28 Eylül 2019 10:37

Diyarbakır Kitap Fuarı’nda "İlhan Sami Çomak Şiiri" söyleşisi

Kor ve Manos Kitap, bu yıl 7’ncisi düzenlenen Diyarbakır Kitap Fuarı’nda "İlhan Sami Çomak Şiiri" adlı söyleşi düzenledi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Bu yıl 7’ncisi düzenlenen Diyarbakır Kitap Fuarı’nda Kor Kitap ve Manos Kitap “İlhan Sami Çomak Şiiri” adlı söyleşi düzenledi. C. Hakkı Zariç’in moderatörlüğünü yaptığı etkinliğe, gazeteci ve yazar Vecdi Erbay ile yazar ve akademisyen Selim Temo konuşmacı olarak katıldı.

Edebiyatımızın beslendiğini noktalardan birinin de hapishaneler olduğunu belirten Zariç, “Cumhuriyetin ilk yıllarından beri böyle bir durum söz konusu. Nazım Hikmet’i örnek verebiliriz. Daha sonrasında Ahmed Arif, Arif Damar, Enver Gökçe var. 80 sonrasında da hapishanede yetişen bir edebiyat kuşağı var. Soysal Ekinci, vb. Bu dönemde de Mehtap Ceyran, Hüseyin Kıran var. Yeni süreçte de bir “hapishane edebiyatı”ndan bahsedebiliriz. Yeni-e’de Selahattin Demirtaş ropörtajında da belirtmişti: 'Niye hapishane edebiyatı vardır' demeyelim demişti. Tabi şimdi cezaevinde çıkan şeylerde izlek değişti. İçeride direnerek dışarıya desten veren bir durum var artık.. İlhan Sami Çomak şiirlerinde de gümbür gümbür akan bir hayat var” diye konuştu.

Açılış konuşmasının ardından söz alan Vecdi Erbay, “Önceden hapishanedeki arkadaşların yazdıklarından oluşan 'Yeni Sesler' adlı bir dizi vardı. O dönemde yazılanlara yönelik çok eleştiri geldi. 'Şiirleri slogandır' denildi. Cezevinden çıkan şiirleri küçümsüyorlardı o dönem. Cezaevinde yaşamaya çalışırken o arada yazmaya çalışan, yazmakla direnmeye çalışan insanlar var. İsimleri sayılan arkadaşlar uzun zamana şiiri yazmaya devam ettiler” dedi.

"ALIŞAGELMİŞ CEZAEVİ ŞİİRLERİNİN DAHA ÖTESİNDE"

İlhan Sami Çomak ile tanışmalarını anlatan Erbay, “İlhan’ın dosyası var dediler. İlhan ondan önce iki kitap yayınlamıştı. Ben okumamıştım o kitapları. Daha sonrasında iki kitabını okudum. ‘Açık Deniz’ hakikaten alışagelmiş cezaevi şiirlerinin daha ötesindeydi. İçeriğiyle başka bir şiir vardı ortada. Hala bu konuları konuşuyoruz. Çünkü cezaevleri bir türlü boşalmıyor memlekette. İlhan bir şiir yazıyor ve günümüzde sanki 25 yıldır içeride değilmiş gibi, bizimle birlikte, hayatın içindeymiş gibi yazıyor. 'Cezaevinde nasıl insan böyle şiirler yazar?' sorusuna cevap veriyor İlhan. O ruhtur aslında okuyucu şaşırtan nokta. Belki bir gün beraber otururuz ve bu şiir nasıl cezaevinde yazılır sorusundan öte şiir üzerine konuşuruz kendisiyle” diye konuştu.

"ÇOK KONUŞKAN BİR ŞİİR İLHAN'IN ŞİİRLERİ"

Vecdi Erbay’ın ardından Selim Temo söz aldı. “Sürgün ve hapis meselesine dair edebiyatın kapatıldığı yerlerden, içeriden dışarıya ve dışarıdan içeriye bir ses diye bir tarih okuması yapabiliriz” diye Temo, “Çok konuşkan bir şiir İlhan’ın şiirleri. Dışarıyla ilgili bildiği tek şey 20’li yaşlarına kadar olay şeyler. Çok huzursuz bir ruh var şiirlerinde. 'Geldim Sana' da toplumcu, politik, devrimci bir gönderme yok. Çocukluk çok yaygın İlhan’ın şiirinde' dedi.

İlhan Sami Çomak’ın kitabından alıntılar yapan Temo, “Bunu özgür bir kişi yazmış olsaydı bu dizenin etkisini azaltırdı. Ancak mahpus olduğunu bildiğin bir insanın yazdığını bilince bu dize daha çok anlamlı oluyor. Bir yazarın hayatı ile metni arasında bir bağ kurmak her zaman eleştirdiğim bir noktadır. Ancak burada başka bir nokta var” ifadelerini kullandı. (Diyarbakır/EVRENSEL)