25 Aralık 2017 23:55

Tarım Bakanlığı mı, ithalat bakanlığı mı?

Türkiye'nin 2017 yılı tarım tablosunu CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ile inceledik: 'Tarımsal ham madde ithalatı, ihracatın 7 katına çıktı'

Paylaş

Bülent FALAKAOĞLU
İstanbul 

Döviz kurunun hızla yükseldiği bir yıl oldu 2017. Kullandığı mazot, gübre, tohum gibi girdiler bakımından dışa bağımlı Türkiye tarımı durumdan nasıl etkilendi? Çiftçi destekleri kur artışlarını hafifletti mi yoksa etkisiz mi kaldı? 2017 yılında ülke çiftçisinin durumu ne oldu, tarımsal üretim arttı mı azaldı mı? 

Bu sorular etrafında, ziraat mühendisi kökenli Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ile tarımsal durumun 2017 fotoğrafını çektik. 

GİRDİLER KATLANDI ÜRÜN PARA ETMEDİ

Son bir yılda mazotun fiyatı yüzde 16, kimyasal gübrelerden ürenin fiyatı yüzde 24, diamonyum fosfatın fiyatı yüzde 44 arttı. 

Hayvan yemlerinden yoncanın fiyatı yüzde 32, korunganın fiyatı yüzde 46, silajlık mısırın fiyatı yüzde 40, samanın fiyatı yüzde 84 arttı.

Peki, buna karşılık devlet çiftçinin elinden ürününü alırken geçen yıla göre ne kadar artış yaptı? 

Buğdayda yüzde 3.3, mısırda yüzde 2.7, şeker pancarında yüzde 10.4. Bu arada son bir yıllık tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) yüzde 13 olduğunu da hatırlatmak isterim.

ÜRETİM DEĞİL, İTHALAT ARTIYOR

Bu şartlarda çiftçi üretimi sürdürebilir mi? 

Bu mümkün değil ve bu nedenle AKP döneminde tarım ürünlerinin büyük çoğunluğunda üretim artışı olmamıştır. 2002 yılında kişi başına buğday üretimi 294 kilogram iken, 2016 yılında kişi başına buğday üretimi 258 kilograma geriledi. AKP döneminde, 2003-2016 yılları arasında 171 milyar dolarlık tarım ürünü ithalatı da yerli üretimin desteklenmemesinin sonucu. 

2017 yılında durum ne? 

İlk 10 ayında tarımsal ithalat 14.9 milyar dolar, ihracat ise 14 milyar dolar. Açık 900 milyon dolar ülke tarımını aleyhinedir. Üstelik tarımsal ham madde ithalatı, ihracatın 7 katına çıkmıştır. 

TARIM ARAZİLERİ BOŞTA DURUYOR

Tarımsal arazi bakımından oldukça elverişli olan ülkemizde tarım arazilerinin durumu nedir?

Halen 29 milyon dekar tarım arazisi boş durumda. 

Bu kadar arazi boş olduğuna göre doğru bir destekleme politikası ve üretim planlaması ile ülkemizin bu ürünlerde dışa bağımlılıktan kurtulması mümkün değil midir?

Tarımda çiftçiden, emekten yana çözüm “Çiftçiyi terbiye edici” ithalat politikalarında değil, üretim maliyetlerinin düşürülmesinde, destekleme politikalarında ve üretim planlamasındadır.

GÜMRÜK SIFIRLANDIKÇA TÜRKİYE AÇIK PAZAR OLUYOR

‘Enflasyonu düşürmek’ adına gümrük vergilerinin birçok üründe sıfırlanmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Hububatta hasat devam ederken enflasyonu düşürmek bahanesiyle gümrük vergilerinin düşürülmesi, üreticinin elindeki hububat fiyatlarını baskılamaktan başka bir işe yaramaz.

Gümrük vergilerinin sıfırlanması Türkiye’yi açık pazar haline getirir. İthal hububat piyasaya hakim olur. Başlangıçta fiyat düşer, ancak, ithal hububatla rekabet edemeyen olan çiftçi üretimden çekilir ve üretim yapamaz. 

Gümrük vergilerinin sıfırlanması fiyat düşüşünü sağlıyor mu?

Canlı hayvan ve kırmızı ete 5.4 milyar dolar ödendi et fiyatı düşürülemedi. Son yıllarda ülke gündeminden düşmeyen kırmızı et krizini ithalat yoluyla çözme girişimi, 30 Nisan 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararla EBK’ye sığır eti ithalatı yapma yetkisinin verilmesiyle başlamış; aradan yedi yıl geçmesine ve 5.4 milyar dolarlık ithalat yapılmasına rağmen kriz aşılamamıştır. 

2018 BÜTÇESİ 20 MİLYAR LİRA EKSİK

Tarım Bakanlığının 2018 bütçesi sorunlara derman olur mu?

2018 yılı merkezi yönetim bütçesinde tarımsal destekleme ödemeleri için 14 milyar 514 milyon TL ödenek öngörülmüş.

5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 21. maddesine göre tarımsal destekleme GSYH’nin en az yüzde 1’i olmak zorunda. 

Orta vadeli programın (OVP) 2018 yılı GSYH hedefi yaklaşık 3.5 trilyon lira. Yani tarıma en az 35 milyar lira destek verilmeli. Oysa verilecek olan destek 14.5 milyar lira. Yani Tarım Kanunu’nun emrettiğinden 20 milyar lira eksik. Desteğin GSYH içindeki payı yüzde 0.42’ye düşmüştür.

Zaten AKP hükümetinin Tarım Kanunu’nun çıktığı 2006 yılından bu yana tarımsal destekleme ödemelerinin eksik ödenmesinden dolayı çiftçilere 100 milyar lira borcu bulunmaktadır.

Maliye Bakanı 2018 yılı için toplam mazot desteğini 1.9 milyar lira olarak açıklamıştır. Oysa Başbakan çiftçilere deponun yarısı bizden, yarısı sizden demişti. Tarımda yaklaşık 3 milyar litre (15 milyar liralık) mazot kullanılmakta olup, yarısı 7.5 milyar liradır. Buna göre çiftçiye mazotun yüzde 50’si değil, yüzde 13’ü verilecek.

GÜMRÜK VERGİLERİ DÜŞÜRÜLEN ÜRÜNLER

■ 27 Haziran 2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan İthalat Rejimi Kararına Ek Karar ile canlı hayvan, kırmızı et ve hububatta gümrük vergileri düşürüldü. 

■ 2017 yılında yayımlanan Bakanlar Kurulu kararları ile canlı hayvan ve kırmızı et ile muhtelif hayvan yemleri, hububat ve bakliyatta gümrük vergisi oranları yüzde sıfıra düşürüldü.

■ Et ve Süt Kurumuna (ESK) sıfır gümrükle 975 bin canlı hayvan (500 bin büyükbaş, 475 bin koyun ve keçi) ve 95 bin ton kırmızı et ithalatı için yetki verilirken, Toprak Mahsulleri Ofisine de toplam 2 milyon 250 bin ton buğday, arpa, mısır ve pirinç için gümrük vergisiz ithalat yetkisi verildi. Bu konuda iki ayrı Bakanlar Kurulu kararı 29 Temmuz 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

ÖNCEKİ HABER

TMO fındık alımını durdurdu

SONRAKİ HABER

37 yıllık ara… DİSK Korosu: Sınıfla bir araya geleceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa