19 Ağustos 2019 10:32
Son Güncellenme Tarihi: 19 Ağustos 2019 13:04

Siyasi parti ve örgütlerden kayyum darbesine tepki: Hepimizin iradesine saldırı

Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarının yerine kayyum atamasına siyasi partilerden ve örgütlerden tepki geldi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

İçişleri Bakanlığının Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarını görevden uzaklaştırarak yerlerine valileri kayyum atamasına muhalefet partileri ve örgütlerden de tepki geldi. Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmasının kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamalarda, mücadele çağrısı yapıldı.

CHP: MİLLET İRADESİNE VE SANDIĞIN NAMUSUNA YENİ BİR SARAY DARBESİ YAPILDI

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, "Sandık hukukuna vurulan her darbe, Türkiye'ye vurulmuş darbedir. Seçimle gelen seçimle gider. Seçimle gelen kayyumla gidecekse sandık anlamını kaybeder. Bugün sandığa ve seçmen iradesine sahip çıkmak, demokrasimize ve Türkiye'ye sahip çıkmaktır. Millet iradesiyle inatlaşılmaz" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sırasında, basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Faik Öztrak'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"KARAR HUKUKİ DEĞİL SİYASİ"

"Millet iradesine ve sandığın namusuna yeni bir saray darbesi yapıldı. 5 ay önce millet iradesiyle göreve gelen belediye başkanları bu sabah görevden alındı ve valiler kayyum olarak atandı."

"Ülkemizde belediye başkanı olmanın koşulları bellidir. Hukukun üstünlüğü yok sayılmıştır. Darbe döneminde ne yapıldıysa bugün de aynısı yapılmıştır."

"Bundan daha 5 ay önce adli sicili temiz olan, YSK tarafından adaylıkları uygun görülen ve millet tarafından seçilen bu belediye başkanlarının görevlerinden alınması kararı hukuki değil siyasidir. Görevden alınan belediye başkanları hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı ortada yoktur. Bu ülkede seçime girmek serbest ama seçilmek yasak anlamına gelen karardır."

"Demokrasinin temelini oluşturan hukukun üstünlüğü ve seçme seçilme hakkı bu kararla bir kez daha açıkça yok sayılmıştır."

"Seçimle gelen kayyumla gidecekse sandık anlamını kaybeder. CHP, seçilen belediye başkanları yerine kayyum atanmasına, seçilmiş Başbakan Davutoğlu'nun istifaya zorlanmasıyla aynı tepkiyi verir. Biz adalet ve demokrasinin tarafındayız. Erdoğan'ın merhametsiz zulmüne her zaman karşı çıktık"

CHP GENÇLİK KOLLARI: KAYYUMCULUĞUN KARŞISINDA EŞİTLİĞİN KENTLERİNİ KURACAĞIZ

CHP Gençlik Kolları da HDP'li 3 büyükşehir belediyesine kayyum atanmasına ilişkin açıklama yaptı. Kayyum atanma kararının tanımadıklarını belirten CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz tarafından yapılan açıklama, “AKP iktidarı bilmelidir ki 23 Haziran için verdiğimiz mücadele yarım kalmamıştır” denildi.

CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz imzasıyla yayınlanan açıklama şöyle: "19 Ağustos 2019 sabahı Van, Diyarbakır ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine AKP iktidarı tarafından ‘kayyum’ adı altında yapılan bu darbeyi kınamakla yetinmiyor; bu kararı tanımıyoruz. 31 Mart seçimlerine girmesinde hiçbir sakınca bulunmayan, ancak 4 ay sonunda bir anda ‘terörize’ edilen bu yönetimlerin, halkın iradesiyle seçildiğini iktidara bir kez daha hatırlatmak isteriz. Hepimizle eşit yurttaşlığa sahip olan Van, Diyarbakır ve Mardin halkının ve iradesinin daima yanında olacağız. 6 Mayıs'ta İstanbul'da yaptıkları sandık darbesinden ders çıkarmayan AKP iktidarı bilmelidir ki 23 Haziran için verdiğimiz mücadele yarım kalmamıştır.İsraf, yolsuzluk ve kent ihaneti üzerine kurulu kayyumculuk siyasetinin karşısında; barışın, eşitliğin ve katılımcı yurttaşlığın kentlerini birlikte kuracağız. Dayanışma ve kardeşlikle."

