06 Ağustos 2017 04:49

Vicdan ve Adalet Nöbeti: Yoğurtçu Parkı'ndaki son gün

İstanbul’da 6 gündür devam eden Vicdan ve Adalet Nöbeti sona erdi. Eylemler Van'a taşındı. Nöbetin son gününde yürüyüşe polis saldırdı.

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

İstanbul’un Kadıköy ilçesi Yoğurtçu Parkı’nda Salı günü başlayan Vicdan ve Adalet Nöbeti bugün sonlandı. Akşam saatlerinde Nöbeti sonlandırdıktan sonra yürüyüşe geçen HDP milletvekillerine polis biber gazı ile saldırdı.

Bir hafta boyunca nöbet alanına çok sayıda ziyaretçi gelerek dayanışmada bulunmuştu. Bugün nöbeti sonlandıran HDP'liler Kadıköy İskele'ye yürüdü. Eş Genel Başkan Serpil Kemalbay'ın da katıldığı yürüyüş polis tacizi altında gerçekleşti.

NÖBETİN ARDINDAN YAPILAN YÜRÜYÜŞE POLİS SALDIRDI

HDP'lilerin etrafında koridor oluşturan polis, dışarıdan yürüyüşe katılımı engellemeye çalıştı. Vekilleri "HDP halktır halk burada" sloganıyla karşılayanlar, desteklerini alkış ve zılgıtlarla gösterdi. Bu sırada polis slogan atanlara biber gazı ve plastik mermiyle saldırdı. Ancak bu da yürüyüşü engelleyemedi. Saldırının ardından "Baskılar bizi yıldıramaz", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı.

KEMALBAY: BİTİRMEYE ÇALIŞTINIZ AMA HDP BİTMİYOR

Yürüyüş sonunda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Kemalbay, "Amed'le birlikte toplamda 13 günde büyük bir abluka ve kuşatma altında, polis baskısıyla vicdan ve adalet nöbeti tuttuk. Bu ülkede milyonlarca insanın vicdan ve adalet çığlığının yükseldiğini biliyoruz. Bir ülkede vicdan yoksa o zaman vicdanlara seslenilir. Biz bu yüzden vicdan ve adalet nöbetini gerçekleştirdik. Bizden korkuyorsunuz çünkü sizi iktidardan düşüren parti biziz. 7 Haziran'da sizi iktidardan düşürdük" dedi.

İktidarın adalet çığlığını ablukaya almak, kuşatmak, bitirmek istediğini bu yüzden eş genel başkanlarını, milletvekillerini, partilileri tutukladığını belirten Kemalbay, "Ama görüyorsunuz ki HDP bitmiyor. HDP, barış, demokrasi, adalet ve eşitlik mücadelesini sonuna kadar sürdürecek güçtedir" şeklinde konuştu.

NÖBET VAN'A UĞURLANDI

6 gün boyunca tüm baskılara rağmen nöbete katılanlara teşekkür eden Kemalbay, "Nöbetimizi Van'a uğurluyoruz. Van'daki nöbetimiz 1 hafta sürecek" dedi.

YÜRÜYÜŞ SONRASI SALDIRILAR SÜRÜYOR

Yürüyüş sonrası kitleye saldırılar devam ederken gözaltılar yaşandı. Gözaltına alındığı belirlenen Anıl Deniz Gider, Mehmet Emin Kurtal, Vayis Adıgüzel, Erkan Yıldırım ve Sadık Baran Rıhtım Karakoluna götürüldü.

NÖBETİN SON GÜNÜNDE YAŞANANLAR

Nöbetin 6. günü de çevre temizliği, sabah sporu ve kahvaltı ile başladı. Nöbeti akşam saatlerinde Van’a devredecek olan HDP’li milletvekilleri ve partililer dün gün boyu yoğun geçen ziyaretlerin ardından 6 gündür süren nöbeti değerlendirdi. Değerlendirmelerin ve tartışmaların sonucunda engel ve ablukaya rağmen İstanbul nöbetinin amacına ulaştığı ve sıranın Van’da olduğu tespiti yapıldı. 

