25 Nisan 2019 12:25
Son Güncellenme Tarihi: 25 Nisan 2019 16:41

Cinsel istismar sanığı imama 25 yıl hapis verildi ancak tutuklanmadı

Adana'da camiye Kur'an kursu için gelen 12 yaşındaki çocuğa istismarda bulunan imam M.D., 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı ancak tutuklanmadı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Adana’nın Akçatekir beldesinde 12 yaşındaki bir çocuğun Kur’an kursuna gittiği caminin imamı tarafından cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin dava Tarsus Adliyesindeki 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. "Cinsel istismar" ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından toplam 53 yıla kadar hapsi istenen sanık M.D. hakkında savcı, mütalaasında en üst sınırdan ceza verilmesini istedi. Mahkeme M.D.’ye çocuğun "cinsel istismarı" ve "hürriyetten yoksun bırakma" suçlarından 25 yıl hapis cezası verdi. Ancak sanığın tutuklanması kararını vermedi.

"BU KADAR AĞIR BİR CEZA TUTUKLAMAYI GEREKTİRİYOR"

Kararı değerlendiren çocuğun avukatlarından Semra Kabasakal, bu kadar ağır bir cezanın tutuklamayı gerektirdiğini belirterek "Biz tutuklanmasını bekliyorduk. Sanığın tutuklanması için gerekli itirazları yapacağız" dedi. Sanık 53 yılla yargılanırken 25 yıl ceza verilmesine de itiraz edeceklerini dile getiren Kabasakal, "Heyetten bir üyenin beraat yönünde şerh koymasını anlamadık. Bir çocuk da kimseye itiraf etmez. Ve cinsel istismarın raporla tespiti olmaz" dedi.

"FAİLİ KİMLER KORUYOR?"

Duruşma sonrası Tarsus Kadın Platformu, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Kadınlar, sanığın duruşmaya getirilmemesine ve tutuklanmamasına tepki gösterdi. Basın açıklamasını okuyan Tarsus Kadın Platformu’ndan Eğitim Sen Tarsus Kadın Sekreteri Berna Kalav, delillerle desteklenen suçlarda zorla getirilme kararı uygulanırken bu davada, adli tıp raporları, uzman psikoloğun görüşleri çocuğun anlattıklarını kanıtladığı halde zorla getirilmediğini ve tutuklanmadığını belirterek "Faili kim, neden korumaktadır?" diye sordu.

"M.D. İKİ KERE SUÇLUDUR"

Adaletin görevinin failleri cezasız bırakmak değil soruşturma ve kovuşturma süreçlerini etkin şekilde yürütmek olduğunu söyleyen Kalav, "Çocuğa yönelik cinsel şiddet, çocuğun üzerinde kurulan iktidar ve gücün kötüye kullanımının sonucudur. Bu davada da Kur'an kursunda devlet görevlisi olarak bulunan imam M.D. iki kere suçludur zira konumunu ve çocuk üzerindeki gücünü kötüye kullanmıştır" diye konuştu.

"TAKİP ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Artan çocuk istismarının sorumlusunun Ensar’ı, Aladağ’ı aklayanlar ya da aklamak isteyenler olduğunu ifade eden Kalav, "Bingöl’de futbol oynayan kız çocuklarının bedenini hedef gösterenlerdir. Geçen yıl 23 Nisan’da kıyafetlerini açık bulup 9 yaşındaki kız çocuklarını ağlayarak pistten indiren zihniyettir. O zihniyet ki küçücük çocuklarımızın bedenlerini arzu nesnesi olarak hedef gösterdiğinden daha dün Küçükçekmece’de beş yaşında bir çocuk 4 erkek tarafından cinsel istismara uğramıştır. Suçu sabit olan imam tutuklanmazken, Küçükçekmece’de yaşanan istismara tepki göstermek için Taksim’de oturma eylemi yapan bir kadın gözaltına alınmıştır" dedi. Cezasız bırakılan her suçun istismarı meşru kıldığını ve suçluyu cesaretlendirdiğini söyleyen Kalav, "Sanık derhal yasalarca hak ettiği cezaya çarptırılmalıdır" dedi.

NE OLMUŞTU?

12 yaşındaki E.S., Kur'an kursuna gittiği caminin imamı tarafından cinsel istismara maruz bırakılmıştı. E.S’nin 2015 yılında yaşadığı istismarı 2018 yılında yurt müdürüne ve rehber öğretmenine anlatması ile dava süreci başlamıştı. M.D., Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklanmış ancak ikinci duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Mahkeme, uzman psikologun E.S.’nin beyanlarının güvenilir olduğunu belirtmesine, tüm delil ve raporlara rağmen son duruşmada M.D.’nin tutuklanması talebini reddetmişti. (HABER MERKEZİ)

{{378032}}

ÖNCEKİ HABER

Antalya'da 1 Mayıs çağrısı: Yoksulluğa, gericiliğe teslim olmayacağız

SONRAKİ HABER

Sincan ve Etimesgut’ta riskli alanlara okul yapılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...