04 Kasım 2019 12:13

Üniversiteler “özgür” olsun

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi fakültelerindeki gelişmelere dair görüşlerini yazdı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Hukuk Fakültesi öğrencisi

Anadolu Üniversitesi/Eskişehir

Geçtiğimiz günlerde fakültemizde asla hukuk kavramıyla bağdaşmayacak bir takım gelişmeler yaşandı. 3 sene öncesine kadar yani henüz üniversitelerde ihraçlar ile akademisyen kıyımına başlanmadan önce ülkenin en iyi akademi kadrosuna sahip diyebileceğimiz Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi bugünlerde ilahiyat ihtisas alanına sahip hocaların hukuk felsefesi alanında ders verdiği bir hukuk fakültesine dönüştü. Bugüne kadar gelinen süreçi bir bütün olarak değerlendirdiğimiz zaman aslında buna da şaşırmıyoruz. İhraçlarla fakültemizde 10’a yakın akademisyeni atanlar geri kalan sınırlı sayıdaki alanında iyi akademisyeni de bir şekilde tasfiye etmeye devam ediyor. Şubat ayında fakültemizde dışarıdan gelen dekan ve dekan yardımcısı ile bu süreci daha net gözlemleyebildik. İş en son alanında iki akademisyenin keyfi bir şekilde görevlerine son verilmesine geldi. Dr. Barış Işık ve Dr. Melike Belkıs Aydın böylesi zor bir süreçte hukuk fakültesinde akademisyen olmayı layığıyla yerine getiren, ne yazık ki sınırlı sayıda, hocalarımızdan ikisiydi. Dr. Barış Işık için ceza kürsüsünde yeteri kadar akademisyen olduğu gerekçesi ile, adeta kılıf uydurmayla sözleşmesi yenilenmemiştir. Öte yandan hukuk felsefesi ve sosyolojisi anabilim dalında başka hoca kalmamasına rağmen (daha önce aynı kürsüde iki akademisyen barış imzacısı olduğu için ihraç edilmiştir) Melike Belkıs Aydın’ın sözleşmesi yenilenmemiştir. Böylesi bir çelişki bile fakülte yönetiminin keyfi ve hukuksuz uygulamasını gözler önüne seriyor. Ha bir de arada kaynamadan söyleyelim dekanımız öyle sıradan bir dekan değil üç beş tane anabilim dalı başkanı da kendisi. Boşalan hukuk felsefesi derslerine de Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanını getiriyor. Pek tabi derslere hukuk felsefesi öğrenmek için giren tek bir öğrenci arkadaşımız yok, zaten mümkün değil. Alternatif olarak, fakülteden uzaklaştırılan hocalarımızın bu ihtiyacı karşılamak üzere yaptıkları hukuk felsefesi derslerine katılıyoruz. Aynı gün ve aynı saatte daha özgür bir yerde.

Fakat elbette ki bunu tartışacağımız yer fakülteler ve kampüsler olmalı ve “özgür” dediğimiz yerler üniversite dışı yerler değil üniversitelerin ta kendisi olmalıdır. Barış akademisyenlerinin ve devamında haksızca görevine son verilen akademisyenlerin bir an önce kürsülerine geri döndüğü, özgür, bilimsel ve hukuk fakültelerinde hak ve adalet öğrenildiği günleri kazanacağımızı biliyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Kadın öğrenciler her şeyin farkında

SONRAKİ HABER

“İnsan bir şey yapmadan yaşar mı?”

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...