Ada yaşantısını istediğimiz gibi düzenleyelim

Türkiye 2018’de bir dönemece giriliyor, oldukça önemli dokunulmazlık oyununun kazananı kim olacak?

Bir tarafta Cumhurlar bir tarafta milletler... 

Cumhurlar kazanırsa adada zor günler başlayacak, dengeler değişecek

Bakalım bu dokunulmazlık mücadelesinde Cumhurlar tek adam kolyesini alabilecek mi?

Programın yayınlandığı kanalın sahibi ve sunucusu olan patron, Cumhurlar takımının finansörü aynı zamanda.

Tek adamlık kolyesini almayı başaran aday olmayı başaran istediği gibi yönetme hakkına sahip olacak. İlk hedefi ada konseyini ortadan kaldırarak yemeklerin paylaşımını, günlük işlerin yönetimini itiraz sesi duymadan kendine göre düzenlemek. Çünkü patron daha sakin bir ada istiyor.

YARIŞ BAŞLADI, TAKIMLAR YARIŞIYOR!

Yarışı başlatan düdük beklenenden erken çalındı ve Cumhurlar koşmaya başladı. Koşarken rakiplerinin gözüne kum sıçratarak koşuyorlar. 

İlk etapta ayakkabı kutularına en çok parayı sığdırma yarışı oynanıyor, ikinci etaba geçenleri zorlu dakikalar bekliyor; o ayakkabı kutularını karşı taraftaki Man Adası’na doğru fırlatacaklar, en çok kutuyu atmayı başaran yarışta avantaj kazanacak. 

3. etapta bir yap boz oyunu var. Bir üniversiteyi bölerek parçalarını en uygun deliklerden geçirmeye çalışacaklar. 

4. etap ise bir güç oyunu; nefesi kesilmeden en uzun “eyyyy” çeken, içinden petrol geçen boruları sızdırma yapmadan birbirine eklemeye çalışacak... 

İLLÜZYONU BOZACAK TAKIM BİZLERİZ

Türkiye 2018’in Survivor 2018’den ayrılan en güzel yönü, bu illüzyonu bozacak bir takımın daha olması!

Ayakkabı kutularına doldurulan paraların gerçek sahipleri, bölünen üniversitelerin öğrencileri, akademisyenleri, çalışanları, emperyalist çıkarlar uğruna savaşlara sürüklenenleri bu takımda yer alıyor.

Dokunulmazlık oyunun ödülü olan tek adamlık kolyesi bu takımın sesinin kısılması ve adanın en kurak bölgesine sürülmesi için çok büyük bir avantaj olacak. 

Türkiye 2018’in bu takımını kurtaracak olan bir yol var; patronu adadan atmak, oyun parkurunu sökmek, patronun takımlarının oyunlarına bir son vererek adayı kendisine göre düzenleyip yönetmek!

Ama Cumhurlar patronun gözetiminde “tek adamlık” kolyesine doğru yaklaşıyor. O zaman en önce yapılacak bir iş var; o kolyeye ulaşmasını engellemek! 

24 haziran seçimleri burada bahsettiğimiz mizansenden çok daha fazla çelişki ve değişene bağlı olan bir süreçte yaklaşıyor.

Erdoğan/AKP hükümeti, arkasındaki kapitalistlerin çıkarları doğrultusunda, onları erken seçime zorlayan koşulları aşmak üzere işçi sınıfı ve emekçi halklara yönelik ekonomik, siyasal, sosyal her cephede dizginsiz bir saldırı başlatma peşinde.

PATRONUN ARKADAŞLARININ TAKIMI

Mizansenimizde bir de Milletler takımı vardı. Tekelci burjuvazi (bizim oyundaki patron ve onun patron arkadaşları) genel olarak tekelci kapitalizmin politik üst yapısına ‘en uygun biçim’ olarak yürütmenin aşırı merkezileşmesini istemesine karşın, Cumhurlar takımının, bütün olanakları yalnızca kendini destekleyen patrona peşkeş çekiyor olmasından kaynaklı rahatsızlık duyuyor. Bu rahatsızlık duyan kesim de (patronun arkadaşları) kendi takımını yarışa sokuyor; Millet İttifakı. Bu takım Cumhurların dokunulmazlık ödülü almasını istemiyor ancak bizim takımın sorunlarını çözebilecek bir özelliği yok; çünkü tekelci burjuvazinin egemenliğinin istikrar içinde sürmesini istiyor.

BİZ BU OYUNU BOZARIZ

Bu iki takımın hedefledikleri ülke düzeni de Türkiye gençliğinin çalışma, yaşam, eğitim koşullarını düzeltecek, eşit ve özgür bir yaşam sunacak bir düzen değil. 

Türkiye 2018’in esprisi de burada saklı. Hem patronların oyun düzeneğini yıkmak ve ada yaşamını kendi taleplerimize göre düzenlemek üzere örgütlenmeyi hedefleyeceğiz hem de bunu yaparken bizim karşımızda daha fazla güçlenmelerini engellemek üzere “tek adamlık” kolyesine ulaşmalarını engelleyeceğiz! Şimdi hazırsanız oyun yeniden başlasın!