30 Kasım 2017 11:18
Son Güncellenme Tarihi: 30 Kasım 2017 20:53

Zarrab'ın tanık olduğu 'ABD, Atilla'ya karşı' davası: 2. gün

ABD'de görülen davada savcılıkla anlaşarak itirafçı olan Reza Zarrab, ikinci kez Hakan Atilla'ya karşı tanık sandalyesine oturdu.

Paylaş

reza zarrab

Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın "ABD'yi dolandırmak için kumpas kurmak", "Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası'nı delmek için kumpas kurmak", "Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak", "Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak için kumpas kurmak", "Kara para aklamak" ve "Kara para aklamak için kumpas kurmak" gerekçeleriyle 50 yıla kadar hapis ve 2 milyon dolar para cezasıyla yargılandığı davada jürili duruşma ikinci kez görüldü. 

Aynı gerekçelerle gözaltına alınıp tutuklanan Reza Zarrab, Türkiye iade edilmesi yönündeki çabaları sonuçsuz kalınca suçlamaları kabul edip itirafçı olmuştu. 'ABD, Zarrab'a karşı' olan davanın adı, Zarrab'ın suçunu kabul etmesi üzerine 'ABD, Atilla'ya karşı' olarak değiştirilmişti. 

İlk günkü duruşmaya ayakları zincirli halde mahkum üniformasıyla katılan Zarrab, Hakan Atilla'ya karşı tanık sandalyesine oturmuş ve ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını delerek nasıl haksız kazanç elde ettiğini anlatmıştı. Zarrab itiraflarında Aktifbank ve Halkbank ile bu hususta nasıl ortak çalıştıklarını, Mehmet Hakan Atilla'nın yaptırımlar konusundaki bilgisini, Egemen Bağış'ın kendisine yardımını ve Zafer Çağlayan'a verdiği yüzlerce milyon liralık rüşveti itiraf etmişti.

Davanın 5'inci tanığı olan Zarrab'ın toplamda 3 gün tanık sandalyesinde oturuyor. Zarrab ilk iki günde detaylı bilgiler verdi.

Dava, başta Türkiye, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere tüm dünya tarafından dikkatle takip ediliyor. Davayı Türkiye’den onlarca gazeteci yerinde takip ediyor. Duruşmaların 2, 3 veya 4 hafta seri olarak devam etmesi bekleniyor.

Duruşma Türkiye saati ile 17.35'te başladı. İşte duruşmadan öne çıkanlar:

00.40: DURUŞMA SONA ERDİ. CUMA GÜNKÜ KISIM YARIM GÜN SÜRECEK

Duruşma sona erdi. Yargıç Berman, cuma günkü duruşmanın yarım gün süreceğini açıkladı.Duruşma yerel saatle 9.30 ila 14.00 arasında yapılacağı aktarıldı.

TSİ ise 17.30’da başlayacak, yaklaşık dört buçuk saat sürecek. Zarrab’ın ifadesi devam edecek.

00.36: SAVCI BERMAN: TÜRK HAMAMINA GİDEN TERLER

Amerikalı gazetecilerin aktardığına göre, Yargıç Richard Berman duruşmaya son vermek istedi.

Ancak savcılar Atilla’nın da adının geçtiği bir mesajı okumak için biraz daha devem etti; Berman bunun üzerine “Türk hamamına giden terler” dedi.

00.32: ZARRAB: ALACACI KÂRDAN ZAFER ÇAĞLAYAN'A PAY VERDİĞİMİ DE BİLİYORDU

Reza Zarrab kuyumcu Ahmet Alacacı'yla rekabete dönüşen ilişkisini anlatıyor:

"İlk başta onun şirketlerini de kullanıyordum, daha sonraları İran'la kendi ticaretine başladı. Alacacı kârdan Zafer Çağlayan'a pay verdiğimi de biliyordu, ücretimin onunkinden daha çok olduğunu da. Kimseye ödeme yapmadığı için pazara bizimkinden çok daha düşük bir fiyat koyuyordu."

00.18: ZARRAB: ATİLLA'YA GIDANIN ALTIN TİCARETİNDEN FARKLI OLACAĞINI ANLATMAYA ÇALIŞTIM

Mehmet Hakan Atilla ile telefon görüşmesinin ses kaydı dinletildi. Zarrab'ın kayıtlarda Atilla'ya "Gıda işi altından biraz farklı" dediği duyuluyor.

