28 Eylül 2018 14:34

Can Dündar'dan Erdoğan'a yanıt: Ajan değil gazeteciyim

Erdoğan'ın 'ajan' söylemine yanıt veren Can Dündar, 'Erdoğan benim ajan olduğumu kanıtlarsa mesleği bırakmaya hazırım' dedi.

Fotoğraf: JCS/Wikimedia Commons (CC BY-SA 3.0)

Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Almanya Başbabanı Angela Merkel ile düzenlediği ortak basın toplantısında kendisi hakkında “Ajandır, devletin sırlarını ifşa etmiştir” sözlerine yanıt veren Gazeteci Can Dündar, "Erdoğan benim ajan olduğumu kanıtlarsa mesleği bırakmaya hazırım" dedi.

'ERDOĞAN, BEN KATILIRSAM KENDİSİNİN KATILMAYACAĞINI SÖYLEDİ'

Dündar'ın Almanya'da düzenlediği basın toplantısından öne çıkanlar şöyle:

"Erdoğan, kendisine soru sorulmasını istemeyen bir lider ve basın toplantısına katılacak kişileri de kendisi belirlemek istedi. Ben de diğer gazeteciler gibi basın toplantısını izlemek üzere başvurdum, akreditasyonumu aldım ve dolayısıyla asın toplantısına katılmaya karar verdim. Daha sonra Erdoğan'ın bundan hoşlanmadığını öğrendim. Aslında Erdoğan eğer ben basın toplantısına katılırsam kendisinin bu basın toplantısını boykoy edeceğini söylemiş. Bu bilgiyi Alman makamları da konfirme etti. Bir liderin bir gazeteci yüzünden toplantı iptal etmesi Alman meslektaşlarıma garip gelebilir ancak böyle bir yüzleşme Erdoğan'ın istemediği bir şey."

'ORADA YAŞANACAK DİPLOMATİK SKANDALA TARAF OLMAK İSTEMEDİM'

"Ben de bunun üzerine basın toplantısına gitmemeye karar verdim. Birincisi, bir gazeteci olarak haber olmak istemedim, ikincisi bir diplomatik skandalın parçası olmak istemedim, üçüncüsü, orada yaşanacak diplomatik skandala taraf olmak istemedim. Ama asıl önemlisi, Erdoğan'ın bunu Alman gazetecilerden gelecek sorulardan kaçınmak için bir bahane olarak kullanacağını anladım ve buna fırsat vermek istemedim. Önemli olan soruların sorulmasıydı, kimin sorduğu ikinci plandaydı. Ama Erdoğan'ın bu tavrı bile basın özgürlüğü kavramınhdan ne kadar uzak olduğunu ve gerçek gazetecilerden gelecek sorulardan ne kadar korktuğunu ortaya koydu."

'ALMANYA, DEMOKRATİK VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN OLDUĞU BİR TÜRKİYE İLE EŞİT MÜZAKERE YAPABİLİR'

"Ben Türkiye ve Almanya'nın ilişkilerinin iyileşmesinden yanayım. Ama bir koşulla; Almanya, demokratik ve basın özgürlüğün olduğu bir Türkiye ile eşit müzakere edebilir. Hukukun üstünlüğü olmazsa yalnızca biz gazeteciler değil, Türkiye'de yatırım yapacak Alman yatırımcılar da zarar görür. Benim bugün basın toplantısında izlediğim Erdoğan, yıllardır duyageldiğim Erdoğan'dan farklı biri değildi. Ne basın özgürlüğü, ne de demokratik reformlar konusunda en ufak bir ipucu vermedi."

'DÜNYANIN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKA BAKA YALAN SÖLEDİ'

"İzlediyseniz, Erdoğan beni basın toplantısında ajanlıkla suçladı. Öncelikle Sayın Başbakan Merkel'e bu konuda Erdoğan'la aynı fikri paylaşmadığını söylediği için teşekkür etmek istiyorum. Erdoğan, basın toplantısında dünyanın gözünün içine baka baka yalan söyledi. Erdoğan benim ajan olduğumu kanıtlarsa mesleği bırakacağım."

