11 Nisan 2019 23:25

Kıdem tazminatı gündemi | 'Gerginiz, bizi etkiler mi etkilemez mi?'

İzmir'de görüştüğümüz TÜPRAŞ işçisi: Hepimiz gerginiz. Bizi etkileyecek mi, etkilemeyecek mi bilmiyoruz.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Turan KARA
İzmir

İzmir'de görüştüğümüz TÜPRAŞ işçisi “Herkes kıdem tazminatının fona geçmesini konuşuyor ama tam olarak nasıl uygulanacağını kimse bilmiyor. TÜPRAŞ’ta birçok işçinin içeride 70 bine yakın kıdem tazminatı var. Hepimiz gerginiz. Bizi etkileyecek mi, etkilemeyecek mi bilmiyoruz. Türk-İş kırmızı çizgimiz demişti. Şimdi biz de sendikaların, konfederasyonların çağrı yapmasını bekliyoruz” dedi. Bir başka TÜPRAŞ işçisi ise şunları söyledi: “Sorunlu BES yoluyla kullanıp kullanmayacağım belli olmayan bir emeklilik sistemi dayatması yapılıyor. Madem tasarruf o da benim isteğimle olmalı. Bu bir nevi haraç almak değil mi benim ücretimden? O kadar borç yaptılar ki, her şeyi de sattılar para toplamak için bizim ücretlerimiz mi kaldı geriye.” Bir diğer TÜPRAŞ işçisi, sözleşme görüşmelerinde istedikleri zammın kriz gerekçesiyle çok bulunduğunu dile getirerek şunları söyledi: “Diyelim ki hiç zam almadık. Bu para devlete mi gidecek ki? Hayır Koç’un cebine gidecek. Koç TÜPRAŞ’ı aldı, soruyorum ne yaptı şimdiye kadar bir çivi mi çaktı? Bir de vergi meselesi var. İnan bana yıl sonunda elimizde kalan kazandığımızın yarısından az. Peki bu devlet bana elektriği, suyu, ulaşımı bedava mı veriyor? Kardeşim senin evin yok al sana ev mi diyor? Tam tersine bunları kullanırken de ayrıca vergi alıyor. Adaletsizlik diz boyu.”

ASIL SENDİKALAR NE YAPACAK?

PETKİM işçisi ise hükümetin krizden, bankaların ve şirketlerin borçlarıni işçilere yıkarak kurtulmak istediğini söyledi. İşçi “Azerbaycan şirketine verilen teşviğin binde birini kendi işçisine kendi ülkesine çok görüyor. Bunlar belli de asıl sendikalar, Türk-İş ne yapacak? Türk-İş’ten yandaşlık yapmadan kararlı bir mücadele beklemek bizim hakkımız. Yapamayacaklarsa işgal etmemeliler o koltukları, bu bütün sendikacılar için geçerli” diye konuştu. 

Demir çelik işçisi ise şöyle devam etti: “EYT’liyiz ama bizim sesimizi duymak istemiyorlar. Prim günüm doldu ama hâlâ kesinti yapmaya devam ediliyor, benim elime geçen bir şey de yok. Üstelik yeni bağlanan emekli maaşları da düşük. Emeklilik sistemini neredeyse yok ettiler. Prim kesmeye devam ama maaş ödemeye son verdiler. Elimizden gelse biz de konkordato isteyeceğiz ama o hak sadece patronlara.” Bir başka demir çelik işçisi ise “Sendikamız Türk Metal yüzyılın sözleşmesi diye hava attıydı ama elimizde ay sonu kalan sıfır. Hayat pahalılığı vergiler canımıza okuyor. Biz o kadar vergi verirken hâlâ bizden kesinti yapmaya çalışıyorlar. Onların ekonomik reformu bize iyi gelecek şey değil. Sendika EYT konusunda ses çıkarmıyor. Türk Metal bir sefer çıkıp da EYT’li üyelerimizin sesini duyun demedi, kıdem tazminatımız da elimizden giderse artık ne olur bilemiyorum” diye konuştu.


