Şenol Güneş: Bu kadar kavgayı, sahada olayı ben mi yarattım?

Spor Toto Süper Lig'in 30'uncu haftasında Beşiktaş, Yeni Malatyaspor'u konuk etti. Siyah-beyazlı ekibin 3-1'lik galibiyetiyle sonlanan maçta Beşiktaş'ın gollerini 13'üncü dakikada Alvaro Negredo, 81'de Anderson Talisca ve 88'de Ricardo Quaresma kaydetti. Yeni Malatyaspor'un maçın ilk yarısında 1-1'lik beraberliği sağlayan golü ise 33'üncü dakikada Pereira'dan geldi.

Maçın ardından Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş'in yayıncı kuruluş Bein Sports'a yaptığı açıklamalar ve basın toplantısında söyledikleri gecenin gündemine oturdu. Güneş, Bein Sports Muhabiri Cihan Erduran'a verdiği röportajda ilk olarak maç hakkındaki görüşlerini belirtti ve Yeni Malatyaspor'un dirençli, kapanan ve agresif oynayan bir takım olduğunu, çok güzel bir maç çıkardıklarını ifade etti. Güneş, ilk golü bulana kadar takımının coşkulu bir şekilde mücadele ettiğini ve iyi oynadığını fakat sonrasında oyunda kopmaların olduğunu, pas yüzdelerinin düştüğünü ve oyunu yönlendiremediklerini ifade etti. Hücumda ve savunmada yaşadıkları dağınıklıkla beraber tempolu oyunun telaşlı oyuna döndüğünü ve etkinliklerinin azaldığını söyledi. İkinci yarı rakibi hapsettiklerini fakat maçın sonlarına doğru etkili pozisyonları bulabildiklerini aktaran Güneş, hakettikleri bir maç olduğunu belirtti.

ŞENOL GÜNEŞ, EROL BULUT'UN AÇIKLAMALARINA TEPKİ GÖSTERDİ

Yeni Malatyaspor Teknik Direktörü Erol Bulut'un maç sonunda yaptığı "Beşiktaş'ı galibiyetinden dolayı tebrik ediyorum fakat biz bugün Beşiktaş'a değil, farklı kişilere karşı maçı kaybettik" açıklamasına değinen Şenol Güneş, "İzlerken üzüldüm Erol Hoca'ya. Ben, takımını beğendim dedim ama o bir şey söylemeye çalıştı. Eğer hakemse çok özür dilerim, bu algıyı yine yapmaya devam ediyorlar. Genç bir arkadaş, sevdiğim bir arkadaş, takımını beğendiğimi söyledim ama bir haksızlık varsa bize var" dedi.

'AZİZ YILDIRIM, FİKRET ORMAN VE BEN KONUŞALIM, TELEVİZYON DA CANLI YAYINLASIN'

Güneş açıklamalarına şöyle devam etti: Şimdi hakem konusuna gireceğim, haddimi aşmış olmayayım, zaten Türkiye'de ne konuşursak konuşalım karşı tarafın ne anladığı değişiyor. Ankara'daki Gençlerbirliği maçında olanın daha kötüsü bugün yapıldı, kırmızı kart verilmedi. Bizim konuşmamamız salaklığımız değildir. Çok afedersiniz ama bir ülkede bu kadar aşağılanmaz insanlar. Ben bu ülkede 50 küsür senedir futbolun içerisindeyim, haksızlıkların ne olduğunu biliyorum. Bunu federasyon da biliyor, futbol kamuoyu da biliyor, özellikle medya biliyor. Ama susmamız bizim haksızlık yaptığımızı göstermez, haksızlığa uğradığımızı gösterir. Cumhurbaşkanı da geçmiş olsun diye aradı, kendisine de söyledim, çok teşekkür ederim, kendi işleriniz daha yoğun, bunlara zaman ayırmayın, biz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız diye. Ama eğer zaman ayıracaksa Cumhurbaşkanı, Aziz Yıldırım, Fikret Orman ve ben de geleyim. Onlar kulüp adına gelsinler, ben Trabzonspor, Beşiktaş, Fenerbahçe adına değil, bir futbolsever olarak geleyim, her şeyi konuşalım, televizyon da yayın yapsın. Ama arkadan konuşup da hastaneden bilgi alana kadar insanlar beni ararlar. Yani bu kadar kötü bir zeminde futbol maçı alsanız ne olur almasanız ne olur. Ölüm haline getirmeden bu işleri yapmak lazım.

'HÜRRİYET GAZETESİ GÜCÜNÜ BENİM ÜZERİMDE KULLANMASIN'

Ben Trabzon'da da gördüm bunların benzerini. Bir maçta tuvalet kağıtlarını attılar sahaya, içlerinde taş da atan olmuştur, ben de tribüne gittim, durdurmaya çalıştım. Bu maçta da Volkan geldi. Aykut Hoca da gelmiş, ben görmedim, öyle söylüyor, ben kendisini hatırlamıyorum. Arkadaşlar diyor ki 'geldi, seyircileri susturmaya, yanına doğru yanaştı gitti'. Ama bana gelip de 'Neyin var?' diye sormadı, herhalde başka biriyle karıştırıyor. Ve bugün Hürriyet de başlık atıyor. 2002 Dünya Kupası sonrası federasyon davasında Mehmet beye yine söylemiştim, yine bir haksızlık yaptı. Hürriyet'in yayın yönetmeni veya etkili adamlarının gücünü benim üzerimde kullanmasınlar. Bu yeni değil, daha geçmişe de giderim, lütfen biraz daha dikkat edin. Ben, bu tip medya mensuplarına hakkımı helal etmiyorum. Allah onlara o haksızlığın karşısında cevabını versin. Bu ülkede çok ayıp ediliyor. Sanatçıya, sporcuya çok ayıp ediliyor.