DEMİRTAŞ'TAN VİCDAN VE ADALET NÖBETİ MESAJI

Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevinden Vicdan ve Adalet Nöbetine mesaj gönderdi. Demirtaş'ın mesajını nöbet alanında HDP Van Milletvekili Nadir Yıldırım okudu.

Mesajında ağır faşizan baskıların ve hukuk dışı uygulamaların sürdüğü bir dönemde başlayan 'Vicdan ve Adalet Nöbeti'ni kutlayan ve başarılar dileyen Demirtaş, cesareti ön plana çıkarmanın acil bir gereklilik olduğunu söyledi. Direnişin küçüklüğüne, büyüklüğüne, kitleselliğine, tekilliğine bakılmaksızın, kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi önemlidir." diyen Demirtaş, toplumun her kesimini  HDP’nin başlatmış olduğu, faşizme karşı cesareti ve birlikte mücadeleyi esas alan bu anlamlı nöbetle dayanışmaya davet etti.

AKP-MHP ittifakını 'faşist blok' olarak tanımlayan Demirtaş "Bu faşist blok, Türkiye toplumunu kendi içinde iyice bölmekte, param parça etmektedir." ifadelerini kullandı ve "Bizi Türkiye’de bir arada tutacak şey, Türklüğümüz ya da Kürtlüğümüz değildir; Aleviliğimiz ya da Sünniliğimiz değildir; sağcılığımız ya da solculuğumuz değildir. Eşitliği, adaleti, özgürlüğü ve barışı sağlayacak güçlü bir demokrasi ancak bizi bir arada tutabilir." dedi. Selahattin Demirtaş'ın Edirne F Tipi Cezaevinden Vicdan ve Adalet Nöbetine gönderdiği mesaj şöyle:

"Çok değerli mücadele arkadaşlarım, sevgili dostlar;

Ağır faşizan baskıların ve akıl almaz hukuk dışı uygulamaların kesintisiz yaşandığı bir dönemde başlatmış olduğunuz 'Vicdan ve Adalet Nöbeti' eyleminizi kutluyor, başarılar diliyorum.

Faşizmin öncelikli ihtiyacı toplumun her kesiminde korku iklimi yaratmaktır. Bu nedenle faşizme karşı ideolojik mücadeleyi yok saymadan, cesareti ön plana çıkarmak acil bir gerekliliktir. 

Bizler, içeride ve dışarıda, faşizmin panzehirinin cesaret olduğunu bilerek direnmek zorundayız. Direnişin küçüklüğüne, büyüklüğüne, kitleselliğine, tekilliğine bakılmaksızın, kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi önemlidir.

Toplumun her kesimini, HDP’nin başlatmış olduğu, faşizme karşı cesareti ve birlikte mücadeleyi esas alan bu anlamlı nöbetle dayanışmaya davet ediyorum.

AKP, ele geçirmiş olduğu yürütme, yargı, yasama, medya ve bürokrasi aracılığıyla, rantla beslenen kendi yandaşları haricinde, toplumun her kesimine karşı ahlaksızca, hukuksuzca ve acımasızca bir saldırı yürütmektedir.

AKP-MHP faşist bloğuna biat etmeyen herkes bu saldırının hedefindedir. Bu nedenle faşizme karşı direniş cephesinin de bütün mağdurları kapsaması ve birleştirmesi gereklidir.

Türkiye tarihinin en kritik dönemini yaşıyoruz. AKP-MHP faşist bloğu, kendi dar ideolojik menfaatleri ve liderlerinin kişisel çıkarları için Türkiye’yi bir ateş çemberinin içine atmaktadır. Bu faşist blok, zaten yeterince birliğini sağlayamamış olan Türkiye toplumunu kendi içinde iyice bölmekte, param parça etmektedir. 

