21 Mayıs 2017 21:53

Prusa'ya yolculuk

Kazılar sırasında aynı zamanda çöp çukurları da bulunuyor. Yani bu dönemin insanlarının çöplerini toprağa gömdüklerini gösteriyor.

Paylaş

İstanbul Üniversitesi

Hermes Arkeoloji Topluluğu

Yazımızın bu sayısında sizi bizlerle birlikte Bursa ili sınırları içerisindeki tarih öncesi bir yerleşim olan Aktopralık Höyüğü’ne götüreceğiz. Bursa için tarih ile iç içe yaşayan şehir diyebiliriz. İstanbul Kapı, Bazilika, Ayasofya Camii, İznik surları, Tophane gibi pek çok tarihi öğe barındıran Bursa’da (özellikle İznik sınırlarında) başınızı çevirdiğiniz her yerde bir sütun, sur veya mezar yapısı görmeniz mümkün. Tarihi arka planın bu kadar zengin olduğu bir yerleşimde koruma altına alınmamış ve çöp olmaya maruz kalmış yerler de yok değil tabii ki.

“EIS TEN NIKA IEON”

Otobüsümüz İznik sınırlarına girdiği andan itibaren alanı saran ve Helenistik dönemde yapımına başlanmış olan surlar bize tarihin içine yolculuk yaptığımızı söylüyordu. Efsanelere konu olan İznik, Antik Çağ’dan itibaren Nikaia olarak tanınmıştır. Yunanca “Eis ten nika ieon” (Nikaia'ya) anlamına gelen kelime grubunun “eis” ve “nik” kısımlarının “eisnik”, “isnik” olarak teleffuz edilmesinden kaynaklı kaynaklı günümüze geldiği anlaşılmaktadır.

İznik Gölü’nün havadan bir görüntüsünün çekilmesiyle şans eseri fark edilen Roma dönemine ait bazilikanın kazısını Uludağ Üniversitesi Arkeoloji bölümü üstlenmiş. Oldukça sıcak bir şekilde bizleri karşılayan arkeologlar bir sualtı kazısının zorluklarını, kazı sırasında kullandıkları teçhizatları ve bazilikanın tarihinden mimari yapısına kadar her türlü bilgiyi bizlerle paylaştı. Birinci dereceden arkeolojik sit alanı içerisinde bulunan bazilika dikdörtgen bir plana sahip ve çevresinde hepsi kadın ve birkaç tane de bebeğe ait olmak üzere mezarlar bulunmuş. Ayrıca yine bazilikaya çok yakın olan dikdörtgen planlı bir yapı daha bulunuyor.

AKTOPRAKLIK HÖYÜĞÜ KAZISI

Asıl değinmek istediğimiz konu ise İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya anabilim dalı tarafından kazısı yapılan ve bir sanayi havzasının tam ortasında bulunan Aktopraklık Höyüğü. Neolitik ve kalkolitik çağda ortaya çıkmış olan bu yerleşimde dikdörtgen planlı ev yapılarının ve evlerin içerisinde ve dışarı ortada ocakların bulunduğunu etrafını sarmalayan bir de hendeğin olduğunu görüyoruz. Dikdörtgen planlı evlerin olması yuvarlak yapılı evlerden vazgeçtiklerini ve matematik bilgisi doğrultusunda gelişme gösterdiklerini gösteriyor. Hendek hayvanlardan veya çevrede bulunan herhangi bir tehlikeye karşı yapılmış. Kazı sırasında bulunan ve şu anda Bursa Arkeoloji Müzesi’nde olan boncuk kakmalı mezar hediyesi toprak kap ise karşımıza çıkabilecek nadir eserlerden bir tanesi. Kazılar sırasında aynı zamanda çöp çukurları da bulunuyor. Yani bu dönemin insanlarının çöplerini toprağa gömdüklerini gösteriyor.

ARKEOPARKTA ARKEOLOGCULUK OYNAYABİLİRSİNİZ

Aktopraklık höyük alanı bir arkeoparka dönüştürülmüş ve bulunan ev planlarının birebir örneklerinin yapılmış olması höyüğün kafamızda daha somut bir şekil almasını sağlıyor. Aynı zamanda zamanın insanının beslenme alışkanlıklarını, kullandıkları teknolojileri ve günlük yaşamlarını bizlere anlatan çok güzel bir sunum odası ile karşılaştık.

Arkeoparkta çocuklara arkeoloji bilincini aşılamak ve sevdirmek için çeşitli kazı oyunları düzenleniyor, bir nevi arkeologculuk diyebiliriz. Arkeopark alanının bir diğer yanında ise 200 yıl öncesine ait canlandırma evler ile karşılaşıyoruz. Taraf tutmamakla birlikte gelin evinin daha güzel geldiğini söyleyebiliriz. Aynı zamanda bu evlerin hemen arkasında bir doğa tarihi ve arkeoloji müzesi inşaatının devam ettiğini görmekte bizi sevindirdi. Aktopraklık Höyüğü gezimizin son durağı oluyor ve üzülerek oradan ayrılıyoruz. Fakat Prusa'ya ve özellikle İznik'e mutlaka gidip her yanını adım adım gezmenizi öneriyoruz. Kestane şekerini de unutmayın tabii.

İznik'ten büyük bir hayranlıkla ayrılıp Bursa'nın merkezine geçtiğimizde ise yine göz alan bir tarih bizi karşılıyor. Bursa Arkeoloji Müzesi’nin kısıtlı denebilecek fakat nadide eserlere sahip olan koleksiyonunu gördükten sonra Anadolu'daki ilk araba canlandırması ve bir tümülüsün içinin gösterildiği bölüme giriyoruz ve zaman yolculuğumuz başlıyor. Tophane tarafına çıktığımızda ise Bursa'nın, antik ismi ile Prusa'nın Olympos’un eteklerinde sessiz ve sakin bir şekilde yaşadığını görüyoruz.

 

ÖNCEKİ HABER

Saha içi- Saha dışı

SONRAKİ HABER

Ne yonttular? Niye yonttular?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...