Zarrab kayda ilişkin; "Hakan Süleyman Bey'le olan görüşmemin sonucunda gıda ticaretinin başlayacağını biliyordu. Ancak burada (Hakan) Atilla'ya gıda ticaretinin çok daha farklı olacağını açıklamaya çalışıyorum. Çünkü altınla Türkiye'den dışarıya ihracat yapılabiliyor. Gıda işindeyse, Dubai'den transit yollarla İran'a gönderiliyor gibi görünecekti" dedi.

00.00: ZARRAB İLE ABDULLAH HAPPANİ ARASINDAKİ TELEFON GÖRÜŞMESİ

Savcı, Zarrab ile Abdullah Happani arasındaki bir telefon görüşmesini daha kanıtlar arasına eklemek istiyor. 

Kayıtlara göre Happani Zarrab'a gıda alım satım işlemlerinden bahsediyor: "İstersen (Zarrab'a ait) şirket üzerinden hemen başlayalım şu işe"

Ancak Zarrab, bunu hayata geçirmediğini söyledi.

23.47: ZARRAB: ALTIN TİCARETİ SONLANINCA YENİ BİR YÖNTEM BULMAMIZ GEREKTİ

Zarrab'ın ifadesine göre altın ticareti ABD'nin müdahalesiyle sonlandı. Zarrab ve Süleyman Aslan "gıda ticareti" gibi yollarla transferleri sürdürmek gibi başka yolları tartışmaya başladı.

'Peki ondan sonra ne yapmaya karar verdiniz?' sorusuna Zarrab; 'Nisan 2013'ten itibaren yeni bir yöntem, yeni bir sistem bulmamız gerekecekti.'

23.40: ZARRAB: ATİLLA, 2013'TE RESMİ EVRAKLARIN TASDİK EDİLMESİNDE YADIMCI OLDU

Reza Zarrab, "defalarca Hakan Atilla'ya yardım ettik, o da bize yardım etti" dedi. Atilla'nın 2013'te İran'la ticarette kullanılacak bazı "resmi evrakların" onaylanmasına yardımcı olduğunu iddia etti.

23.36: ZARRAB: HAKAN ATİLLA İLE BİRBİRİMİZE ULAŞMAMIZ GEREKEN ÇOK DURUM OLDU

Zarrab Mehmet Hakan Atilla'yla ilgili ifadesinde; 'Hakan Atilla'ya ulaşmamız gerektiği ya da onun bize ulaşmaya ihtiyaç duyduğu birçok durum oldu.' ifadelerini kullandı.

23.28: TÜRKÇE DİNLETİLEN METNİN TERCÜMESİNE İTİRAZ EDİLDİ

Savunma, çeviriye itiraz etti, konunun "hissedarlarla" ilgili olduğunu söyledi.

Zarrab, görüşmede Mehmet Hakan Atilla'nın "İran'dan gönderilen paraların ve bu paraları gönderen şirketlere ait ortaklık yapısını gösteren evrakların Halkbank'a gönderilmesi lazım" dediğini iddia etti.

23.21: ATİLLA VE ZARRAB ARASINDAKİ KONUŞMANIN SES KAYDI DİNLETİLDİ

Hakim Berman duruşmayı yeniden başlattı. Savcılar, Zarrab ile Atilla arasında İran işlemleri konusundaki iddialara ilişkin konuşma başlatmak istiyorlar.

Sanık Mehmet Atilla'yla ilişkileri Zarrab'a yeniden soruldu.

Savcılar, Zarrab ve Atilla arasında İran'la para ticaretinin konuşulduğu bir ses kaydını dinletti.Kayıt kanıt olarak sayılacak.

23.10: DURUŞMAYA 5 DAKİKA ARA VERİLDİ

Mehmet Hakan Atilla'nın avukatı Fleming, Hakim Berman, Whatsapp görüşmelerinin delil olarak sunulmasına itiraz etti.

Duruşmaya beş dakika ara verildi.

23.06: WHATSAPP KAYITLARI: 'HASSAS MESELELERİ, ÖZEL KONULARI KONUŞUYORDUK

Duruşmanın seyri yeniden Süleyman Aslan - Zarrab bağlantısına döndü. İkili arasındaki Whatsapp görüşmelerinin kayıtları, delil olarak sunuluyor.

Savcının "Süleyman Aslan'la Whatsapp üzerinden neleri konuşuyordunuz?" sorusuna Zarrab, "Genel olarak, hassas konuları, özel konuları ve önemli konuları WhatsApp üzerinden konuşuyorduk" yanıtını verdi.

22.54: ATİLLA'NIN AVUKATLARINDAN BELGELERE İTİRAZ

Reza Zarrab'ın ifadesi yeni belge ve telefon kaydı dökümleriyle sürüyor. Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın avukatı Cathy Fleming, bu belgelerin "şayia ve dayanaksız" olduğu gerekçesiyle kanıt olarak dosyaya girmesine itiraz etti.

22.45: ROYAL DENİZCİLİK ŞİRKETİ'NİN FAALİYETLERİ İNCELENİYOR

Zarrab, sahibi olduğu Royal Denizcilik Şirketi'ne ilişkin ifade veriyor. Royal Denizcilik Şirketi'nin işlemlerini anlatan bir belge inceleniyor. Zarrab, işlemleri ve ihracat sürecini anlatıyor.

"Elimize ulaşan para tutarına eş değer miktarda altın ihracatı yapmamız gerekiyordu" diyen Zarrab'ın şema önerisi hakim tarafından reddedildi.
Mehmet Hakan Atilla'nın avukatı Cathy Fleming yine "şayia ve dayanaksız" olduğu gerekçesiyle ifadeye itiraz etti.

22.34: RÜÇHAN BAYAR, ÇİN BANKASINDAN İRTİBAT KURDUKLARI KİŞİNİN SÖZLERİNİ AKTARMIŞ

Zarrab ile Rüçhan Bayar arasındaki bir telefon görüşmesine ait tapeden söz ediliyor. Zarrab'ın iddiasına göre Rüçhan Bayar kendisine, Çin bankasında irtibat kurdukları kişinin, "Halkbank'ta yaptıkları işin aynısını Çin'de yapmalarına kesinlikle izin vermeyeceğini" söylemiş.

Zarrab, Çinlilerin para ticaretinin İran'la ilgili olduğunu anlar anlamaz ticareti durdurduklarını aktardı. 

22.13: ZARRAB: MUAMMER GÜLER'İN OĞLUNDAN YARDIM İSTEDİM

Savcı, Reza Zarrab'a Çin'le ilgili işlemlere ilişkin sorular soruyor. Reza Zarrab, İran’la iş yaptığı için Çin’de sorun yaşadığını ve dönemin İçişleri bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler'den yardım istediğini söyledi. Barış Güler bu sırada Zarrab’a danışmanlık yapıyordu. 

Zarrab, Barış Güler ile birebir görüşmeler yaptığını, telefonda konuştuğunu ve WhatsApp üzerinden mesajlaştığını aktardı.

Reuters’ın haberine göre Zarrab, Muammer Güler’in Çin bankalarına referans mektubu yazması için oğlu Barış Güler’e 100 bin dolar verdiğini söyledi.

22.08: ARA SONA ERDİ, ZARRAB TANIK KÜRSÜSÜNDE

Duruşmaya verilen araya son erdi. Zarrab tanık kürsüsünde yerini aldı, jüri üyeleri bekleniyor.

20.55: DAVAYA ARA VERİLDİ

Davaya bir saatlik ara verildi.

20.45: 'HALKBANK'TA KURDUĞUM SİSTEMİ ÇİN'DE DE KURMAYA ÇALIŞTIM

Zarrab, çalışanı Rüçhan Bayar'ın Eylül 2012'de gönderdiği bir e-posta değerlendirdi. E-postada Türkiye'deki sistemin Çin'de de kurulması için Zarrab'a sunulan bir bilgi veya özet olduğu iddia ediliyor.

E-postaya Atilla'nın avukatı "dayanaksız ve şayia olduğu" gerekçesiyle itiraz etti.

