELİ”

İktidarın sınır kapılarını açtığını duyurması ile mültecilerin sağlıksız ve tehlikeli koşullarda Avrupa’ya geçmeye çalıştığına dikkat çekilen açıklamada, “Bir umutla her şeylerini geride bırakıp sınıra yönelen mülteciler burada gaz bombaları ile karşılandılar. Bu insanlık dışı görüntülere bir an önce son verilmeli, olabilecek ölümlere karşı denizde ve karada önlem alınmalıdır. AKP iktidarı, mültecileri elinde bir koz olarak kullanmaktan vazgeçmeli, ülkelerine dönebilmeleri için gereken barış ortamını sağlamak için çaba sarf etmeli, ülke içinde de insanca yaşama koşullarını sağlamalıdır” ifadelerine yer verildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İdlib'de hayatını kaybeden askerin ağabeyi: Artık kimse ölmesin, bir şeyler yapın!

SONRAKİ HABER

Ekmek ve Gül'den İzmir'de işçi kadın buluşması: "Birleşelim arkadaşlar"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...