23 Nisan 2019 13:02

“23 Nisan çocuklar için gerçekten kutlanabilecek bir bayram değil”

Eğitim Sen ve İHD, 23 nisan dolayısıyla açıklama yaparak çocukların yaşadığı hak ihlalleri ve sorunlara dikkat çekti.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Eğitim Sen tarafından 23 Nisan ile ilgili yapılan açıklamada 23 Nisan, dünyada çocuklara armağan edilmiş ilk ve tek bayram olmasına rağmen, çocukların eğitim hakkı başta olmak üzere, sağlıklı gelişme hakkının sürekli olarak ihlal edildiği belirtilerek “Çocuklara yönelik şiddet, istismar, cinsel saldırı ve ayrımcı uygulamaların giderek artması, çocuk emeği sömürüsünün sürdürülmesi, Türkiye’de çocuklar açısından gerçek anlamda kutlanacak bir ‘bayram’ ortamının olmadığını göstermektedir” denildi.

20 BİN 779 KIZ ÇOCUĞU EVLENDİRİLDİ

TÜİK’in resmi verilerine göre geçtiğimiz yıl çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarının sayısı 20 bin 779. Zorla evlendirilen kız çocuklarının sayısı, erkek çocuklarının sayısından 20 kat daha fazla.

CİNSEL İSTİSMAR VAKALARI ARTTI

Yıllardır iktidar desteği ile dini eğitim veren, çeşitli dini vakıf ve cemaatlere ait okul, kurslar, yurtlar ve evlerde çocuklara yönelik olarak yaşanan cinsel istismar vakaları belirgin bir şekilde arttı. Çocuklara yönelik cinsel istismar ve saldırıların cezasız bırakılması, çocukları ve öğrencileri büyük ve organize bir tehdit ile karşı karşıya bırakıyor

ÇOCUK İŞÇİLİK ARTTI

Türkiye’de çocuk iş gücü sürekli artmakta, eğitim çağındaki çocuklarımız okumak yerine tarlada, sanayi sitelerinde son derece sağlıksız, ilkel koşullarda çalışmaya ve yaşamaya zorlanmakta. Çocuk işçiliğinin her geçen yıl artması, mülteci çocuklara yönelik ayrımcı uygulamalar, çocukların en temel yaşam ve eğitim hakkı tehdit altında.

ÇOCUK HAKLARI İHLAL EDİLİYOR

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye, sözleşmenin çocuğun yüksek yararı, yaşama ve gelişme hakkı, katılım hakkı, ayrım gözetmeme, güvenli bir ortamda büyüme hakkı şeklinde temel ilkeler üzerinden belirlenen yükümlüklerinin büyük bölümünü yerine getirmiyor. Aksine çocuklara karşı işlenen suçlara karşı kalıcı çözümler üretmekten uzak durmakta. Çocuk Hakları Sözleşmesi çocukların istismardan korunmasında öncelikli görevi  devletlere vermesine rağmen, özellikle eğitim kurumlarında (okul, yurt, kurs, ev vb.) yaşanan çocuk istismarı vakalarının birinci dereceden sorumlularının siyasi iktidar ve MEB olduğu açıktır.

İHD: ÇOCUKLARIMIZA ÇOCUK KAHKAHALARIN BİTMEDİĞİ BİR GELECEK İSTİYORUZ

İnsan Hakları Derneği tarafından 23 Nisan ile ilgili yapılan açıklamada; “Çocuklarımıza çocuk kahkahaların bitmediği bir gelecek istiyoruz!” denildi.

“Büyüklerin hırsla, bencillikle kirlenmiş makamlarına kısa bir anlığına oturtulan çocukların, öğretilenler dışında söyleme fırsatı buldukları özgür sözlerinin, caddelerde yürütülen çocukların çığlıklarının, gülüşlerinin kurtaramadığı bu gerçek dışı sahnede yer almıyoruz, almak istemiyoruz” denilen İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Bizler bu yüzden çocuklara adanan bugünü, büyük düşleriyle ve iradeleriyle bizi mücadeleye, geleceğimizi, dünyamızı sahiplenmeye çağıran İsveçli Greta Thunberg ve çocuk yoldaşlarıyla kutlamak istiyoruz. Geleceği büyük düşleyen, iyi düşleyen tüm çocukların hayallerine, mücadelelerine girip hiç bitmeyen çocuk umutları ve azmiyle neşelenecek, kendi umutlarımızı büyüteceğiz.”

