05 Mayıs 2018 00:14

İşçiler erken seçime geçim derdiyle gidiyor

Çorlulu işçiler, 24 Haziran'da yapılacak erken seçime ilişkin 'Herkes ekmek derdine düşmüş, siyaseti mi düşüneceğiz' diyor. 

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Zülal KOÇER 
Çorlu

24 Haziran’da yapılacak erken seçime 2 aydan az bir zaman kaldı. Bir yanda hâlâ açıklanması beklenen adaylar, bir yanda kararsız seçmen. Öte yandan tüm bu hengame içinde ekonomik kaygılarla boğuşan işçiler. Çorlu’da konuştuğumuz işçiler seçimden daha çok geçim derdini düşünüyor. Mevcut iktidar umut olmaktan çıkmış çoğu için. Ama yerine başka alternatif de koymuyorlar. Alternatif için harekete geçmek de henüz gündemlerinde değil. 

4 kişilik bir işçi grubuyla sohbete başlıyoruz. 24 Haziran’ın erken olduğunu düşünüyorlar. Neden erkene alındığı sorusuna “Bilmiyoruz” cevabını veren işçiler, düşük ücretle çalıştıklarını ve seçimin ekonomik sorunlarını çözmeyeceğini ifade ediyor. Kendi çalıştıkları fabrikada seçime dair pek konuşulmadığını ifade eden işçiler “Herkes ekmek derdine düşmüş, siyaseti mi düşüneceğiz” diyor. 

‘DAHA 1 SENE VARDI, ŞOK OLDUK’

Seçim tarihine dair “Daha 1 sene vardı, şok olduk” diyor bir işçi. Neden bu kadar erken sorusunu ise “devlet büyükleri”ne havale ediyor. Çalışma koşulları nedeniyle ülke gündemini takip etmekte güçlük yaşadığını anlatıyor. Seçimde kime oy vereceği konusunda kararsız. Daha önce böyle bir kararsızlık yaşamamış: “Önceki seçimlerde zamanı belliydi, herkes gardını almıştı. Ama şimdi öyle değil.” Aday beklentisini sorduğumuz işçi, fabrikada molalarda konuştuklarını dile getirerek şunları söylüyor: “Şu an bir tek aday var, ben başka aday göremiyorum. Yine o kazanacak maalesef ki.” 

Ardından 3 kişilik bir işçi grubuyla devam ediyoruz sohbete. İlk sözü alan işçi “Seçim tarihi açıklandığı zaman, ben zaten oyumu Meral Akşener’e vereceğim için bir şey düşünmedim” diyor. Daha önce oyunu MHP’ye veriyormuş. “Şimdi neden değişti?​” sorusuna yanıtı arkadaşı veriyor: “Meral ablaları kurtaracak onları.” 

‘ÇIKACAK ADAY ÖNEMLİ’

Asgari ücretle çalışan genç işçiler Yusuf ve arkadaşı Recep seçim tarihinin erken olduğunu düşünenlerden. Yusuf şöyle devam ediyor: “Bir gün öncesi seçim yok deyip bir gün sonra seçim olacak açıklaması ne kadar mantıklı bilemiyorum.”  “Peki neden bu kadar erken?​” sorusuna şöyle yanıt veriyor: “Siyaset çok karışık bir şey ama vardır bir planları. Yani ben bunun planlı bir şey olduğunu düşünüyorum. Yani Cumhur İttifakı’nın planladığı bir oyun diye düşünüyorum.”

Biraz kararsızlığının olduğunu söyleyen Yusuf, diğer adayların açıklanmasının ardından bir değerlendirme yapacağını söylüyor. Recep söze giriyor: “Bence Trakya’nın oy potansiyeli belli, çıkacak aday önemli değil, partiye göre belirleniyor.” Yusuf itiraz ediyor: “Bence çıkacak aday önemli. Çünkü, örneğin sol bir partinin sağdan aday göstermesi sol kesimi etkileyebilir. İyi düşünülmesi gerekiyor. Ben açıkçası çıkacak adayı bekliyorum, ittifak mı kuracaklar ne yapacaklar.”

‘İNSANLAR BÖLÜNÜYOR’

Fabrikalarında yapılan seçim tartışmaların insanları böldüğünü anlatan Yusuf, devam ediyor: “Yani takım tutar gibi parti tutuyoruz, yani işyerinde ayrışmalar, tartışmalar olabiliyor. Halkı bölmek, ayrıştırmak doğru bir şey değil. Tamam tartışmalar çok kavga boyutunda olmuyor ama yine de kalpler kırılabiliyor.” 

Ağır sanayide çalışan iki genç işçiyle konuşuyoruz. İsimlerini vermek de, seçime dair de konuşmak de istemiyorlar. “Ekonomik büyümeyi” soruyoruz bu kez. Aldığımız cevap şu oluyor: “5 lira 1 avro yapıyorsa ekonomik büyümeden bahsedilmesin. Zamlar, ücretler ortada. Baştakilerin bunları düşünmesi gerekiyor.”

ERDOĞAN’I DESTEKLEYEN İŞÇİ: GEÇİM DERDİ YOK, DIŞ POLİTİKA SÜPER

“Ben Tayyip Erdoğancıyım. Ben Ak Parti kurulduğundan beri oy veriyorum, başkasına da vermem” diye söze giriyor bir işçi. “Neden” diye sorduğumuzda cevabı şu oluyor: “Bundan önceki koalisyon hükümetlerine göre daha iyi.” Asgari ücretle çalışan, evi kira olan 2 çocuk babası bu işçiye aldığı ücretin yetip yetmediğini sorduğumuzda “Yetiyor, yettiriyoruz yani. Ben gayet memnunum yani hayatımdan. Aç değilim açıkta değilim” yanıtını veriyor. Seçim tarihinin erken olmadığını savunuyor: “Muhalefet, Sayın Kemal Bey seçim seçim diyordu adam da dedi buyurun seçim. Onların dediğine göre uyguladı yani.” Meral Akşener’in kazanma ihtimalinin çok düşük olduğunu, Kemal Kılıçdaroğlu veya çıkarılacak adayın seçilme şansı olmadığını söylüyor.  Dış politikaya dair de konuşan işçi dış politikanın çok iyi olduğunu belirterek hemen Afrin operasyonunu örnek veriyor. 

‘ERKEN DE OLSA GEÇ DE OLSA KAZANIR’

Bünyamin Çelik adlı işçi ise seçime dair görüşlerini “Ne düşüneceğiz, vereceğiz Tayyip’e, Tayyip’ten başka lider yok. Onun için hiç fark etmez, erken de aynı geç de aynı, her türlü kazanır Allah’ın izniyle” sözleriyle anlatıyor. Ülkenin AKP iktidarı boyunca daha iyiye gittiğini savunuyor: “Ekonomimiz de çok iyi, büyüdü. Diğer ülkeler şimdi eskiden olduğu gibi Türkiye’ye kötü davranamıyorlar, istediklerini yaptıramıyorlar.”

‘İŞÇİNİN HAKKINI KORUYAN SEÇİLMELİ’

12 yıldır tekstilde çalışan Orhan Akyüz de tarihin çok erken olduğunu söylüyor. Ancak erkene alınmasına da şaşırmamış: “Diğer partilerde var olan bir boşluk var, Selahattin Demirtaş içeride, CHP’de aday henüz belli değil, İyi Parti güç bela girebildi. Erdoğan bu boşlukları değerlendirmek istedi, bir şekilde içinden çıkarım diye düşündü. Bunun dışında kendi endişeleri de vardır. Ülkede satılmadık bir yer kalmadı, ekonominin hali ortada, bu yüzden de erkene aldı.”

Çalıştığı fabrikada seçim tartışmalarının sürdüğünü söyleyen Akyüz, işçilerin bir kısmının AKP iktidarı ve Erdoğan’a yönelik ciddi eleştirileri olduğunu, ancak alternatif göremediklerini söylüyor. Umut vadeden bir aday olması durumunda kesin seçileceğini söyleyen Akyüz, şu çağrıyı yapıyor: “İşçiler emekçiler iyi düşünmeli, kendi haklarını koruyan adayları seçmeli.”

ÖNCEKİ HABER

Sahte bomba ihbarı üzerine yapılan 'terör operasyonu' davasında beraat

SONRAKİ HABER

İsveç’te Sosyal Demokratlar sığınmacı politikasını sertleştirecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa