13 Şubat 2018 16:57

Altan kardeşler ve Ilıcak savunma yaptı, dava ertelendi

Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak '15 Temmuz darbe girişimine iştirak etmek' iddiasıyla yargılandıkları davada savunma yaptı.

Paylaş

Özden ATİK

Gazeteci Yazar Ahmet Altan ve kardeşi Prof. Mehmet Altan ile Gazeteci Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu 7 kişinin “15 Temmuz darbe girişimine iştirak etmek” iddiasıyla yargılandıkları davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada görülen dördüncü duruşmanın ikinci gününde, tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül getirildi. Tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman ve avukatlar da duruşmada hazır bulundu. 

AHMET ALTAN: YARGILANMAYA DEĞİL YARGILAMAYA GELDİM

Duruşmaya Ahmet Altan'ın savunması ile başlandı. Ahmet Altan savunmasına, "Ben bugün buraya yargılanmaya değil, yargılamaya geldim. Binlerce masum insanı hapse atmak için yargıyı soğukkanlılıkla öldürenlerin işledikleri cinayetleri yargılayacağım. Bunu, hukuk tarihine bir cinayet belgesi olarak geçecek olan hakkımızdaki iddianame üstünden yapacağım" diyerek başladı. 

'MEZARLIKLAR MÜDÜRLÜĞÜ DIŞINDA DÜZGÜN ÇALIŞAN TEK BİR MÜESSESE KALMADI'

"Türkiye'de artık adaleti ötekinin cezalandırılması olarak gören bir yargı ve medya var" diyen Ahmet Altan, "Bugün Türkiye'de Mezarlıklar Müdürlüğü dışında düzgün çalışan tek bir müessese bile kalmadı" ifadelerini kullandı.

15 Temmuz darbesiyle ilişkili olmakla suçlandığını ifade eden Altan, "Açık bir yalan bu. Bunun yalan olduğunu, bizim darbeyle hiçbir ilgimiz olmadığını yıllarca bizi izlemiş olan istihbarat teşkilatı da, polis de, bu iddianameleri yazan savcılar da biliyorlar. Zaten o yüzden ortaya tek bir kanıt bile koyamıyorlar. Darbeciliğin kanıtı dedikleri üç yazıyla bir televizyon konuşması işte o yüzden" ifadesini kullandı.

15 Temmuz ile 31 Mart askeri ayaklanması arasında benzerlik kuran Altan, "FETÖ'cü kavramının muğlak bırakıldığını" ve "bütün muhalifleri içinde toplayacak lanetli bir balık ağı gibi toplumun üstüne atıldığını" söyledi. Ahmet Altan, "FETÖ'cü olmadığı hâlde FETÖ'ye yardım edenler diye yeni bir insan türü çıktı" dedi.

'HEM FETÖ'CÜ DARBECİ, HEM PKK'LI TERÖRİST OLARAK GÖSTERİLDİM'

Hem iddianameyi hazırlayan savcıyı, hem de mütalaayı yazan savcıyı eleştiren Ahmet Altan, "Savcının 'o darbe girişimi değildi' dediği generallerin Balyoz Semineri ile ilgili haberi yayınlayan Taraf Gazetesi'nin genel yayın müdürü bendim. İddianamede benim 2016'da yapılan 15 Temmuz darbesine katıldığımın ilk kanıtı olarak 2010'da yani 15 Temmuz'dan 6 yıl önce yayımladığım bir haber gösteriliyor" ifadesini kullandı.

Darbeye katılmasının kanıtları olarak üç yazısının gösterildiğini de sözlerine ekleyen Altan, "Ezip Geçmek" başlıklı yazısıyla "hem FETÖ'cü darbeci, hem de PKK'lı terörist" olarak gösterildiğini söyledi. Can Erzincan TV'de konuk olarak katıldığı programa da değinen Altan, "O programda konuşmanın neredeyse yüzde 95'ini ben yaptım. Ilıcak'la Mehmet Altan birkaç cümle söylediler. Suçlayacaksanız beni suçlayacaksınız. Ilıcak'la Mehmet Altan'ı niye suçluyorsunuz?" dedi.

O programda savcının kendisini "darbenin gerçekleşeceğini beyan etti" diyerek suçladığını da söyleyen sanık Altan, "Bu açık bir yalan. Benim konuşmamda böyle bir cümle yok" diye konuştu. 

MAHKEME BAŞKANI: MİKROFONU KAPATACAĞIM; AHMET ALTAN: MİKROFONA İHTİYACIM YOK...

Ahmet Altan, Mahkeme Başkanı Kemal Selçuk Yalçın tarafından zaman zaman mütalaa dışına çıktığı gerekçesiyle uyarıldı. Ahmet Altan'ın benzer şekildeki savunması üzerine Mahkeme Başkanı Yalçın, "Mütalaanın dışında konuşacaksanız, mikrofonu kapatacağım" uyarısında bulundu. Bunun üzerine Altan, "İki sayfayı atlayacağım. Mikrofona ihtiyacım yok, ben sesimi her zaman duyururum" dedi. Bunun üzerine savunmasından bazı bölümleri okumayan Ahmet Altan, "Şimdi siz beni hapiste öldürmek istiyorsunuz. Bütün bu gerçekleri anlattıktan sonra ben size diyorum ki, ben hapishanede ölmeye hazırım. Siz de hapishanede ölmeye hazır mısınız? Çünkü vereceğiniz ceza sizin kader haritanıza da aynen kaydedilecek" diyerek savunmasını tamamladı.

MEHMET ALTANi AYM'NİN 'HAK İHLALİ' KARARINI HATIRLATTI

Duruşmanın öğleden sonraki oturumda, savunmasını yapan Mehmet Altan, Anayasa Mahkemesi'nin hakkında verdiği hak ihlali kararına değinerek "tutuklanamayacağına" yönelik kararına rağmen ömür boyu hapis cezasıyla yargılanmaya devam etmesini eleştirdi. Ancak Mahkeme Başkanı Kemal Selçuk Yalçın, "Savunma çerçevesinde devam etmezseniz savunma hakkını kötüye kullandığınızı sayacağım" deyince sanık Mehmet Altan savunmasının bu kısımlarını atladı.

'YALANLAR, İDDİANAMENİN BİZZAT KENDİSİ TARAFINDAN ÇÜRÜTÜLÜYOR'

Duruşma savcısı ve iddianame savcısını eleştiren Mehmet Altan, "İddianame savcısı, hem cebir ve şiddet kullanarak, hem de bizzat faillik yaparak din devleti kurmak için televizyon programı vasıtasıyla darbe yapıp Anayasa'yı, parlamentoyu, hükümeti devirmeye kalktığım için üç kez ağırlaştırılmış müebbet, ayrıca FETÖ örgütüne üye olmamakla birlikte yardımdan da bir 15 sene ceza yememi talep ediyordu. Yeni savcı tek bir ağırlaştırılmış müebbetle yetinmiş. Üç ağırlaştırılmış müebbetten, bir ağırlaştırılmış müebbete inmek bir gelişme, herhalde teşekkür etmeliyim" diye konuştu.

Fetullah Gülen ile gazetecilerin ilişkilerini sağladığı iddia edilen Alaeddin Kaya ile sık sık görüştüğünün öne sürüldüğünü belirten Mehmet Altan, "Bu yalan, iddianamenin bizzat kendisi tarafından çürütülüyor" diyerek 10 sene önce iki kez görüştüğünün iddianamede de yazdığını ifade etti.

'GİZLİ SAKLI BİR İŞİM OLSA 1 DOLARI NİYE TUTAYIM'

İkametinde yapılan aramada 6 adet 1 dolar bulunmasına yönelik iddiaya karşı Mehmet Altan, "15 Temmuz sonrası 1 dolar bulundurmak suç aleti silah bulundurmaktan daha tehlikeli hale gelmişti. Gizli saklı bir işim olsa, ben 1 dolarları neden tutayım?" dedi.

Hakkında duruşma savcısı tarafından iddia olunan Bank Asya kartına da değinen Altan, "Bu kart 50'ye yakın kullanılmayan kart ile bir aradaydı. Dava dosyasında var, o kartta hiçbir hesap hareketi yok. Mahkeme bunu zapta geçirmedi. Savcı bunu iddianameye yazmadı. Bu biraz fazla hukuksuzluk, ama aşırı düşmanlık değil mi?" ifadelerini kullandı.

'SİYASETÇİ DEĞİLİM, EKONOMİ PROFESÖRÜYÜM'

Mehmet Altan'ın 30 yıllık akademisyen olduğunu belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı Kemal Selçuk Yalçın, "Darbelerin Ekonomisi diye kitap yazdığını söylediniz. Peki darbe girişimini niye kestiremediniz 15 Temmuz'da?" diye sordu. Mehmet Altan ise "Ben siyasetçi değilim, ekonomi profesörüyüm. O kitap, darbeyi teorik olarak yazdığım bir kitap" şeklinde cevap verdi.

NAZLI ILICAK: MESLEK HAYATIMDA HİÇBİR CEMAAT YAYININDA ÇALIŞMADIM

Daha sonra sanık Nazlı Ilıcak'ın savunmasına geçildi. Bu arada Mahkeme Başkanı Kemal Selçuk Yalçın, Nazlı Ilıcak'ın Silivri'de değil, yeniden Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde kalmak istediğine yönelik talebini kabul ettiklerini belirtti.

Nazlı Ilıcak, Alaeddin Kaya vasıtasıyla Fetullah Gülen ile sürekli irtibat kurduğu iddiasının yalan olduğunu söyledi. Ilıcak, "40 yılı aşan meslek hayatımda hiçbir cemaat yayınında çalışmadım. Çalışmayı tercih etmedim. Suç gibi gördüğüm için değil. Cemaat yapısı içinde gazetecilik faaliyetini serbestçe yerine getiremeyeceğim endişesini taşıdığım için hep oralardan gelen tekliflere kapalı kaldım. 2013 Aralık ayında Sabah'taki işime son verilince hem Bugün, hem Zaman'dan teklif aldım. Tereddüt etmeden Bugün'ü tercih ettim. Bugün, bir işadamına aitti. Akın İpek hakkında da o tarihte bir soruşturma yoktu" diye konuştu.

ZEKERİYA ÖZ RÖPORTAJI: 'NE O RÖPORTAJIN, NE DE O FOTOĞRAFIN DARBEYLE İLGİSİ VAR'

Zekeriya Öz ile röportajının suç sayıldığını anlatan Nazlı Ilıcak, "Burada darbenin somut delili, röportaj içeriği değil, bir fotoğraf. Aslında ne röportajın, ne de o fotoğrafın darbeyle bir ilgisi var. O röportajın yapıldığı tarihte Zekeriya Öz terör örgütü üyesi değil. Terör örgütü üyeliği ile suçlansa, elini kolunu sallayarak serbestçe dolaşabilir miydi? Zekeriya Öz, o sırada, HSYK tarafından, Dubai seyahatini Ali Ağaoğlu'na finanse ettirdiği iddiasıyla açığa alınmıştı. HSYK'nın suçlamasında da terör örgütü üyesi olma isnadı yoktu" şeklinde konuştu.

"Fuat Avni", "Son Vesayet", "Kaç Saat Oldu" gibi hesaplardan paylaşım olmasının aleyhindeki deliller arasında yer aldığını kaydeden Nazlı Ilıcak, tweetlerde suç unsuru olmadığını söyledi. Nazlı Ilıcak, 18 aydır mağdur olduğunu iddia ederek beraatini talep etti.

Nazlı Ilıcak'ın savunmasını tamamlamasının ardından mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi. (İstanbul/DHA)

ÖNCEKİ HABER

Bursa H Tipinde tutuklulara ayakta sayım zorlaması

SONRAKİ HABER

Maçka Demokrasi Parkı'ndaki inşaat protesto edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...