Akıncı Üssü davasında salonda yine gerginlik

Darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, kritik isimlerden, AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli'nin kardeşi Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi eski Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli'nin savunması tamamlandı. Darbe girişiminin İstanbul ayağını yönettiği iddia edilen Kara Kuvvetleri Komutanlığı eski Kurumsal Dönüşüm Şube Müdürü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli savunma yaptı ve iddiaları reddetti.  

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davaya Mehmet Dişli'nin geçen hafta yarıda kalan çapraz sorgusuyla devam edildi. Avukat ve sanıkların sorularının ardından Dişli'nin avukatı savunma yaptı. Savunma sırasında zaman zaman bekleyerek, konuşan avukata müşteki avukatlarının bulunduğu bölümden "Yalan bulamıyor" denilerek, laf atıldı. Bu duruma sinirlenen avukat, "Kim o geri zekalı?" dedi. Bu söze, şehit yakınları ve gazilerin oturduğu bölümden yoğun tepkiler yükseldi. Müşteki avukatlarının da tartışmaya katılması üzerine sanık ve müşteki avukatları bir süre karşılıklı atıştı. Tartışma, Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın araya girmesiyle son buldu.

WHATSAPP YAZIŞAMALARINI KABUL ETMEDİ

Darbe girişiminin İstanbul ayağını yönettiği ve darbe girişiminin öne çekildiği emrini vererek İstanbul'daki darbecileri harekete geçirdiği iddia edilen Kara Kuvvetleri Komutanlığı eski Kurumsal Dönüşüm Şube Müdürü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli savunma yaptı. Düzenli, iddianamede yer alan, İstanbul'daki darbe girişimine yönelik Whatsapp üzerinden emirler verdiği yönündeki suçlamaları kabul etmeyerek, "Whatsapp üzerinden bir takım kişilerin ismi açık açık kullanılarak kumpas kurulmuş. Karanlık savaş çok açıktır. Açık olmayan taraf, bu karanlık savaşı, hangi şer odaklarının planlayıp uygulamaya soktuğudur. Ancak bu, bir gün mutlaka ortaya çıkacaktır" dedi.

Düzenli, 15 Temmuz'dan birkaç önce askeri hattan arandığını ve Akıncı Üssü'ndeki sosyal faaliyete davet edildiğini belirterek, "Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı İhsan Uyar'dan izin alarak 15 Temmuz akşamı Akıncı Üssü'ne gittim. Ne için geldiğimi söylediğimde yanıma bir görevli verdiler. Görevli beni tek katlı binanın önüne getirdi ve ayrıldı. Bina içinde bir takım tam teçhizatlı personel gördüm. Buna anlam veremedim. İlk etapta, Diyarbakır'da görev yaparken gördüğüm Hava Kuvvetleri personeli vardı" dedi.

‘DARBE TARAFINDA OLMAM İÇİN TEKLİF YAPTILAR’

Sanık Düzenli binaya girdiğinde teçhizatlı 3-4 kişi tarafından karşılandığını ileri sürerek, şunları söyledi: "Biri, 'Alın bunu içeriye' diye talimat verdi. 'Soru sorma içeri geç' dedi. Bina içinde küçük bir odaya aldılar. Oda içinde beni tersleyen kişiyle oturduk. Diğerleri kapıda bekledi. Bu kişi bana, 'TSK üst yönetim kademesinin ülkenin gidişatından rahatsızlık duyduğunu, beni de aralarında görmek istediklerini, tanınırlığımdan ve bilgimden yararlanmak istediklerini' söyledi. Olumlu veya olumsuz yanıt veremeyeceğimi, düşünmem için birkaç gün süre vermelerini istedim. 'O kadar süremiz yok, faaliyet bu gece başlayacak. Cevabını şimdi vereceksin ya evet ya hayır' diye çıkıştı. Sonra, 'anlaşıldı bundan bize hayır gelmeyecek' diyerek telefonumu aldı. Plastik kelepçe takarak, üzerime kapıyı kilitleyip çıktılar. Akşam 22.00 gibi uçak sesleri gelmeye başladı. Zamanı net olarak hatırlayamadığım bir saatten itibaren bir makam aracı gördüm ama içindekileri göremedim. Uçak seslerinden sonra sabaha karşı atış ve patlama sesleri duydum. Konuşma seslerinden uçak pistlerinin bombalandığını anladım. Polislerin geldiğini duydum. 'Kapıyı açın' diye bağırdım. Nihayet birileri geldi ve kapıyı açtı. Dışarı çıktığımda gözaltına alınarak emniyete götürüldüm."

WHATSAPP YAZIŞMALARINI KABUL ETMEDİ

İddianamede, darbe gecesi İstanbul'daki faaliyetleri Whatsapp yazışmaları ile sevk ve idare etmekle suçlanan, aralarında, “Toplanan kitlelere ve askeri kuvvetlere karşı duran polislere silahla, tanklarla sert şekilde müdahale edilecek', 'Arkadaşlar çok şükür Ankara ve İstanbul'da birçok hedef ele geçirildi, TRT'de bildiri okundu, aynen devam, harekatımıza karşı duranlara sert karşılık verilecek, emir budur” şeklindeki Whatsapp yazışmalarını kabul etmeyen sanık Düzenli, “Söz konusu yazışmalar bana ait değildir. Akıncı Üssü'nde telefonuma el koyan kişiler tarafından yapılmış olabileceğine inanıyorum. Ya da bilgi sistemleri ve bilgi teknolojilerini sınırsız kullanabilen karanlık kişiler tarafından benim telefon hattıma yükleşmiş olabilir. Teknik olanakları kullanan ve bu kalkışmanın arkasında olan kişilerin yazışmaları bana ait telefon üzerinden yapmış olma ihtimali de var. Whatsapp üzerinden bir takım kişilerin ismi açık açık kullanılarak kumpas kurulmuş. Karanlık savaş çok açıktır. Açık olmayan taraf, bu karanlık savaşı hangi şer odaklarının planlayıp uygulamaya soktuğudur. Ancak bu, bir gün mutlaka ortaya çıkacaktır" dedi.

Bu arada komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı davasına Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı müdahillik talebinde bulundu. Talebin nedeninin, "Hükümeti ortadan kaldırmaya çalışmak" ve "AB ile olan ilişkilerin zarara uğramasına yol açmak" olduğu öğrenildi. Mahkeme, talebi 29 Ağustos'ta karara bağlayacak. (Ankara/DHA)

Akıncı üssü davası: Akın Öztürk, fotoğraflarını kabul etti

Akıncı Üssü sanığı: Akar'ın zorla tutulduğunu görmedim

{{328431}