HDP: BU SALDIRI TÜRKİYE HALKLARINA BİR SALDIRIDIR

Belediye başkanlarının görevden alınması üzerine yapılan HDP Merkez Yürütme Kurulu toplantısının ardından HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, MYK Üyeleri ve milletvekilleriyle birlikte genel merkezde açıklama yaptı. Üç büyükşehir belediyesine kayyım atanmasını "sivil darbe" olarak niteleyen Temelli, "Bu sabah yine kara bir güne uyandık. Bu iktidar, AKP-MHP bloğu, Erdoğan rejimi Türkiye tarihine bir utanç sayfası daha ekledi. 19 Ağustos Türkiye tarihine sivil darbe olarak geçti” dedi. Demokrasi mücadelesine demokratik zeminde devam edeceklerini ifade eden Temelli, “Bu saldırı sadece HDP belediyelerine yönelik değildir. Bu saldırı Türkiye halklarına bir saldırıdır. Demokraside buluşmuş insanlara bir saldırıdır. Kayyım atanan belediyeler Diyarbakır, Van, Mardin ama İstanbul’a Adana’ya Ordu’ya Türkiye’nin her yerinde seçilmişlere yönelik bir saldırıyla karşı karşıyayız. Şimdi demokratik siyasetten yana inisiyatif alma zamanıdır. Şimdi gelin bu hak gaspçılarına bu soysuz siyasete karşı yan yana duralım" ifadelerini kullandı.

HDP Merkez Yönetim Kurulu açıklamasında, halkın iradesini tanımayan iktidara karşı dayanışma çağrısı yaptı. Daha önce atanan kayyımların kaynaklarını israf ettiği, ifade edilen açıklamada, “Bu iktidar, halkın kaynaklarını çalıp çırpan kayyımların rezilliklerinin ortaya saçılmasını hazmedememiştir. Devlet şiddeti, zoru ve hilesiyle gasp etmek bu iktidarın, AKP-MHP ittifakının bir olağanı olmuştur. Bu uygulamaları halkımız asla kabullenmeyecektir. Daha önceden olduğu gibi iradesine, seçilmişlerine, partisine sahip çıkacaktır" denildi.

EMEP: SEÇİMLE KAZANAMADIĞINI ALMAYA ÇALIŞIYOR

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan imzasıyla yayımlanan açıklamada, iktidarın seçimle kazanamadığı belediyeleri merkezi iktidarda olmanın gücüyle almaya çalıştığını söyledi. Yapılan operasyonlar ve atanan kayyımın hiçbir dayanağı olmadığını belirten Gürkan, yerel yönetimlerin AKP ve ortakları için adeta "ballı lokma" olduğunu ve bu kaynaklardan vazgeçmek istemediklerini söyledi. Ayrıca halkın iradesini tanımayan bu politikaların iktidarın Suriye politikasından bağımsız olmadığına dikkat çeken Gürkan, "Bölgede söz sahibi olmanın yolunun Kürt halkının taleplerini ve iradesini kırmaktan geçtiğine inanan siyasi iktidar içeride bu operasyonları yürütürken, bölgede ABD ve Rusya ekseninde pazarlıkları sürdürmektedir. Suriye'de istediği amaca ulaşamayan iktidar içeride Kürt sorununa yönelik baskı ve şiddetle yol almaya çalışmaktadır” dedi. Gürkan, üç belediyedeki görevden uzaklaştırmaların bütün bir halkın iradesinin gasbı olduğunu söyleyerek, "Gün, bu politikalara teslim olmadan demokrasi mücadelesini büyütme ve genişletme günüdür" dedi.

EMEK GENÇLİĞİ: KAYYUMLARA KARŞI SES ÇIKARMAYA ÇAĞIRIYORUZ

Emek Gençliği'nden de açıklama geldi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Tek adam yönetimi, seçimlerle alamadığı belediye yönetimlerini devlet aygıtının antidemokratik yetkileriyle almaya çalışıyor. Tek adamın 'temsilcilerinin' kazanamadığı seçimler 'milli iradeden' sayılmıyor, halkın seçme özgürlüğü yok sayılıyor, iradesi gasbediliyor! Tek adam yönetimi istiyor ki demokratik norm-kurumlar kendisi dışındaki alternatifleri tanımasın, demokrasi ‘tek adam rejimini onayladığı’ ölçüde hayata geçsin. Halkın siyasal tercihlerine saygı duymayan bu rejim, meşruiyetini kaybetmiş, daha fazla sorgulanmasının önünü açmıştır! Emekçi sınıflar ve gençlik, oy hakkına sahip çıkacak, tek adam rejimi ve anti-demokratik uygulamalarına gerekli cevabı verecektir. Bugün kayyumlara karşı mücadele, demokrasinin tek adamın tekelinden çıkması, demokratik ve bağımsız bir ülke inşası için mücadelenin parçasıdır! Demokratik bir Türkiye için tüm Türkiye gençliğini kayyumlara karşı ses çıkarmaya, tek adam rejimi karşısında birleşmeye çağırıyoruz."