Zarrab, İran paralarının Türkiye'ye getirilmesi konusunda Halkbank'ta katıldığı toplantıdan bahsetti. Savcı'nın "Halkbank'ta kurduğun sistemleri diğer ülkelerde de kurmaya çalıştın mı?" sorusuna "Evet, denedik" 

Savcı: Başka hangi ülkede?

Zarrab: Örneğin Çin'de.

20.40: ZAFER ÇAĞLAYAN'A KOL SAATİ ALDIĞINI KABUL ETTİ

Zarrab, Çağlayan'a yaptığı ödemelerden birinin "kol saati" olarak sunulduğunu anlattı. 2013'te gündeme gelen kol saati olup olmadığı konusunda bir açıklama yapmadı.

20.33: 'ZATEN ÇAĞLAYAN'A RÜŞVET VERMEYE BAŞLAMIŞTIM'

Savcının, "Halkbank'ta başkalarına Levent Balkan ya da Atilla gibi birine rüşvet verdin mi?" sorusuna Reza Zarrab, "Hayır, kesinlikle değil" yanıtı verdi. 

Savcının "Neden?" sorusuna ise "Zaten ekonomideki bakana rüşvet vermeye başlamıştım." yanıtını verdi. Zarrab Atilla'nın rüşvet istemediğini de ekledi. 

20.30: ÇOK FAZLA RÜŞVET VERDİM, KİMİ ZAMAN ÖDEMEYİ YANLIŞ KİŞİLERE YAPIYORDUK

Açıklanan kayıtlarda başka bir ödemede, 2 milyon Euro'luk tutarın karşısında "nakit" ifadesi ve Süleyman Aslan'ın isminin baş harflerinin olduğu ifade edildi. Reza Zarrab, çok fazla rüşvet ödediğini, kimi zaman ödemeyi yanlış kişilere veya yanlış tutarlarda yaptıklarını söyledi.

20.25: ZARRAB: BİRÇOK KOL SAATİ ALDIM

Zarrab, iç muhasebe kalemlerini açıkladı. Ödemelerden biri bir kol saati için yapılmış ancak bağlamı verilmedi. Zarrab, birçok kol saati aldığını söyledi.

20.15: ZAFER ÇAĞLAYAN'A İRAN TİCARETİ KONUSUNDA YÜZDE 50 ÖDEME YAPTIM

Zarrab, Zafer Çağlayan'a İran ticareti konusunda yüzde 50 ödeme yaptığını söyledi. Zarrab, "Bu kazançların toplamı hesaplanacaktı" ifadesini kullandı.

Mehmet Hakan Atilla'nın avukatı Cathy Fleming, sunulan yeni tapelere, e-postalara ve benzeri delillere itiraz etti. Hakim İtirazlara rağmen delilleri kabul etti.

20.00: 'LEVENT'İN PATRONU DERKEN SÜLEYMAN ASLAN'I KASTEDİYORUM'

Bir telefon tapesinde Süleyman Aslan'ın "Sayın bakan ve diğerleriyle birlikteydik" ifadesi var. Zarrab, sağ kolu Happani'ye "Yarın Levent'in patronuna iki göndereceğiz. Hazır et" dediğini söyledi. (Levent'in patronu derken Süleyman Aslan'ı kastettiğini söyledi) 

Zarrab: "Süleyman Aslan'a rüşvet vermek, Zafer Çağlayan'a rüşvet vermekten daha önemliydi çünkü asıl kapı bekçisi Aslan'dı."

Zarrab, gerekçeyi şöyle açıkladı: "İranlıların verdiği uluslararası para transferi talimatlarını ben yerine getiriyordum ve İranlılar bunu doğrudan Halkbank'ın yapmasını istiyordu. Halkbank buna razı gelirse, ben ekarte edilecektim." 

19.50: BİRÇOK İRAN BANKASININ HALKBANK'TA HESABI VAR

Davayı takip eden ABD'li gazeteci Pete Brush, Zarrab'ın Erdoğan'ın adını birkaç kez andığını ve sistemi onayladığını ima ettiğini aktardı. Sarraf, şemada gösterdiği Sermayeh Bank gibi birçok İran bankasının da Halkbank'ta hesapları olduğunu iddia etti.