'BU KADAR KAVGAYI BEN Mİ YARATTIM?'

Bu sahada da, Fenerbahçe sahasında da, her sahada da hiçbir şey atılmasın, o başka bir şey ama biz bir şey yapmadık kardeşim. Ben sahaya çıktım, dönmedim tribüne, Tolga'yı aldım. Taş gelmiş, çakmak gelmiş, hatırlamıyorum, hatta ilk başta buz koydum başıma. Şimdi karşı taraf 'Yine konuştu, sen Beşiktaşlısın, onun için konuşuyorsun, yok Trabzonlusun, yok bilmem nesin' diyor. Ülke böyle geriliyor, böyle komplolar var zaten Türkiye'de. Eğer kumpas varsa, komplo varsa böyle var. Anlayalım birbirimizi, derdimi bilmiyorsun ki sen, bir şeyler konuşuyorsun yahu. Bu kadar çirkinlik olmaz, bizi yaralayan bu. Ben bununla yaşayıp gidiyorum, benim hayatım bu. Benim keyfim kaçtı. Yaşım geldi, evet, ayrılabilirim. Yaşım için de bazıları eleştiri yaptı, Allah onlara o yaşı da göstersin, onu da söyleyeyim. Biz bugüne kadar gelirken namusumuzla geldik. Ben, okuma-yazma bilmeyen, fakir bir ailenin çocuğuyum. Bu ülkede yoktan var olmaya çalıştım. Buraya geldim, yine oraya dönerim ben, hiç yabancılık çekmem. Ama burada var olduklarını zannedenler, bu ülkenin sırtından geçinenler biraz daha dikkatli olsun. Ben ne Cumhurbaşkanı'nı iş için aradım, ne çocuğuma iş işçin aradım. Ben sadece işimi yaptım. Sahaya ismimi verdiği zaman da ben istemedim, kendisine de söyledim ama onun takdiri idi. Şimdi buradan nereye geldik, yahu yapmayın Allah aşkına. Fatih Terim, Aykut Kocaman, Mustafa Denizli, bunlar hepsi değerli ama gelin yan yana konuşalım. Ben hepsiyle konuşurum, hiç çekinecek bir tarafım yok. Zaman zaman saha içinde sinirli hareketlerim var, 'Niye gerginsin?' diyorlar, benim gerginliğim bu, mutsuzluğum bu. Bu ülke elden giderken ben mi yarattım bunu yahu? Bu kadar kavgayı ben mi yarattım, sahada olayı ben mi yarattım? Çıkıyoruz, namusumuzla top oynuyoruz, sonra yok provoke etti, bilmem ne yaptı, ne yaptık? 2024 için Pepe'ye, Ricardo'ya 'gelin çekim yapalım' diyorlar, e Ricardo'ya taşı sen atıyorsun. Yani gereğini mi, gerçeğini mi söyleyeceğiz biz? Kabul edemiyorum hakikaten, hakem haksızlığı varsa bize var. 'Beşiktaş kollanıyor' diyorlar, en iyi takım, hem de kollanıyor, hem de geride! Yapmayın.

'2002'DE PARAMI ÇALANLAR ŞİMDİ DE EMEĞİMİ ÇALIYORLAR'

Maçın ardından yaptığı basın toplantısının tamamına yakınını Fenerbahçe ile oynadıkları kupa maçında çıkan gerilime ve sonrasındaki tartışmalara ayıran Güneş, burada da özellikle Hürriyet gazetesine yönelik tepkisini ifade etti. Hürriyet'in kendisine haksızlık yaptığını belirten Şenol Güneş "Varsa hakkımı helal etmeyeceğim onlara. Bana yapılan saygısızlığı, hakaretleri aynen geri iade ediyorum. 2002'de 'Yetimin hakkını kimseye yedirmeyiz, paracı' deyip paramı çalanlar, şimdi de emeğimi çalıyorlar" dedi.

"50 yıllık düzgün hayatımı kimse mahvedemez, buna izin vermem. Hürriyetimi kaybedebilirim ama cesaretimi, karakterimi, onurumu kaybetmem. Ben yoktan var ettim geldim, siz bana bir şey vermediniz, keşke verebilseydiniz. Türk insanına imkan ve zaman verilse her şeyi yapar diyorum, az yukarı çıkanı da yok edip gidiyoruz" diyerek sitem eden Güneş, özel güvenlikçilerin statlardan temizlenmesi gerektiğini ifade etti. Fenerbahçe yönetimini ve Şekip Mosturoğlu'yu da eleştiren Şenol Güneş, "Benim her şeyim açık, gizli hesabım olmaz" dedi.

(SPOR SERVİSİ)

Fenerbahçe-Beşiktaş Türkiye Kupası maçı tatil edildi

İngiltere'de yılın futbolcusu Muhammed Salah