ÖDP: KAYYUM DÜZENİ BASKI DÜZENİDİR

Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin (ÖDP) sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Diyarbakır, Van, Mardin Belediye Başkanlarının görevden alınarak kayyum atanması, halkın iradesinin çalmaktır" denildi.

ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş da "31 Mart’ta halk bütün baskılara rağmen kayyum düzeninizi yendi. Diyarbakır, Van, Mardin Belediye Başkanlarını görevden alarak, kayyum düzeninizle halkın iradesini teslim alamazsınız. Kayyum düzeni soygun düzeni, baskı düzenidir" dedi.

ESP: KAYYUM DARBESİNE BİRLEŞİK MÜCADELEYLE CEVAP VERELİM!

Ezilenlerin sosyalist Partisi (ESP) de yayımladığı açıklamayla kayyum atanmasını kınadı. ESP'den yapılan açıklamada "Kayyum darbesi ancak Türkiye ve Kürdistan halklarının, emekçi ve ezilenlerinin birleşik mücadelesiyle geri püskürtülebilir. Kayyum darbesi sadece Kürt halkının ve seçilmişlerinin sorunu değil, tersine Türk halkının ve emekçilerinin de sorunudur. Kürt halkının iradesinin gasbedilmesinin bir sonraki aşaması kayyum politikasının Türkiye’ye taşınması, Türk emekçilerinin iradesinin gasbedilmesidir. Türk halkımızı Kürt halkımızla el ele vermeye, birlikte mücadele etmeye ve ortak geleceğimizi kurmak için bugün ses vermeye çağırıyoruz" ifadeleri yer aldı. 

TKP: AKP’NİN KARARLARININ HİÇBİR MEŞRUİYETİ YOKTUR

"Bu kararın hukuka uygun olması mümkün değildir çünkü Türkiye’de hukuk yoktur" diyen Tükiye Komünist Partisi (TKP) de yaptığı  açıklamada "AKP 17 yıl süresince hep yanlışı, kötüyü, adaletsizliği savunmuş ve her geçen gün daha da kuralsız hareket etme ihtiyacı duymuştur. Çünkü AKP bir karşı devrimci güçtür. Karşı devrimci bir gücün kararlarının sadece kurallara uygunluğu değil, mantığa uygunluğu ve meşruiyeti de yoktur. AKP iktidarının bu hukuksuz ve hesapsız adımını meşrulaştırmasına izin verilmemelidir" denildi. (HABER MERKEZİ)


DTK VE HDK'DEN ÇAĞRI

HDP’li üç büyükşehir belediyesine kayyum atanmasına tepki gösteren DTK ve HDK, “Kürdistan'da kazanmış ve Batı'da kaybettirmiştik. Yine kaybedecekler ve yine kazanacağız” diyerek, herkesi açık tutum almaya çağırdı.  

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanlarının görevden alınmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. 

Diyarbakır’da yüzde 63, Mardin’de yüzde 56 ve Van’da yüzde 53 oyla seçilmiş olan HDP’li belediye eşbaşkanları Bedia Özgökçe Ertan, Adnan Selçuk Mızraklı ve Ahmet Türk’ün İçişleri Bakanlığı’nın hukuksuz gerekçelere dayalı bir emri ile görevden alındığı hatırlatılan DTK açıklamasında, “HDP’li Parti çalışanları, Meclis üyesi, belediye çalışanları, DTK Delegeleri ve sivil toplum örgütü çalışanlarına yönelik ağır gözaltı operasyonu başlatılmış ve halen sürmektedir. Belediyelere kayyum atamak açıkça yeni bir siyasi darbe ve düşmanca bir tutumdur. İçişleri Bakanlığı hak ve özgürlüklerin gasbedilmesinin, provokasyonların, demokrasinin zerresini bile bırakmayan karar ve uygulamaların uygulayıcısı ve bir darbe merkezidir. Bu iktidar ve İçişleri Bakanlığı geçmiş kayyum döneminde yapılmış olan yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin ortaya çıkarılmasını, halkın kaynaklarını çalıp çırpan kayyumların rezilliklerinin ortaya saçılmasını hazmedememiştir” denildi.