19.40: İRAN'IN DOĞRUDAN ÖDEME YAPMA TALEBİ

Zarrab, Süleyman Aslan ve Halkbank ile olan ilişkilerinden ve İran'ın doğrudan ödeme yapma talebinden bahsetti. "İranlıların, bazı bankaları, ödemeleri doğrudan yapma konusunda ikna ederek beni aradan çıkarmasından endişeleniyordum" diyen Zarrab, böyle bir şeyin olmaması için de Süleyman Aslan ile birlikte çalıştıklarını belirtti.

19.30: TAPELER KONUŞMALARIMI DOĞRU YANSITIYOR

Kısa bir aranın ardından Reza Zarrab'a tapeler soruldu. Zarrab savcılığın dökümleri üzerinden soru sorduğu tapelerin ‘kendi konuşmalarını doğru yansıttığını’ söyledi.

19.20: DÖNEMİN BAŞBAKANI ERDOĞAN ZİRAAT BANKASI VE VAKIFBANK'IN BU İŞE BAŞLAMASI İÇİN TALİMAT VERMİŞ

Reza Zarrab "Sayın Başbakan bu ticaretin başlatılması için onay ve talimat verdi. Demek istediğim, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Babacan bu ticareti yapmaya karar vermişti." dedi.

Duruşmaya 5 dakika ara verildi.

19.05: 'O ZAMANLAR BAŞBAKAN KİMDİ' SORUSUNA 'RECEP TAYYİP ERDOĞAN' YANITI VERDİ

Ziraat Bankası ve Vakıfbank'ın da bu işlere dahil olmak istediğini iddia etti.

Zarrab, savcının "O zamanlar Başbakan kimdi?" sorusuna, "Recep Tayyip Erdoğan" yanıtını verdi. (Savcının, siyasi arka plan hakkında jüriyi bilgilendirmek için bu soruyu sorduğu tahmin ediliyor.)

Yeniden Hindistan konusuna dönülüyor. A&T Bank'tan Özgür Eker, konunun çözülüp çözülmediğini soruyor. Zarrab, çözüldüğünü söyledi.

Sistemin bir de ters versiyonu olduğunu söyleyen Zarrab, "Paralar A&T Bank'a avro cinsinden yatırılıyor, ardından TL cinsinden Halkbank'a yatırılıyor" dedi ve Süleyman Aslan'ın söylediği iddia edilen "El eli yıkar, iki el de yüzü" sözünü açıkladı: "Süleyman Aslan, Halkbank'tan A&T Bank'a para göndererek onlara yardım ettiğimizi, buna karşılık, o bankanın da bize yardım etmesi gerektiğini kastediyor."

18.50: ÇAĞLAYAN'IN BİLGİSİ DIŞINDA HİÇBİR ŞEY YAPMADIK

Zarrab "Süleyman Aslan, para istiyordu, Aslan'a rüşvet verebilmek için Zafer Çağlayan'dan onay almam gerekiyordu" dedi. 

"Aslan'a sürekli uyarı geliyordu. Amerika'dan, ABD'nin İran'la ilgili işlemlerden duyduğu kaygılarla ilgili uyarılardı. Aslan'ın 'içim rahat değil'  demesini 'para istiyor' şeklinde yorumladım ve bankadan çıkıp Abdullah Happani'yi aradım. 'Tıpkı Zafer Çağlayan gibi bu da para istiyor' dedim."

Zarrab daha sorna sağ kolu Abdullah Happani ile ilişkili olan Zafer Çağlayan'ın Süleyman Aslan'a para ödenmesi konusunda endişeli olduğunu iddia etti.

Zarrab, Çağlayan'ın zaman zaman, şirketine ait hesap ekstrelerini bizzat kontrol ettiğini iddia etti: "Çağlayan'ın bilgisi olmadan hiçbir şey yapmayacaktım. Zaten biz de Çağlayan'dan hiçbir şeyi gizlemedik. Onun bilgisi dışında hiçbir şey yapmadık"

18.26: PARANIN HALKBANK'TAN ARAP TÜRK BANKASI'NA (A&T BANK) AKTARILMASINA KARAR VERDİK

Ekim 2012'de Zarrab ile A&T Bank yetkilisi Özgür Eker arasında geçen bir telefon görüşmesi gündeme geldi. Görüşmede paranın Halkbank'tan A&T Bank'a aktarılmasına karar veriliyor. 