“Devletin bekası tehdit ve tehlike altındadır” diyerek ve “ülke bölünüyor” söylemi ile toplumdan destek isteyen AKP-MHP faşist bloğunun bizzat kendisi Türkiye’yi adım adım bölünmeye götürmektedir. Her geçen gün içeride ve dışarıda Türkiye’yi adeta bir ahtapot gibi saran tehditler büyümektedir. Bu tehditleri ortaya çıkaran da AKP-MHP faşist bloğunun hatalı politikalarıdır. 

AKP ve MHP seçmenleri ise bilmeden ve istemeden de olsa, kendi oyları ile ülkeyi bölünmenin ve parçalanmanın eşiğine getirmişlerdir. Bu saatten sonra Türkiye’yi tehlike ve tehditlerden koruyabilmenin tek yolu, güçlü bir demokrasi mücadelesi etrafında birlik olabilmektir. 

Faşist bloğun demokrasi ilkelerinde uzlaşmaya gelmesi imkânsız ve kendi varlık nedenlerine aykırıdır. Ancak AKP ve MHP seçmenleri de destekledikleri partinin hatalarını görmeli, demokrasi bloğunda yer alarak, Türkiye’nin geleceğini kurtarmak adına destek sunmalıdırlar. 

Bizi Türkiye’de bir arada tutacak şey, Türklüğümüz ya da Kürtlüğümüz değildir; Aleviliğimiz ya da Sünniliğimiz değildir; sağcılığımız ya da solculuğumuz değildir. Eşitliği, adaleti, özgürlüğü ve barışı sağlayacak güçlü bir demokrasi ancak bizi bir arada tutabilir. 

HDP, Türkiye’de kurulacak güçlü bir demokrasinin parçası ve asli unsuru olacağını ispatlamış bir partidir. Bu açıdan HDP’ye yönelik sistematik saldırılar ve tasfiye operasyonları sadece HDP’yi değil Türkiye’nin demokratik geleceğini de hedeflemektedir. HDP’ye sahip çıkmak, bir siyasal partiye değil demokrasiye ve birlikte yaşama sahip çıkmaktır. 

Türkiye toplumu, kendi içinde barındırdığı bütün inançları ve kimlikleri tanıyarak, saygı duyarak, eşit kabul ederek bu zor günlerden alnının akıyla çıkabilir. Faşizme karşı demokrasi bloğunu inşa edemezsek, topluma daha ağır bedeller ödettirilecektir. Ortak paydalarımızı ön plana çıkararak yan yana durmayı kolaylaştırmalıyız. 

Bizler HDP olarak Türkiye’nin bölünmesinden değil birliğinden yanayız. Şiddetten değil barışçıl, meşru mücadeleden yanayız. Tekçilikten değil çok kültürlülükten yanayız. Dincilikten değil laiklikten yanayız. Tek adamlıktan değil çoğulculuktan yanayız. Irkçılıktan değil eşit yurttaşlıktan yanayız. Ezenden değil ezilenden yanayız. 

Türkiye’yi ortak vatanımız olarak korumak ve birlikte huzur içerisinde yaşayabileceğimiz bir barış adasına dönüştürmek için; ilkelerimiz doğrultusunda herkesle yan yana gelmeye, birlikte mücadele etmeye kararlıyız. 

Siyasi görüşümüz, etnik kimliğimiz ve inancımız ne olursa olsun, her bir yurttaşımızı, her bir kardeşimizi Türkiye’nin ortak geleceği için faşizme karşı yan yana durmaya ve mücadele etmeye çağırıyorum. 

Erdoğan ve Bahçeli’nin toplamı Türkiye değildir. Türkiye’de biz de varız. Bizi yok sayanları ve yok etmeye çalışanları kendi utançları ve yalnızlıklarıyla baş başa bırakıp, bütün Türkiye olarak el ele verelim, geleceğimizi kazanalım. 