"ELİMİZ ŞALTERDE"

Petrol-İş Aliağa Şubesi yaptığı açıklamayla kıdem tazminatı fonuna tepki gösterdi. 17 yıldır iktidarda olan hükümetin, işçi düşmanı uygulamalarına bir yenisini eklemek istediği ifade edilen açıklamada, “Eğer hükümet, sendikaların ve işçi sınıfının itiraz ve tepkilerini dikkate almaz, bu düzenlemede ısrar ederse, bu ısrarının sonuçlarına katlanmak durumunda kalacaktır. Petrol-İş Aliağa Şubesi olarak, kıdem tazminatı reformuna ilişkin bir adım atıldığı takdirde üretimden gelen gücümüzü kullanmaktan çekinmeyecek, hakkımızı savunmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz” uyarısı yapıldı. Açıklamada tüm konfederasyon, sendika ve emek örgütlerine kıdem tazminatı hakkını savunmak için ortak bir mücadele hattı örme ve bir eylem programı ilan etme çağrısı yapıldı.

KESK tarafından yapılan yazılı açıklamada da “Daha önce ‘reform’, ‘dönüşüm’, ‘devrim’ gibi kulağa hoş gelen kavramlarla yaldızlanan her paket gibi bugün açıklanan paketten de işverenlere vergi indirimi ve teşvik müjdesi, ücretli kesimlere ve halka ise kıdem tazminatının fona devredilmesini, zorunlu BES’in yeniden düzenlenmesini, vergi yükünün artırılmasını içeren acı bir reçete çıkmıştır” denildi. Bakan Albayrak tarafından açıklanan “yeni ekonomi programı yapısal dönüşüm adımları 2019” paketi ile IMF’nin nisan 2018 tarihli Türkiye raporu arasındaki paralelliğe işaret edilen açıklamada, “IMF’siz IMF programı” değerlendirmelerinin bir kez daha haklı çıktığı ifade edildi. (İzmir/EVRENSEL)


KIDEMİ GASBETTİRMEYECEĞİZ

Halil İMREK
İskenderun

İskenderun'da bulunan MMK Metalurji ve İSDEMİR’de çalışan işçilerle açıklanan reform paketini konuştuk. Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş Sendikasına üye işçiler, hükümetin “kıdem tazminatının fon güvencesine bağlanacağı” açıklamasının gerçekçi olmadığını belirterek tepki gösterdi: “Bir yıllık çalışmada hak ettiğimiz bir maaşın ödenmesinin geriye bırakılmasıdır. İşçinin bir yıllık çalışması sonucu hak ettiği 13. maaştır. Burada biriken para patronların kıdemli işçiyi işten çıkarmasına engel olmakta, işten çıkarma ya da emeklilikte bize bir güvence sağlamaktadır. Kıdem tazminatının kaldırılması, yıllık bir maaşımıza el konulması anlamına gelmektedir.” Daha önce kurulan fonların nasıl çalıştığını yaşayarak gördüklerini aktaran işçiler, “İşsizlik fonunda olanlar ortada, bu fondan işsizler hariç herkes faydalanıyor. Fondaki paralar sürekli birilerine veriliyor. Şimdi de Kıdem tazminatından faydalanamayanlar var gerekçe gösterilerek kıdem tazminatı hakkı ortadan kaldırılıyor. Bu AKP Hükümetinin sonu olur. Hükümet bizi çok düşünüyorsa, taşeron çalışmayı, geçici işçilik gibi çağdışı uygulamaları kaldırsın ve herkesin kıdem tazminatı almasını sağlasın bunun için fona gerek yok” dedi. 

Kıdem tazminatı hakkının ortadan kalkması durumunda toplu işçi çıkışlarının artacağını, taşeronlaştırmanın yaygınlaşacağını, sendikalaşmanın iyice zayıflayacağına dikkat çeken işçiler, konfederasyonları Hak-İş’in, Türk-İş ve DİSK ile birlikte kıdem tazminatına dokunulmaması için tutum almasını eylem yapmasını ifade etti. Özçelik-İş’i de kıdem tazminatının gaspına karşı gerekeni yapmaya çağıran işçiler, “Bu girişime cevap vermelidir. Sendikaların ortak eylem yapmasını isteyen işçiler bunun ilk adımı 1 Mayıs olmalıdır” diye konuştu. 

ÖNCEKİ HABER

Kıdem tazminatının fona devri gündemine tepki: Elimizde ne kaldı başka

SONRAKİ HABER

Rabia Naz cinayeti: Savcılığın açıklamasına Baba Vatan alınmadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...