Çocuklara, çocuk umutlara sırt çevirenlerin, doymayan bir iştahla her şeyi kendi mülkiyetlerine çevirmek isteyenlerin, dünya zenginliğinin yarısını eline geçiren 26 kişinin ve onların peşinden gidenlerin dünyasının kirli olduğu ve orada çocuklara bayram olmadığı vurgulanan açıklamada şöyle denildi:

“Fosil yakıtların havamızı solunmaz hale getirdiği, iklim hareketlerinin insan eliyle çıldırdığı ve felaketler zincirinin başladığı bir dönemde Trumplara dur demeden,

Son 10 yılda 500 bine yakın kız çocuğunun devletin izniyle evlendirildiği, son 6 yılda yaklaşık 150 bin çocuğun anne olduğu, 2002’den bu yana ise 18 yaşın altında 440 bin çocuğun doğum yaptığı, bu çocukların 16 bin kadarının 15 yaşın altında olduğu coğrafyamızda, çocuklarımızı bu zulümden kurtarmadan,

Adalet Bakanlığının verilerine göre, yılda ortalama 8 bin çocuğumuzun cinsel istismara uğradığı, çocukların cinsel istismarını önlemeyi hedefleyen uluslararası ECPAT derneğinin 2015 yılı Türkiye Raporu’na göre çocukların, Türkiye’de cinsel şiddete en fazla maruz kalan grubu oluşturduğu, cinsel suçların yüzde 46’sının çocuklara karşı işlendiği, çocuğun cinsel istismarında dünya listesinde 3’üncü sırada olduğumuz bir ülkede bu şiddete dur demeden,

Cezaevlerinde ebeveynleri ile kalmak zorunda bulunan 743 çocuğu özgürlüklerine kavuşturmadan, “suçlu” oldukları iddiasıyla tutuklu ya da hükümlü olarak cezaevlerinde tutulan çocuklara kapatılma dışında çözümler bulmadan,

Mülteci ve zorla yerinden edilerek iç göçe maruz bırakılan çocuklara pozitif ayrımcılık uygulayarak, sahip oldukları haklara ulaşmaları sağlanmadan,

2012 yılından beri güncellenmeyen TÜİK verilerine göre Türkiye’de 6-17 yaş arasında çalışan 893 bin çocuk işçiyi, DİSK verilerine göre çıraklık adı altında çocuk emeği sömürüsüne maruz kalan 1 milyon çocuğu, başta Suriyeli çocuklar olmak üzere emek sömürüsünün daha da fazla kendini gösterdiği göçmen çocukları bu çarklardan kurtarmadan,

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne konulan anadil çekincesini kaldırmadığı, şovenist politikalarla annelerimizin dilinin yasaklandığı coğrafyamızda çocuklarımızı istedikleri gibi konuşturmadan, anadillerinde eğitim almalarını sağlamadan,

AİHM’in Türkiye aleyhine verdiği çok sayıda karara rağmen zorunlu din dersi uygulaması altında kendilerinin ve ebeveynlerinin inançlarına uygun eğitim almayan, dinin gerici yorumlarıyla özgür düşünmekten alıkonulmak istenen çocuklarımıza bilimsel eğitim olanakları sunmadan,

Türkiye’de geçici koruma altındaki 1,5 milyon mülteci çocuğun 610.000’nin okula kayıtlı olduğu, 350.000’i aşkın mülteci çocuğun ise eğitim sisteminin dışında bulunduğu gerçeğini değiştirmeden nasıl bayram yapabiliriz?"

Açıklamada çocukların, mayınlara basmadan, panzerler altında ezilmeden özgürce koşacakları; çıldıran iklim olaylarının yarattığı sellerin, kasırgaların altında can derdine düşmeyecekleri; seçimlerini özgürce yapıp yönetime katılma haklarının yolsuzluklarla, adaletsizliklerle sekteye uğratılmadığı;  eğitim, sağlık, yaşam, özgürlük, ifade, toplanma, örgütlenme haklarının ve her türlü sosyal, ekonomik olanaklarının tanındığı bir dünya sağlandığında çocuklara gerçek bayram geleceği ifade edildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan gerilimi artırıyor: Memedimi şehit edenleri dinleyelim mi?

SONRAKİ HABER

Zonguldak’ta iş cinayeti: Toprak altında kalan işçi öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...