07 Kasım 2018 01:05

Zirveler ve zırvalar

Bu sayımızın Rota’sında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye Gençlik Zirvesi'nde yaptığı konuşmanın öne çıkan yanlarına yer vermeye çalıştık.

Kaynak: Max Pixel

Paylaş

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde "Gençlik ve Sosyal Girişimcilik" temasıyla Türkiye Gençlik Zirvesi düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Türkiye’nin şahlanışını ve gençliğin bu şahlanıştaki rolü”nü anlatan bir konuşma yaptı. Bu sayımızın Rota’sında bu konuşmanın öne çıkan yanlarına yer vermeye çalıştık.

“Gençlerimizin gelecekleriyle ilgili endişelerini ortadan kaldıracak ve beklentilerini karşılayacak politikalar geliştirmek bizim en başta gelen görevimizdir.”

Genç işsizlik oranı %20.Üniversite ve liseye giriş sınavları neredeyse her sene “bu sefer daha iyi olacak” denilerek değiştiriliyor, liseye kaydolurken binlerce öğrenci açıkta kalıyor, genç kadınlar giderek artan şiddet ve tacizin gölgesinde yaşıyor... Ama cumhurbaşkanı, gençliğe gelecek kaygısında zirve yaşatan kendi politikaları değilmiş gibi konuşuyor.

BURAYA BİR FORMAT RİCA EDEBİLİR MİYİZ?

“Gençlerimizi formatlamanın, belli kalıplara mahkum etmenin değil ideallerinin önündeki engelleri kaldırmanın çabası içinde olacağız. Yasaklarla çevreleme değil, alabildiğine genişletmeyi hedefliyoruz.”

Üniversiteler yasaklarla yönetiliyor.Köklü liseler proje okul adı altında dönüştürülmek isteniyor.

Tweet atan gençler gözaltına alınıyor, “yerli ve milli” değilsen bizden değilsin deniliyor.

İktidarın istediği çizgide hareket etmeyen üniversiteler hedefe konuyor, akademisyeninden öğrencisine terörist ilan ediliyor.

Ama cumhurbaşkanı, OHAL’i bahane ederek üniversite şenliklerini iptal eden, kulüp etkinliklerine izin vermeyen, dogmalarla dini temelde örgütlenmiş bir eğitimi dayatan kendi yönetimi değilmiş gibi konuşuyor. Dahası bu zirvenin yapıldığı gün okula YTÜ öğrencilerinin bile girmesinin yasaklandığını hatırlatalım.*

CUMHURBAŞKANININ ÖZEL İLGİ ALANI

“Cumhurbaşkanı olarak işte bu sebeple gençler tarafından düzenlenen etkinliklere hep özen gösterdim. Özel bir önem verdim, vermeye de devam ediyorum.”

Burada gerçekleri cesaretle ortaya koymuş Erdoğan. Gençler tarafından düzenlenen etkinliklere hep özen gösterdi, göstermeye devam ediyor.Örneğin şenlik mi yapmak istiyorsunuz, hemen bir kararname; “yasaklanmıştır”; ÖTK seçimlerine mi hazırlanıyorsunuz, hemen bir yazı “ertelenmiştir”; kölece çalışmaya karşı çıkarak grev mi yapmak istiyorsunuz, “OHAL’den dolayı milli güvenlik gerekçesi ile yasaklanmıştır”.Ama Erdoğan, bugüne kadar tüm talepleri ezip geçmek için de elinden geleni ardına koymayan kendi yönetimi değilmiş gibi konuşuyor.

BANKA MÜŞTERİSİ Mİ, ÖĞRENCİ Mİ?

“(..) Gerçeği söylemem lazım. ‘İlla burs’ Bursun ödemesi yok, geri ödeme yapılmıyor. Be evladım, be kardeşim kredi aldığın zaman, faizsiz, iş bulmadan değil. Bu seni bedavacılığa alıştırmıyor.” Bir bankacının müşterisiyle konuşması gibi öğrencilere sesleniyor cumhurbaşkanı! Parasız eğitim, burs talebi bedavacılık değil, gençliğin en temel hakkıdır. Erdoğan krize karşı mücadele dediğinde icraatı patronların borcunu silmek oluyor da öğrenciden geleceğini borçlandırmasını istiyor. Düşen alım gücünden, liranın değer kaybından, şahlanan enflasyondan bahsetmeyi atlayıp lisans bursuna 30 TL, yüksek lisans bursuna 60 TL, doktora bursuna 90 TL zam yapılmasıyla övünüyor. Ama Erdoğan gençliğin ihtiyaçlarına cevap verecek bir adım atılmış gibi konuşuyor.“Verdiğimiz matematik eğitimi gençlerin hesaplama yapmasına yetmez o yüzden rahatça gerçekleri çarpıtırız” diye düşünüyorlar herhalde. Oysa test çözmek için gerekli matematik bilgisi bile bu gerçeği çarpıtmanızın önünde engel. Gençliğin borca ihtiyacı yok, ücretsiz eğitim alma hakkına ihtiyacı var!İDRİS KOÇOVALI İLE 2071’E... “Gençler, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. (...) Sizden Türkiye'yi daha yüksek seviyelere çıkarmanızı, 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirmenizi özellikle rica ediyorum."Çukur dizisinde Paşa, Emmi ve İdris her zora düştüğünde birbirine şöyle soruyor; “Can mıyız, tek miyiz, bir miyiz?​” Hayatımızın bir film gibi olduğu açık. Ama İdris Koçovalı raconlarına gerek yok. Çünkü ortada iktidar ile birlik olacağımız bir durum yok. Birlik, üretim ilişkilerinde aynı tarafta yer alanlar arasında olabilir. Milyar dolarları kurtarıp kar etme peşinde olanlar ile geleceğini kurtarma peşinde olanlar bir olamaz, kardeş de olamaz.Yarının güvencesi olmayan, karanlıkla yüz yüze olan gençlere dahiyane bir çözüm önerisi “2053 o da olmadı 2071 için çalışın.” Çukur dizisinin senaryosu bile Türkiye’nin bu tarihlerde “yüksek seviyeye” çıkmasını beklemekten daha gerçekçi!

Türkiye gençliğinin sırtında geleceksizlik yüküyle, ayağındaki tek adam tek parti yönetimi ağırlığıyla “zirvelere” tırmanamayacağı açık. Ki bu 2053 olmadı 2071’de varılması beklenen “zirve” öyle bir şey ki ne elle tutulabiliyor ne gözle görülebiliyor. Ama gençliğin bugünü baskı, yarını ipotek altına alınıyor. Zirvelere tırmanmak ne kadar hayal ise zırvaları dinlemek de o kadar sıkıcı! Biz gerçekliğimizden yola çıkalım, zırvalar iktidara kalsın.

*https://www.evrensel.net/haber/365108/ytudeki-genclik-zirvesine-gencler-alinmadi

ÖNCEKİ HABER

“Hitler sosyalist” ise akademinin hali harap

SONRAKİ HABER

Lavrov'dan NATO'nun askeri eylemlerine 'karşılık veriririz' açıklaması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...