Bu günler gelip geçicidir. Her gün giderek büyüyen mücadelemiz karşısında faşizm ve faşist blok dağılacak, tuzla buz olacaktır. Kazanan demokrasi ve barış yanlıları, kazanan bütün Türkiye olacaktır. 

Bu duygularla Edirne hapishanesinden bütün Türkiye’ye en içten selam ve sevgilerimi iletiyor, korkmanın değil cesaret ve ayağa kalkmanın zamanıdır diyorum. Mutlaka kazanacağız."

Nadir Yıldırım tüm yurttaşları saat 18.00'da Kadıköy İskele Meydanı’nda yapılacak açıklamaya çağırdı.

SODAP'TAN NÖBETE ZİYARET

Nöbeti ziyaret eden Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Eş Sözcüsü Saniye Evren, "Hepimizin iyi bildiği gibi ülkemiz OHAL ve KHK cenderesi içinde. Diktatörlükle sınanıyoruz. Aslında bunun böyle olmayacağını kadınlar, işçiler, kürt halkı,  aleviler direnerek gösterdi. Bizler asla faşizme teslim olmayacağız. Burada bizi abluka altına almak istiyorlar ama bizler buralara sığmayız. Mutlaka kazanacağız" dedi.

'UMUDUMUZLA VİCDAN VE ADALET NÖBETİNDEYİZ'

Nöbete ziyarette bulunan bir diğer kurum ise Demokratik Çerkes Kongresi Girişimi oldu. Kurum adına konuşan Birgül Asene: "Boyu, posu, dini, imanı, şarkısı, türküsü ana dili, sesi bize benzemeyenler için sessizler içinde de vicdan diyoruz. Bizim gibi düşünmeyenler, bizim gibi giyinmeyenler, bizim gibi var olmayanlar için de adalet istiyoruz. Bizler umudumuzla vicdan ve adalet nöbetindeyiz." dedi.

Çerkeslerin gösterdiği dayanışmanın çok anlamlı olduğunu söyleyen Sırrı Süreyya Önder ise "Çerkeslerin adına konuşma yetkim yok, ama çerkeslerin gölgesinde konuşma yetkim var. Bu dayanışma çabaları çok anlamlı. Zulme karşı durmak çok önemli tekrar teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

ALANIN GİRİŞİNDE POLİS SALDIRISI: GÖZALTILAR VAR

Nöbet alanının dışında halay çeken gençlere polis 'Burada halay çekemezsiniz' diyerek dağılmaları yönünde uyarı yaptı. Gençlerin halaya devam etmesi üzerine gerçekleşen polis saldırısında Gazeteci Zeynep Kuray, HDP İstanbul İl Yöneticisi Yılmaz Yücel ve adı henüz öğrenilemeyen iki kişi gözaltına alındı. Zeynep Kuray alıkonulmasının ardından kısa süre sonra bırakıldı. Daha sonra Yılmaz Yücel de serbest bırakıldı.

'ÖZGÜR BASIN SUSTURULAMAZ'

Vicdan ve Adalet Nöbeti'nde bir hafta boyunca haber takibi yapan muhabirler ve vekiller fotoğraf çektirdi, "Özgür basın susturulamaz" sloganı attı.

NÖBETİN ARDINDAN YAPILAN YÜRÜYÜŞE POLİS SALDIRDI

Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni sonlandırdıktan sonra Kadıköy İskele Meydanı’nda yapılacak basın açıklaması için yürüyüşe geçen HDP milletvekilleri Kadıköy Boğa Heykeli önüne vardıklarında polis biber gazı ile saldırdı.

Kitle sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “HDP haktır halk burada” sloganları attı.

ÖNCEKİ HABER

Yolcu otobüsü devrildi: 26 yaralı

SONRAKİ HABER

Barka: YEKA ihalesi daha fazla kirliliğe neden olacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...