'HAPİS CEZASI YARGITAY TARAFINDAN BOZULDU'

"Yayınladığımız görüntüler ise devletin kendi çektiği görüntüler. Burada yargılanması gereken gazeteciler değil operasyonu yapanlar olması gerekenler olduğunu biliyorum. Erdoğan bu suçtan dolayı mahkumiyet kararı aldığımı söyledi. Bu da onun bir diğer yalanıydı. Hakkımda kesinleşmiş hiçbir yargı kararı yoktur bu konuda. Mahkemenin verdiği 5 yıl 10 aylık hapis cezası kararı Yargıtay tarafından bozuldu.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'de hukuk askıya alındı ve ben o tarihte yurt dışında tatilde bulunuyordum. Avukatlarım dönmememi tavsiye ettiler çünkü ilk tutuklanandan bazıları, bizim hakkımızda tahliye kararı veren Anayasa Mahkemesi'nin yüksek hakimleriydi. Artık türkiye'de hiçbir hakim Erdoğan'ın iradesi dışında karar verebilecek durumda değil. Bir, ben ajan değilim, iki, hakkımda kesinleşmiş bir karar yok, üç, ülkemden kaçmadım ve devlet sırlarını ifşa etmedim."

'DENİZ YÜCEL İÇİN DE 'İZİN VERMEYECEĞİM' DEMİŞTİ'

"Sanırım bugünkü basın toplantısında ve Erdoğan'ın tavrından sonra Almanya nasıl bir liderle mücadele ettiğimizi anlamıştır. Erdoğan, yanında benimle ilgi bir dosya bulunduğundan ve Almanya'dan iademi istediğinden bahsetti. bunları çok ciddiye almıyorum, Erdoğan'ın da çok ciddiye aldığını düşünmüyorum. Hatırlayacaksınız, daha önce Deniz Yücel için Erdoğan "Ben bu makamda olduğum sürece izin vermeyeceğim" demişti. Sonra rüzgar değişti, Erdoğan da iade etmek zorunda kaldı. Erdoğan'ın bu tür zigzaglarına çok alışkınız."

'SORULAR SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

"Bizler sorular sormaya devam edeceğiz. Erdoğan nereye giderse sorularımızı karşısında bulacak. Türkiye'de tutuklu bulunan bütün gazeteci arkadaşlarımın haklarını savunmak zorundayım. O insanlar terörist değil, görevlerini yaptıkları için tutuklandılar."

'TÜRKİYE'DEKİ BU BASKI REJİMİNİ YALNIZCA TÜRKİYE HALKI DEĞİŞTİREBİLİR'

Dündar, kendisine yöneltilen "Erdoğan'ın sizin katılmanız takdirde basın toplantısını boykot edeceğini nereden öğrendiniz?" sorusu üzerine "Önce bir Alman meslektaşımın Tweet'inden gördüm. Ardından konuştuğum ve anonim kalmak isteyen Alman güvenlik görevlileri bunu doğruladılar" dedi.

Dündar ayrıca, "Türkiye'deki bu baskı rejimini yalnızca Türkiye halkı değiştirebilir. Alman dostlarımızdan bizimle dayanışma halinde olmalarını istiyoruz" ifadelerini de sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, basın toplantısında Can Dündar hakkında "Can Dündar'ın bir ajan olduğunu, 5 yıl 10 aya mahkum edildiğini herhalde biliyorsunuzdur. Türk yargısına göre bir mahkumdur. İadesini istemek en doğal hakkımızdır" ifadelerini kullanmıştı. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Merkel-Erdoğan görüşmesi: Birbirlerinin ayaklarına basmadılar

SONRAKİ HABER

Sağlıkçılar: Sağlık ihtiyacı olanın yardımına koşmaya devam edeceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa