03 Mayıs 2019 08:34

EMEP'ten Aile Şurası açıklaması: Aileye "değer", sermayeye artı değer

Emek Partisi, 7. Aile Şura'sında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarına tepki gösterdi: "Kadınlar Erdoğan’ın sözlerini cevapsız bırakmayacak"

Fotoğraf: Murat Kula/AA

Paylaş

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, “Aileye değer, Türkiye’ye Değer” başlığıyla düzenlenen 7. Aile Şura'sında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşmasına tepki gösterdi. Doğan, “Tek Adam iktidarı bir kez daha şiddet yüzünden hayatı cehenneme dönen kadınlara düşman olmayı seçmiştir” dedi.

“Aileye değer, Türkiye’ye Değer” başlığıyla düzenlenen 7. Aile Şura'sında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ücretsiz ve güvenli doğum kontrolü talebinden, geçinme sorununa, şiddet ve cinsel istismardan geniş ailenin korunmasına kadar bir dizi konuda konuştuğunu belirten Doğan, Erdoğan’ın gerçekleri çarpıttığını ve kadınların talepleriyle neredeyse dalga geçtiğini dile getirdi.  

"MİLYONLARCA AİLE KRİZLE BOĞUŞURKEN 3 ÇOCUK DAYATMASI YİNELENMİŞTİR"

Erdoğan’ın konuşmasından, 17 yıllık iktidarı boyunca yabancı sermayeyi çekmek için ülkenin, ucuz iş gücü kaynağı olarak reklamını yaptığı Türkiye nüfusunun giderek yaşlanmasının siyasi iktidarın ve temsil ettiği sınıfların başlıca kaygısı olduğunun anlaşıldığını ifade eden Doğan, “Erdoğan krizden çıkışı kolaylaştırmak için patronlara sömürecek ‘genç ve dinamik nüfus’ talep etmektedir. Milyonlarca aile krizle artan yoksulluk, işsizlik ve hayat pahalılığıyla boğuşurken Cumhurbaşkanı en az 3 çocuk dayatmasını yinelemiş, geçim derdinin buna engel olmadığını ve bahane edilmemesi gerektiğini buyurmuştur. Çünkü ona göre ‘Her doğan rızkıyla doğmakta, rızkıyla gelmektedir.’ ‘Bunu ben yaşadım; 4 çocuğum da rızkıyla geldi’ diyerek halkın yaşadığı sıkıntılarla dalga geçmiştir. Tüm masrafları emekçilerin vergilerinden karşılanan sarayda yaşayanlar, halk patates, soğan alamazken ejder meyveleriyle beslenenler emekçilerin geçim derdini hor görmektedir! Saray şatafatı çocukların gökten inen rızkı değil, sömürünün ve rant sisteminin lütfudur. Özelleştirme ve kredi politikalarının yıktığı tarıma bağlı olarak katlanan göçle birlikte dayanaklarını da kaybeden geniş ailenin zayıflamasından üretici köylüyü sorumlu tutan Erdoğan, saray konforunu çocukların rızkına bağladığı gibi emekçi ailelerinin çözülmesini de onlara bağlamıştır” dedi. 

"ŞİDDET VE İSTİSMARIN ÜSTÜ ÖRTÜLEMEZ"

Esasen duayla, buyrukla, arabulucularla ayakta tutulmaya çalışılan aileyi parçalayanın bizzat siyasi iktidarın uygulamaları olduğunu belirten Doğan şöyle devam etti: “Bu, şiddet ve cinsel istismar davalarını görünür kıldığı, kol kırılıp yen içinde kalmadığı için sosyal medya ve medyayı suçlamakla üstü örtülemeyecek bir gerçektir. Rabia Naz cinayeti, 5 yaşındaki kız çocuğunun istismarı ve çocuk gebelikleri gibi gerçekler er geç ortaya çıkacaktır ve çıkmaktadır.”

"CUMHURBAŞKANI, KADINA DOĞURMAK VE BAKMAK DIŞINDA HİÇBİR DEĞER BİÇMEMEKTEDİR"

“Kadına doğurmak ve bakmak dışında hiçbir değer biçmeyen Cumhurbaşkanı, güçlü devlet ve millet için güçlü aileye ihtiyacı olduğunu vurgulamıştır” diyen Doğan, “Aslında, krizin yarattığı sorunları yüklemek için aile kurumuna göbekten bağlı olan Tek Adam iktidarıdır! Bu nedenle de aileyi yüceltmek için bir kez daha dini kullanmaktadır. Aileyi geleneksel ve geniş, kadını lokomotif olarak tanımlayan Erdoğan, bu aile tanımının dışında kalan hiç kimseyi makbul görmemektedir. Evlenmeyen gençler, boşanan kadınlar, anne olmayı tercih etmeyenler, LGBTİ+ bireyler “haz peşinde koşan hedonist ve egoist insan tipi” olarak şeytanlaştırılmaya devam etmektedir” ifadelerini kullandı. 

"KADINLAR ERDOĞAN’IN SÖZLERİNİ CEVAPSIZ BIRAKMAYACAKTIR"

Erdoğan’ın konuşmasının işçi ve emekçilerin kıdem tazminatının korunması, adil bir vergi sistemi ve insanca çalışma koşulları talepleriyle Türkiye’nin her yerinde alanları doldurduğu 1 Mayıs’ın ertesi günü yapıldığına dikkat çeken Doğan, “Eşit işe eşit ücret”, “Kadınlara iş, çocuklara kreş”, “Erkek adalet değil, gerçek adalet”, “Kadına yönelik şiddete son” diye haykıran kadınların sesinin yankısı devam etmektedir. Tek Adam iktidarı bir kez daha krizin yoksullaştırdığı emekçilere karşı sermayenin sözcüsü olarak, şiddet yüzünden hayatı cehenneme dönen kadınlara düşman olmayı seçmiştir. Krize, şiddete ve eşitsizliğe karşı sokağa çıkan kadınlar, Erdoğan’ın yoksulluk, şiddet ve geleceksizlik içeren bu sözlerini cevapsız bırakmayacaktır. 1 Mayıs’ta alanlarda değişim rüzgarı estiren kadınların mücadelesi sürecektir. Gücümüz birliğimizdir!” dedi.

Erdoğan 7. Aile Şura'sında yaptığı konuşmasında "Doğum kontrolü" ve "Aile planlaması"nı hedef almış, "Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Onun için yıllarca bu ülkede kısırlaştırma adına her şeyi yaptılar" demişti. Daha önce de kadınların kürtaj ve doğum kontrolü gibi haklarını "İhanet projeleri" olarak değerlendiren açıklamalar yapan Erdoğan, "Nikah akdinin değersizleştirildiği, evlilik dışı ilişkilerin normal sayıldığı, boşanmanın adeta teşvik edildiği sancılı bir süreçle karşı karşıyayız" ifadelerini kullanmıştı. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

25 yıllık tahribata karşı "AnkaRA Restorasyon" atölyeleri kuruluyor

SONRAKİ HABER

CHP'den Kılıçdaroğlu'ya saldırıya ilişkin suç duyurusu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...