18 Haziran 2019 01:10
Son Güncellenme Tarihi: 18 Haziran 2019 10:49

Bu vakıfları aklayacak ‘deterjan’ yok

Yıldırım ile İmamoğlu’nun ortak yayınında Yıldırım’ın vakıflarla ilgili “Deterjanla yıkayarak mı karar vereceğiz?” yanıtı vakıflara aktarılan büyük paraları yeniden gündeme getirdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi | Fotoğraf: Darwinek/Wikimedia Commons (CC BY-SA 3.0)

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

AKP’nin adayı Binali Yıldırım ile CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun ortak yayınında “FETÖ'ye karşı mücadele” konusunda gündeme gelen vakıflar tartışma konusu oldu. İmamoğlu'nun yayında temiz vakıflarla çalışacaklarını ifade etmesinin ardından, Binali Yıldırım “Temiz vakıflara veririm diyor da, yani deterjanla yıkayarak mı vereceğiz? Kim karar verecek?​” ifadesi, vakıflara aktarılan paraları yeniden gündem etti. Belediyenin hazırladığı rapora göre 2018 yılı ve öncesinde vakıflara 847 milyon lira para aktarılmış! Üstelik bu vakıfların yönetiminde Cumhurbaşkanının akrabaları dolu.

Cumhur İttifakı Adayı Binali Yıldırım ve Millet İttifakı Adayı Ekrem İmamoğlu seçimlerden bir hafta önce ortak canlı yayına çıktı. Binali Yıldırım, belediyenin son 5 yılda 753 milyon lira zarar ettiği konusunda Sayıştay’ın tespitlerde bulunduğu sorulduğunda önce moderatöre “Sayıştay raporunu gördünüz mü İsmail Bey. Sayıştay raporunda öyle bir rakam yok. 108 milyon mu ne. Bu yalan” dedi. İmamoğlu’nun çantasından Sayıştay raporunu çıkardığında yine soruldu. Yıldırım’ın yanıtı bu kez “Yok ben onu okumadım” oldu.

VAKIFLARI BÖYLE SAVUNDU

Yıldırım belediye usulsüzlüklerine yanıt vermeye çalışırken konuyu vakıflara getirdiğinde ise baltayı taşa vurdu. Büyükşehir Belediyesi’nin vakıf ve derneklere aktardığı milyonlarca lirayı Yıldırım şöyle savundu: “Bu vakıflar eğitime destek veriyor, sosyal sorumluluk projeleri yapıyor. Yaptıkları iş tamamen kamu yararı. FETÖ’nün beyin yıkamak için gençleri devşirip, 15 Temmuz’u başımıza sardıysa bu vakıflar da o tehlikeyi bir daha yaşamamak için bu işleri yapıyor.”

YÜZLERCE MİLYON VAKIFLARA AKIYOR

Adeta FETÖ ile mücadele örgütleri ilan eden bu vakıfların kimler tarafından yönetildiği ve belediye kaynaklarını nasıl kullandığı ise sır değil. Bu yılın başında da gündeme gelen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı “STK-Okul Yurt Faaliyet Raporu 2018” raporuna göre belediyenin vakıf, dernek, okul, okul spor salonlarına yaptığı desteğin toplam tutarı 847 milyon 592 bin 858 lira 27 kuruş. 2018 yılı ve öncesinde belediyenin kaynaklarını kullanmada başı 74,3 milyon lirayla TÜGVA çekiyor. Onu izleyen vakıflar ise şöyle; TÜRGEV 51,6 milyon lira, Teknoloji Takımı Vakfı (T3 vakfı) 41,4 milyon lira, Ensar Vakfı 29,8 milyon lira, Okçular Vakfı ise 16,6 milyon lira.

BELEDİYEYE SIRTINI DAYAMIŞLAR

Belediyeden aldıklarını milyonlarca lirayla “hizmet” yarışına giren bu vakıfların yönetimlerinde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ailesi bulunuyor. Belediyeden en çok kaynak olan TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu’nda Cumhurbaşkanı’nın Bilal Erdoğan, T3 Vakfı’nın mütevelli heyeti başkanlığında ise Erdoğan’ın damadı ve İHA üreticisi Selçuk Bayraktar, TÜRGEV yönetiminde ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Mevlüt Uysal bulunuyor.

OKÇULAR VAKFI PARANIN ÇEYREĞİNİ NAKİT ALDI

Vakıflara çeşitli kalemlerde aktarılan kaynaklar dudak uçuklatıyor. Binali Yıldırım’ın belediyenin yapamayacağı hizmetleri yapmakla savunduğu vakıflardan biri Okçular Vakfı. Hizmet maliyet kalemleri arasında 5,2 milyon lira spor malzemelerine, 4,7 milyon lira personel desteğine ve 4,4 milyon lira da proje olarak veriliyor. Proje kaleminin yanında dikkat çeken ise bunun nakdi yardım şeklinde özel olarak belirtilmesi. Yani belediyeden toplam 16,6 milyon lira kaynak alan Okçular Vakfı bunu dörtte birini nakit yardım olarak alıyor. Oysa Binali Yıldırım’a göre “Zaten belediyeler vakıflara nakit kaynak aktaramaz.”

ÖNCEKİ HABER

Alınmayan önlemler nedeniyle 3 ilde 3 işçi yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

KESK güvencesizliğe ve mülakata ‘hayır’ diyecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...