Polatlı’da seçimi, işçilerin grevden ne öğrendikleri belirleyecek
AKP, MHP, HDP ve İYİ Partiye oy veren işçilerle 24 Haziran seçimini konuştuk.

Fotoğraf: Evrensel
Ayhan AYDOĞAN
Ankara
Polatlı, ORS ve Hema gibi iki dev metal fabrikasını barındıran bir ilçe ve neredeyse tamamı ORS’nin tedarikçilerinden oluşan bir organize sanayiye sahip. Kısacası Ankara’nın yanı başında bir işçi kentinden bahsediyoruz. Hal böyle olunca, ilçenin seçimlere dair en net fotoğrafını işçilerle konuşarak çekebileceğimizi düşündük ve ORS, Polatlı Organize Sanayi (POS) işçileriyle seçimi değerlendirmek üzere yola koyulduk.
Öncelikle ‘Başkanlık Referandumu’ ve ‘2015 Genel Seçimi’ sonuçlarından kısaca bahsetmekte yarar var. Ankara’nın Polatlı ilçesinde, 2015 genel seçimlerde AKP yüzde 47, MHP yüzde 28 CHP yüzde 17, HDP yüzde 7 oy aldı. Başkanlık referandumu ise ‘Evet’ yüzde 54, ‘Hayır’ yüzde 46 şeklinde sonuçlandı.
GREVLE SEÇİMLERE YAKLAŞIM DA DEĞİŞTİ
2015 senesinde AKP ve MHP’nin oy toplamı yüzde 75 iken, bir sonraki seçimlerde bu bloğun oluşturduğu ‘Evet’ tercihinin yüzde 54 olması, neredeyse yüzde 20’lik bir değişim çok şey anlatıyor. Bu iki seçim arasında ne oldu da bu blok eridi diye soracak olursanız, buna dair uzun bir analiz yapılabilir ya da kısaca ‘2015 Metal Grevi’ diyebilir ve işi kolaylaştırırız. Fakat bu durum Polatlı’nın geleneksel oy aralığında sola doğru büyük bir kayma var gibi kaba bir yoruma denk düşmüyor. Değişim seçimlerde işçilerin patrona bağımlı, onu işaret fişeği olarak görme durumunun hayli gerilemesi ve sermayenin işaret ettiği bloğun eskisi kadar rağbet görmemesi. Bunu Başkanlık Referandumdan önce bir işçi şu şekilde özetlemişti: “İlk defa bir seçimde bu kadar tartışıp konuşuyoruz, önceden patron ‘İstikrar giderse fabrika batar, hepimiz işsiz kalırız’ diyordu. Onu dedikten sonra senin ne düşündüğünün çok önemi kalmıyordu. Ama şimdi patron öyle bir şey söylese dahi kimsenin umurunda değil. Babamızın o olmadığını öğrendik.” Kısaca iki seçim arasında işçi sınıfında oluşan değişimi ortaya koyduktan sonra güncel değerlendirmelere dönelim.
‘ONLAR ARTIK DEVLETLÜ İŞÇİ’
ORS işçileriyle önceki konuşmalarımızda fabrikada AKP, MHP, Menzil Tarikatı ve HDP’li olarak kendini ifade eden bir kesim vardı. Şimdi bu kesime yeni bir aktör İYİ Parti de katılmış. Konuştuğumuz işçiler arasında azımsanmayacak bir ‘İYİ Particiyim ben’ diyeni gördük. İşçilerden ve onların anlatımına bakacak olursak, fabrikada MHP tabanından çok ciddi bir aşınma var. Önceki yıllara göre önemli bir değişim de çok az Menzilci işçi görmemiz oldu. Bunun sebebini diğer işçiler ‘Onlar artık Devletlü oldu. İşçi olmaya tenezzül etmiyorlar’ şeklinde değerlendiriyor.
'O ZAMAN İŞÇİYDİK, ŞİMDİ KONUMUMUZ FARKLI'
Biz konuşmaya öncekine kıyasla az sayıda bulunan Menzilcilerden başlıyoruz. Kimi desteklediğini sorunca “Desteklediğimiz değil içinde bulunduğumuz bir yapı var. Buradan kahinlik yapmak günahtır ama kazanacağımıza dair inancımız kuvvetli” diyerek, bir düzeltmeyle söze giriyor. İki seçim arasındaki kaymayı sorduğumuz da ise o iki seçim arası AKP’nin mahalleyi ev ev örgütleme gücü olan Fetullah Gülen Hareketinin AKP’yi sırtından vurduğunu AKP’nin alelacele ev ev gezmeden girdiği seçimden çok iyi bir netice çıkaramadığını belirtiyor. “Oradaki boşluğu mu dolduracaksanız?” sorusuna ise kendilerinin boşluk doldurmak için değil kendi amellerini var etmek için bu davaya girdiklerini söyleyip ikinci düzeltmesini yapıyor. Ardından bu seçimde artık mahalleyle AKP Genel Merkezinin arasındaki bağın kopuk olmayacağı garantisini ekliyor. Son olarak, kendilerinin de 2015 Metal Grevi’nde ORS’de greve çıktıklarını, mevcut hükümetin bu hafta içinde bir grevi daha yasakladığını söyleyip, bu duruma karşı tavırlarını sorduğumuzda: “O zaman işçiydik o pencereden bakıyorduk. Şimdi bulunduğumuz konum farklı, hem hükümeti kem patronları hem işçileri gözetmek durumundayız. O yüzden grevler yasaklanmasın gibi kesin bir söz söyleyemem” şeklinde cevap alıyoruz.