"İKTİDARIN MEŞRUİYETİ KALMAMIŞTIR"

Bu iktidarın zerre kadar demokratik meşruiyeti kalmadığı vurgulanan açıklamada, şunlar belirtildi: “Halkın iradesini gasbetmek, seçim sonucunda sandıkta kazanamadıklarını devlet şiddeti, zoru ve hilesi ile gasbetmek bu iktidarın, AKP-MHP ittifakının bir tarzı haline gelmiştir. Halkımız her şart altında bu uygulamaları asla tasvip etmeyecek, iradesine, seçilmişlerine, partisine sahip çıkacaktır. AKP iktidarı 18 yıldır milli irade söylemini en çok kullanan parti olmuştur. Ancak halkın iradesini gasbeden, sandık iradesini ve seçimleri tanımayan parti ise yine AKP olmuştur. Bu zihniyete karşı bütün meşru ve demokratik mücadele yollarını kullanmak hem anayasal hem de evrensel hukuktan kaynaklanan tartışılmaz bir haktır. Demokrasiyi ancak demokrasi güçlerinin ortak ve kararlı mücadelesi ile kazanabiliriz. Türkiye’nin her bir köşesinde 31 Mart ve 23 Haziran’da oy kullanmış, AKP-MHP ittifakının kaybetmesi ve demokrasinin kazanması için çalışmış olan herkese çağrımızdır. Bu sadece HDP’nin ve Kürt halkının sorunu değildir; tüm Türkiye halklarının, Kürdistani partilerin ve demokrasi güçlerinin ortak sorunudur. Demokratik Toplum Kongresi olarak, haksızlık ve hukuksuzluk karşısında susmayacağımızı belirtiyor,  bütün ilerici ve demokratik kamuoyunu açık bir tutum almaya çağırıyoruz.”

HDK: YİNE KAYBEDECEKLER, YİNE KAZANACAĞIZ

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) de, üç büyükşehir belediyesine kayyum atanmasını yaptığı yazılı açıklamayla kınadı. “Bu yapılan, bir darbe girişimidir” denilen açıklamada, “31 Mart'ta ve 23 Haziran'da halkın hiçbir şüpheye yer bırakmayacak berraklıkta ortaya koyduğu özgür iradesine karşı faşist bir darbe gerçekleştirilmektedir. Bu darbe teşebbüsü, demokratik iradeye ve barışa karşı yürütülen savaş politikalarının ayrılmaz bir parçasıdır; İmralı’da yapılan görüşmelerde bir kere daha ortaya konulan barış aklına karşı savaş aklının hâkim kılınması girişimidir” ifadelerine yer verildi. 

“31 Mart'ın ve 23 Haziran'ın sahibi olan halklarımız kendi iradesine sahip çıkacak ve bu darbeyi geri püskürtecektir” denilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Burada gösterilecek her tereddüt, darbenin sonuçlarıyla karşılaşmak için sıra beklemek anlamına gelecektir. Bugün Kürt halkının iradesinin gasbına sessiz kalmak, İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Antalya ve diğer belediye başkanlarını seçen halk iradesinin de aynı tehdit ile karşı karşıya olduğunu görmemek anlamına gelir. 

AKP-MHP iktidarı, faşist rejimini bu darbe ile onarmak ve tahkim etmek istemektedir. Yerel seçimlerde mesruiyetlerini kaybetmişken; şimdi bu gayri meşruluğa darbecilik suçunu ilave etmektedirler. Halklarımız darbeciliğin karanlığına teslim olmayacak; sokaklarda, meydanlarda ve toplumsal hayatın her alanında, darbeye karşı direnerek demokrasinin, özgürlüğün ve barışın yolunu açacaktır. Kürdistan'da kazanmış ve Batı'da kaybettirmiştik. Gene kaybedecekler ve gene gene gene kazanacağız!”

HALKEVLERİ: İNTİKAM DARBESİ YAPILDI

Halkevleri de yaptığı açıklama ile kayyuma tepki gösterdi. Açıklamada, "Hepimiz biliyoruz ki bu intikam darbesinin esas nedenlerinden birisi de Batıda AKP’nin seçim yenilgisine yol açan, Kürt halkının İstanbul ve diğer illerde gösterdiği seçim tutumudur. Kürt halkının özgürlük talebinin batıda demokrasi isteyen yurttaşlarımızla kalıcı bir şekilde birleşebilme ihtimali ve iradesidir. Bu saldırganlık ancak ortak mücadele ile geri püskürtülebilir. Şimdi Kürt halkının iradesine saygı göstermeyenlere karşı kardeşliğin, dayanışmanın zamanıdır" denildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Halk iradesine atanan kayyumlar pek çok ilde protesto edildi

SONRAKİ HABER

Kanada’dan Türkiye'ye destek: Kaz Dağları için eylem çağrısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...