Zarrab, Eker ile Hindistan'dan Türkiye'ye para aktarma konusunu konuştuklarını söyledi: "Hindistan'dan paralar Halkbank'a; Halkbank'tan da A&T Bank'a gönderiliyor. Buradan da benim hesabıma aktarılıyor, altına çevriliyor ve ticarette kullanılıyor." 

Görüşmede "Para bu bankaya gidecek, oradan sana gelecek, senden de bana gelecek." deniyor.

Savcı'nın "Peki neden farklı bankaya transfer yapılıyor?'"sorusuna Zarrab, "Araya başka bir banka sokarak, paranın kaynağını gizlemek için" yanıtını verdi.

Öte yandan, paranın geldiği ülkeleri sayan Zarrab İtalya ve Hindistan'dan sonra "Karmaşık" dedi.

Zarrab:  "Para Hindistan'dan Halkbank'taki hesaba geçince, Halkbank bunu Türk lirasına çeviriyor. Çünkü Arap Türk Bankası'na Türk lirası cinsinden yatırılıyor ve uluslararası bir muhabir banka üzerinden gönderilmiyor. Bu yüzden uluslararası filtreler takılmazdı, dikkat çekmezdi. Para Türk Lirası cinsinden olduğu için EFT olarak gönderiliyordu. Böylece Halkbank, 'Bizi ilgilendirmez, istediğiniz kişiye parayı  göndeririz'  diyebiliyordu. Çünkü uluslararası bankacılık düzenlemeleri konusunda bir kaygıları yoktu."

Zarrab, parayı dolar olarak göndermeleri durumunda paranın ABD Bankacılık Sistemlerinden geçmek zorunda kalacağını, Avro kullandıkları zaman ise Avrupa Bankacılık Sistemine takılacağını söyledi ve ekledi: "Ama Türk Lirası olduğu için Türkiye'de kalıyordu ve dikkat çekmiyordu."

Zarrab A&T Bank'tan bu sistem için onay aldıktan sonra, Süleyman Aslan'a gidip bankanın sistemi kabul ettiğini aktardığını söyledi. Süleyman Aslan'ın çok büyük bir risk aldığını, içinin rahat olmadığını söylediğini aktaran Zarrab, "Aslan bir şekilde geleceğini garanti altına almak istiyordu" dedi.

18.20: ZARRAB: 'MEVCUT SİSTEM' BENDİM

Toplantıda konuşulan diğer bir konu da, Halkbank'ın, İran'ın uluslararası ödemeleri doğrudan yapması için düzenlemeleri esnetmesi.

Zarrab, Süleyman Aslan'ın İran adına uluslararası ödemelerde aracılık yapamayacaklarını, ancak "mevcut sistem" üzerinden ödemeleri yapmaya devam edebileceklerini söylediğini aktardı. Zarrab "'Mevcut sistem' dediği bendim" dedi.

Bijan Alipour'dan gelen bu talebin, Süleyman Aslan tarafından reddedildiği bunun mümkün olmadığını söyledi.

Swiss Otel'de düzenlenen toplantıya katılan kişilere ait kartvizitler gösteriliyor. İsimler arasında Kadri Kaleli geçiyor. Ayrıca Süleyman Aslan ve Hakan Atilla da toplantıya katılmış.

18.12: 'HALKBANK ARACILIĞIYLA HİNDİSTAN'DA BİRİKEN PARANIN NASIL AKTARILACAĞINI GÖRÜŞTÜK'

Zarrab, Halkbank yetkilileriyle İranlılar arasında gerçekleşen bir toplantıyı aktardı: "Toplantının konusu Hindistan'a yapılan ham petrol satışlarından biriken paranın nasıl aktarılacağıydı." Anlatımda Sanık Hakan Atilla'nın adı geçti. Zarrab, "İranlılar baskı yaptı ve Halkbank'tan uluslararası ödemeleri yapmalarına olanak verilmesini istedi. İlk olarak NIOC'a ait paranın Hindistan'dan, Halkbank'taki NIOC hesabına getirilmesi gerekiyordu. NIOC, Halkbank'ın uluslararası ödemelere doğrudan aracılık etmesini istiyordu." dedi.

