Gazeteci Mehmet Güleş'e 9 yıl 4 ay hapis

Elazığ Adliyesi’nde haber takibi yaptığı sırada gözaltına alınarak 7 Aralık 2016’da tutuklanan ve 22 yıla kadar hapis istemiyle hakkında dava açılan dihaber muhabiri Mehmet Güleş’in davasının 2’nci duruşmasında karar çıktı. Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Güleş ve avukatları hazır bulundu. Ailesi ve meslektaşları da duruşmayı izledi. Kimlik tespitinin ardından avukat savunması duruşmaya başlandı.

‘USULE AYKIRI DİNLENDİ’

Güleş’in 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde yargılandığını hatırlatan avukat Resul Temur, suç sayılan telefon görüşmelerinin haber kaynakları ve gazeteci arkadaşları ile yaptığı görüşmeler olduğunu belirterek, makul ve ciddi bir delilin olmadığını söyledi. İddianamenin “Güvenilir kaynaktan alınan bilgilere göre” hazırlandığı şeklindeki ifadeye karşı çıkan Temur, söz konusu kaynakların kim olduğunu sordu.

Temur, “Özellikle belirtmek gerekir ki dosya içerisinde yer alan iletişimin tespitine ilişkin kararlar usule aykırı bir şekilde alınmış kararlar olup hükme esas alınmamalıdır. Soruşturma ‘güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgilere’ dayanılarak başlatılmış olup güvenilir kaynağın ne olduğu ve kim olduğu belirsizdir. Oysa dosyada müvekkilin ve tefrik edilen dosyada yer alan şüphelilerin dinlenme gerekçesi sadece ‘suç örgütünün söz konusu olabileceği’ ihtimalidir. Güvenilir kaynağın soyut iddialarından sonra fiziki takip ile suç şüphesi elde edilmiş olması CMK 135 anlam kazanabilirdi. Fakat tefrik edilen dosyanın tüm şüphelileri hakkında takipsizlik kararı verilmiş olması güvenilir kaynağın bilgilerinin pek de güvenilir olmadığını açık bir şekilde ortaya koymuştur. Müvekkilin mesleki faaliyetleri kapsamında gerçekleştirdiği görüşmelerin tamamı usule aykırı olarak dinlenmiş ve yorum ile suç ihdasına gidilmiştir” dedi.

MESLEKTAŞ GÖRÜŞMESİNİN DELİL SAYILMASINA İTİRAZ

Güleş’in şu anda tutuklu olan muhabirimiz Meltem Oktay ile yaptığı telefon görüşmelerinin de suç sayılmasına dikkat çeken Temur, “Meslektaşı sıfatıyla yapmış olduğu konuşmasını örgütsel faaliyet gibi sunmakta ve gerçeği ters yüz etmektedir. Meltem çatışmalı alan gazeteciliği yürütmekte olup müvekkil Mehmet Güleş bu anlamda Meltem Oktay’ın çalıştığı alanda daha fazla haber akışının olmasından kaynaklı, telefonda Meltem Oktay’a ‘Keşke ben de orada olsaydım’ demiş olmasını örgütsel ilişki ve destek şeklinde yansıtmaya çalışmaktadır. Müvekkilin gazetecilik mesleğini icra etmek adına dile getirdiği temenniden hiçbir şekilde örgütsel çıkarsamaya varılamaz” diye konuştu. 

Güleş’in yaptığı haberlerin suç sayılmadığını, haber dilinin suç sayıldığını ifade eden Temur, AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin emsal kararları olduğuna değindi.

Güleş’in gazetecilik faaliyetlerinin “örgüt propagandası” ve “örgüt üyeliği” ile tanımlanarak cezalandırılması talep edildiğinin altını çizen Temur, “Israrla belirtmemiz gerekir ki müvekkil sadece ve sadece gazetecidir. Herhangi bir şekilde örgütsel bir ilişki içerisinde olmadığı gibi herhangi bir örgütün amaçları doğrultusunda da çalışmamaktadır. Müvekkil farklı alanlarda gazetecilik yapmış ve bu durumu haberleştirip belgelemiştir” diyerek, tahliye talebinde bulundu.

Ardından söz alan Güleş ise “Suç sayılan bütün haberlerim ve sosyal medya paylaşımlarım, gazetecilik faaliyetidir” diyerek tahliyesini talep etti. 

9 YIL 4 AY 15 GÜN HAPİS

Mahkeme heyeti aranın ardından kararını açıkladı. Heyet, Güleş’e yaptığı haberler ve sosyal medya paylaşımlarından dolayı “örgüt üyesi olmak” suçundan 6 yıl 3 ay, “örgüt propagandası yapmak” suçundan da 3 yıl 1 ay 15 gün olmak üzere, toplam 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verdi. Mahkeme, Güleş’in tutukluluk halinin devamına da hükmetti. Karar, Gaziantep Bölge İstinaf Mahkemesi’ne temyiz edilecek. (DİHABER)