04 Haziran 2018 13:31

Eğitimci Erhan Ekici: LGS soruları müfredatla uyumsuz

Eğitim Sen İstanbul 4 No'lu Şube Örgütlenme Sekreteri ve ortaöğretim matematik öğretmeni Erhan Ekici, LGS sorularını Evrensel'e değerlendirdi.

Fotoğraf: Özgün Tiran/AA

Paylaş

TEOG yerine ilk kez düzenlenen Liselere Geçiş Sınavı’nın (LGS) kazanım değerlendirme odaklı değil, analiz ve okuduğunu anlamaya yönelik sorulardan oluşması tartışmalara yol açtı. Özellikle matematik testindeki soruların analize dayanması sebebiyle birçok öğrenci sınav süresini yetiremedi.

Önceki gün yapılan ve tartışmaları da beraberinde getiren LGS’ye ilişkin Eğitim Sen İstanbul 4 No'lu Şube Örgütlenme Sekreteri ve ortaöğretim matematik öğretmeni Erhan Ekici ile konuştuk. Geçtiğimiz yıl yapılan TEOG sınavının kazanım odaklı bir sınav olduğunu ifade eden Ekici, müfredatla uyum içerisinde yapılan bu sınavda başarı oranının da yüksek olduğunu hatırlattı. Öğrencilerin geçtiğimiz yazdan itibaren TEOG sınav sistemine göre çalıştıklarını aktaran Ekici, 17 Ekim 2017’de sınav sisteminin yeniden değişmesi ile öğrencilerin bocaladığını anlattı. Ekici, “Yeni sistemle okulları adrese dayalı ve nitelikli okullar diye ayırdılar. Nitelikli okulları da yüzde 8 oranında belirlediler. Örnek sorular verdiler, bir önceki yıl çıkan sorularla hiç ilgisi yoktu bu soruların. Kazanım değerlendirme değil de ALES gibi okuma, anlama,eleştirme ve mantığa yönelik sorular söz konusuydu. Çocuklar bu sorulara hazır değillerdi. Çünkü 4 senedir farklı bir sistemle kazanım değerlendirmeye göre çalışmışlardı. Bu yüzden bocaladılar.” dedi. 

‘SORULAR MÜFREDETA UYGUN DEĞİL’

Sözel bölümündeki soruların geçen yılın standartlarına göre hazırlandığını ancak özellikle matematik ve fen bilimlerinde analiz ağırlıklı sorular olduğunu ifade eden Ekici, matematik sorularının üniversite sınavından bile zor olduğunu söyledi. Sorulan soruların müfredatla da uyumsuz olduğuna dikkat çeken Ekici, “1 sayfalık bir soru düşünün. Çocuk onu okuyacak, anlayacak, analiz edecek, sonra çıkarımlarda bulunacak, konuya hakim olacak sonra da çözecek. Bu, çocukların hazır olmadığı bir sınav sistemiydi. O yüzden şaşkınlık yaşadılar. Matematikten 40 soru ve 60 dakika süre vermişlerdi. ALES’te bile onun iki katı süre veriyorlar. Okuma, anlama, analiz etme aşaması epey bir uzun zaman alıyor. Büyük bir kısmı soruları yetiştiremediler. Paniklediler. Görevli olduğum sınıfta bir öğrenci vardı çocuk hüngür hüngür ağladı. ‘Ortalamam 99.8. Okulda not ortalamasında derece yaptım ama matematikten 7 tane boş yaptım’ diyor. Ülkemizde çocukların matematiğe karşı zaten bir ön yargısı var. Özellikle küçük sınıflarda ortaöğretimde bu ön yargılar TEOG sınavıyla biraz kırılmıştı. Şimdi 6 ve 7. sınıf öğrencisi çocukların çoğu matematikten korkuyorlar ve kendilerini kapatıyorlar” diye  konuştu.

‘SORULAR ALES TARZI’

Ekici, söz konusu değişikliğin İmam Hatip Liselerine nitelikli öğrenci kazandırmak adına yapıldığını savundu: “Büyük fotoğrafa bakarsak, İmam Hatiplere niteliksiz öğrenciler gidiyordu ve bu durumdan rahatsızlardı. Eskiden 70 ile 85 ortalaması olan çocuklar Anadolu Lisesine girerlerdi ama şimdi aynı puan bandındaki çocuklar niteliksiz okullar ya da İmam Hatip Liselerine gitmek zorunda kalacaklar. Belki özel okula gitmek zorunda kalacaklar. Böyle yaparak hem eğitimi piyasalaştırmış oluyorlar hem de istedikleri gibi gerici bir eğitim sistemine doğru yönlendirmiş oluyorlar.” MEB’in, analiz yapmaksızın hazırladığı soruları eleştiren Ekici, “Sorular bu haliyle ALES ve Matematik Olimpiyatları sorularına benziyor. Çocukların bu soruları çözebilmeleri için konuyu bilmeleri, analiz yapmaları, okuduklarını anlamaları ve yorum yapmaları lazım. Bunlar için de zamanını yetiştirmesi lazım. Sınavda zamanlarını yetiştirememeleri de hazır olmadıklarını gösteriyor” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Denizli’de Evrensel Gazetesi ile dayanışma etkinliği

SONRAKİ HABER

Liselere Geçiş Sınavı (LGS) yapılabildi mi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...