'ERDOĞAN İYİ DE ARABULUCULUK İŞİNİ İYİ ETMEDİ'
AKP’li işçilerle ise mevcut ekonomik durumu konuşurken sohbetin sonu “Ailemde de durum kötüydü babamızı terk etmedik. Kabul burada da kötü ama Reis’i terk etmeyeceğim” noktasına geliyor. AKP’li işçilerle şimdiki konuşmamızın farkı, önceki seçimlerde ülke ekonomisinin iyiye gittiğini söyleyerek bu iyiliğin devamı için Erdoğan’ın arkasında durduklarını söylüyorlardı. Şimdi ise ekonomik durumu kabulleniş var ama bu sefer de bu kötü durumda Erdoğan’ı bırakmayacaklarını söylüyorlar. Bitirirken AKP’li işçilerden birisi “Erdoğan iyi hoş da bu arabuluculuk işini iyi etmedi. Hanım işten atıldı. Daha mahkemeye çıkamadı. Hadi ben neyse de hanımın oyunu hayatta alamaz bu sefer” dedi.
Özetleyecek olursak, AKP, referandum öncesi Polatlı’da kaybettiği tabana dokunma olanağını Menzilcilerle yeniden yaratmışa benziyor. Ama ittifak gücü MHP’nin tabanının ciddi bir kısmını da İYİ Partiye kaptırmış durumda. AKP’nin en çok elini kolunu bağlayan ise bölgedeki patronların işçiyi yönlendirebilme yeteneğini kaybetmiş olması. Bu seçimin sonucunu patronun nereyi işaret ettiği belirlemeyecek, çünkü o az çok belli. Polatlı’da seçimi, işçilerin bölgedeki patronları işaret fişeği olarak görmeme eğiliminin devamlılığı, yani grevden ne öğrendikleri belirleyecek.
FABRİKADAN BAKINCA AKP-MHP İŞÇİ DÜŞMANI
İYİ Partili işçiyle seçimin akıbetini konuştuğumuzda ise kendisinin eski bir MHP’li olduğunu, grev zamanı MHP’li belediyenin fabrikaya seyyar tuvalet bile getirmediğini, o andan itibaren yeni arayışa girdiğini ve yanıt olarak İYİ Parti’yi bulduğunu söylüyor. ORS patronunun AKP’li olduğunu ve onunla yaşadıklarının da ortada olduğunu söyleyen işçi, karşı taraf diye nitelendirdiği AKP ve MHP’yi ülke değerlendirmeleri üzerinden olmasa da kendi yaşanmışlıkları üzerinden “işçi düşmanı” olarak gördüğünü söylüyor. İYİ Parti’nin işçi politikasını sorduğumuzda ise, “Az önce internetten Akşener Başkan’ın Konya konuşmasını dinledim. ‘Kendi yandaşlarınızı zengin etmek için Türkiye ekonomisinin içine tükürdünüz’ diye başladı. ‘Konya Organize Sanayi’de kriz nedeniyle 935 işçinin işten atıldı’ diye bitirdi. Şimdi bu kadına diyebilir misin işçilerin sözünü söylemiyor diye” yanıtını verdi. “Kaç işçi milletvekili adayı var İYİ Partinin” dediğimizde ise “Ağabey sen de buldun da bunuyorsun. Bu seçimde işçiden emekçiden yana konuşma yapar, diğer seçimde de aday yapar” dedi.
GREV SEÇİME DE YANSIYOR, NEDEN ENGELLEMESİN
HDP’li işçi iyi bir sosyal medya kullanıcısı olduğunu belirterek, memlekette olan biteni oradan takip ettiğini söylüyor. Son zamanlarda en çok zoruna giden şeyin ise Bakan Mehmet Şimşek’in twiterda dönen “Bugün dokuz fakir aile ziyaretine gideceğim” lafı olmuş. Kendisi de işçi olduğu için bu fakirlik sınıfına girdiğini dile getiren işçi, kendilerinden sanki hayvanat bahçesinde numunelik hayvan geziyorlarmış gibi bahsedildiğini söyledi. Grev yasaklarını sorduğumuzda ise “O mevzulara az önce anlattığım olaydaki gibi sinirlenmiyorum. Burada bir grev yaşadık ve bunun bir sonraki seçime ciddi yansımaları oldu. Benim bu bildiğimi koskoca Cumhurbaşkanı bilmiyor mu? Kendi aleyhinde olacak bir şeyi adam niye engellemesin. Hayata kendi penceresinden bakıyor” diyerek cevapladı.
Evrensel'i Takip Et