Şema çizen Zarrab'a "Peki para Hindistan'dan Halkbank'a nasıl getirilecekti?" sorusu soruldu. Zarrab "Hindistanlı şirket, Halkbank'ta hesap açacaktı. Hindistan'da ham petrolü alan şirket, parayı doğrudan Halkbank'taki hesaba yatıracaktı. Paralar başka bir Türk bankasına geçirilecekti. Sarraf da parayı bu bankadan alacaktı." yanıtı verdi.

Reza Zarrab

Zarrab, bu ikinci bankadan parayı, altın karşılığında alacağını, sonra bunları nakde çevirip uluslararası ödemeleri yapacağını söyledi.

Süleyman Aslan'ın bu anlaşmayı kabul ettiğini ancak bir koşulu olduğunu belirten Zarrab, buna göre, "Halkbank'ta Hint şirket adına açılan hesap medya tarafından öğrenilirse, anlaşma çöpe gidecekti." dedi.

18.05: TOPLANTIYA GEÇ KALDIĞIM İÇİN EMNİYET ŞERİDİNİ KULLANMA İZNİ İSTEDİM

Zarrab ile dönemin İstanbul trafik müdürü arasında gerçekleşen bir telefon görüşmesinden söz ediliyor. Zarrab bir toplantıya geç kaldığı için, acil durum şeridini/emniyet şeridini kullanma izni istediğini söylüyor.

18.00: ÇAĞLAYAN'IN ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ ONUR KAYA İLE YAPILAN GÖRÜŞMELER SORULDU

Zarrab'a, Zafer Çağlayan'ın özel kalem müdürü Onur Kaya ile yaptığı bir telefon görüşmesinin tapesiyle ilgili sorular soruldu. Söz edilen tapede, Onur Kaya ve Zarrab, Zafer Çağlayan'dan söz ediyor.

Zarrab, "Zafer Çağlayan ve İranlılar arasında birçok toplantı yapıldı. Bu toplantılara ben de katıldım." dedi. Görüşmeye ilişkin "İran heyetiyle Zafer Çağlayan'ın katılacağı bir toplantı ayarlayacaktık." ifadelerini kullandı.

Çağlayan ve NIOC, Petrol Bakanlığı ve Sermayeh Bankası yetkililerinin katıldığı toplantılar düzenlediklerini söyledi.

17.50: HİNDİSTAN'LA YAPILAN TİCARET KONUŞULUYOR

Reza Zarrab, İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) ve Naftiran şirketi yetkilileriyle ve Bijan Alipour, Recai adlı İranlı şahıslarla yaptığı bir toplantıyı anlatıyor. Zarrab "Toplantıya Hindistan'dan işadamlarının da katıldı, Hindistan'da toplanan paraların Türkiye'ye nasıl aktarılacağının konuşulacağı konuşuldu." dedi. Zarrab bu bağlantıyı da dünküne benzer bir şema ile çizerek anlatmaya başladı.

17.40: 'GÖZALTINDAYKEN TEHDİT EDİLDİM'

Zarrab, Manhattan'da gözaltında olduğu sırada tehdit edildiğini söyledi. "Neden FBI gözetimine alındın?" sorusuna "Güvenlik sebebiyle. Gözaltındayken aldığım tehditler nedeniyle" yanıtını verdi.

17.35: ZARRAB DURUŞMAYA SİVİL KIYAFETLE GELDİ

Duruşma için jüri üyeleri, sanıklar, tanıklar, avukatlar, gazeteciler ve izleyiciler yerlerini aldı. Salondakiler ayağa kalktı ve oturum başladı.

Reza Zarrab, salona hapishane kıyafetleriyle değil, koyu bir ceket ve açık renk gömlekle geldi.

Reza Zarrab, "Neden farklı kıyafet giyiyorsun?" sorusuna "Avukatlarım dün, sayın hakimin müsaadesiyle, farklı kıyafet giyebileceğimi söyledi. Ben de onların bana getirdiği kıyafetleri giydim." yanıtı verdi. 

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Gri Buzul’dan büyük bir parça koptu

SONRAKİ HABER

Arjantin’de işçi düşmanı yasalar yüz binleri sokağa döktü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa