25 Nisan 2018 00:30

Ankara’da üniversiteliler işsizliğe karşı 1 Mayıs’a katılacak

Ankara’da işsizliğe karşı bilim talebiyle 1 Mayıs’a katılacak üniversite öğrencileri, ‘Mezun olmak da yetmiyor tanıdık yoksa iş bulamıyorsun’ diyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Hazal GÖÇMEN
Hande KÖSE
Ankara

Milyonlarca öğrencinin kazanmak için ter döktüğü üniversitelerin kapısından adım atmak,  mezun olmak gelecek kaygılarını gidermiyor. Zira her üç işsizden neredeyse biri diplomalı. Hacettepe ve ODTÜ’de konuştuğumuz öğrenciler üniversitelerin bilimden ve özgürlükten uzaklaştırılmasına, geleceksizleştirme ve işsizliğe karşı 1 Mayıs’ta alanlarda olacaklarını söylediler.

Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğrencisi Emirhan Durmaz, üniversitelerin bilimden uzaklaştırılarak ticarethaneye dönüştürüldüğünü söyledi. Okullarda eleştirel akla yer verilmediğini, bilimsel etkinlikler için gerekli bütçenin ayrılmadığını söyleyen Durmaz, “Okullarda bilen değil inanan toplum yetiştirilmeye çalışılıyor” dedi. Mezuniyet için endişelerinin başında işsizlik geldiğini vurgulayan Durmaz, “İşsizlik, ülkenin uzun zamandır var olan problemlerinden. Bu yüzden 1 Mayıs’ta işsizliğe ve gençleri geleceksizliğe iten politikalara karşı tutum almalıyız” dedi.

‘İYİ BÖLÜMDEN MEZUN OLMAK YETMİYOR’

Yine Sosyoloji Bölümü Öğrencisi Doğa Rojda Koldaş da akademisyenlerin sosyolojik gerçeklikleri, olguları öğrencilere yeterince aktaramadığını, bunun sebebinin de baskılar ve işten atılma korkusu olduğunu söyledi. Özgür bir tartışma ortamından ve bilimsellikten uzaklaşıldığını dile getiren Koldaş, şöyle devam etti: “İyi bir bölümden mezun olmak da yetmiyor. Bir tanıdık yoksa mezun olduktan sonra iş bulmak imkansız hale geldi.”

Sosyoloji bölümünden adını vermek istemeyen bir öğrenci ise 1 Mayıs’ta ortak talepler etrafında birlik olmak gerektiğini belirterek “Üniversiteler bilimin yuvası olmalı, iktidar ideolojisinin yeniden üretildiği yuva değil” dedi.

ODTÜ’LÜ ÖĞRENCİLER BASKILARA KARŞI ALANA ÇIKACAK

ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğrencisi Pınar, iktidara muhalif duruşu olan üniversitelerin üzerlerindeki baskının giderek arttığını söyledi. İş kaygısına dikkat çekerek, mezun olunca akademisyen olmanın birçok kişi için hayal haline geldiğini dile getiren Pınar, muhalif olmanın bunu daha çok zorlaştırdığını söyledi.

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğrencisi Şirin, üniversitelerin temel amacının gençlere özgür düşünmeyi öğretmek olması gerektiğini söyledi. Türkiye’de ise bu düşüncenin tam tersine döndüğünü ifade eden Şirin, “Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yaşadığı durum, bunun ne yazık ki onlarcası arasından yalnızca bir örneğidir” dedi. Geleceğe yönelik kötü senaryolarla yüzleştiklerini belirten Şirin, “Mezun olduktan sonra akademisyen olmak her öğrenci gibi benim de hayalim. Ancak her gün gizli bir tehdit ve psikolojik baskı/şiddet altında kalmak, bu hayalimin solmasına sebep oluyo” dedi.

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğrencisi Hazan, Türkiye’nin her alanında baskı ve müdahalelerin olduğunu belirterek, bunun kutuplaşmayı keskinleştirdiğini dile getirdi. Üniversitelerin özgür düşünce için en uygun ortam olması gerektiğini ifade eden Hazan, ancak bu saldırıların insanların fikir belirtmesinin önünde büyük bir engel oluşturduğunu söyledi.

ODTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik  Öğrencisi Özge Yüksel de “İşçi ailelerinin çocukları olarak, bu ülkenin işçilerinin yaşadığı problemlerden en çok etkilenen kitleyiz. Ailelerimizin, halkımızın yaşadığı bu adaletsizlikler sadece onları değil, geleceğimizi de etkiliyor. İşçi haklarının eksikliğini görüp bu hakları istemekten, dile getirmekten daha doğal bir durum yok” dedi.

ODTÜ Hazırlık Öğrencisi Göktuğ, üniversiteli oldukları için çalıştıkları işlerde ortalama bir emekçiden daha az ücret aldıklarını söyledi. Gençlerin az maaşla çalıştırılmaya ve hayatın her alanındaki baskılara karşı 1 Mayıs’ta birlik olması gerektiğini belirten Göktuğ’a bir diğer hazırlık öğrencisi olan Cengiz de destek verdi: “Emekçilerin ve gençlerin karşısına ne çıkarsa çıksın 1 Mayıs’ta alanlarda bulunmaları gerekir.”

‘DEMOKRATİK BİR YAŞAM İSTİYORUZ’

Hacettepe Üniversitesi Queer Araştırmaları Topluluğu da gazetemize şu açıklamayı yaptı: “LGBTİ+ öğrencileri olarak 1 Mayıs bizim için ayrı bir önem teşkil etmektedir. İşçi sömürüsüne ek olarak bir de LGBTİ+ kimliğinden ötürü ek bir şiddete maruz kalabildiğimiz iş ortamları bizim için hayatımızı idame ettirmeyi iyice zorlaştırmaktadır. Aynı zamanda OHAL ile birlikte direkt olarak hedef gösterildiğimiz bir gruba dönüştük. 1 Mayıs’ta taleplerimiz OHAL’in kaldırılması ve daha demokratik bir yaşam olmalı. Aynı zamanda her türlü kimlikten işçilerin sömürüsüne karşı ses çıkarmalıyız.  Daha özgür bir dünya için 1 Mayıs’ta alanlarda buluşalım.”

ÖNCEKİ HABER

Çelik-İş 1 Mayıs’ı on binlerce işçinin olduğu yerde neden kutlamaz!

SONRAKİ HABER

Trump, 1915'e 'Büyük felaket' dedi, Ankara tepki gösterdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...