05 Kasım 2016 14:02

ADI TATLI KENDİ ACI BİR HASTALIK : Çikolata Kisti

Kadın hastalıkları denince akla ilk gelenin rahim sorunları olması çok anlaşılır, ne de olsa rahim bir bizde var değil mi...

Paylaş

 

Dr. Demet DİNER

Kadın hastalıkları denince akla ilk gelenin rahim sorunları olması çok anlaşılır, ne de olsa rahim bir bizde var değil mi... Bazen bir tıp doktoru olarak düşünmüyor değilim gerçi, rahim erkeklerde olsaydı bugün kadınların yaşadığı bir sürü sorun yıllar yıllar önce çoktan çözülmüş olurdu. Dayanabilir mi allasen erkekler onca acıya!?

Ben birinci basamak sağlık hizmetlerinde görev yapan bir hekimim, özel uzmanlık gerektiren hastalıkları o alanda uzman doktorlara yönlendirmek benim görevim. İlginçtir, pek çok kadın hastam rahimleriyle ilgili sorunları son raddeye gelene kadar doktora gitmez. Bunun gerekçesinin çoğunlukla “utanma” olduğunu düşündünüz, değil mi? Yanıldınız! Kadınlar, çoğunlukla erkek doktorların uzmanlaştığı kadın hastalıkları alanında “ciddiye alınmadıkları” için derman bulamadıklarından gitmiyor doktora. İlginç mi geldi?  

Tıp, deneyimleri ve doğal bilgileriyle sağaltıcı kadınların elinden alınıp erkeklerin “uzmanlığı”na verildiğinden beri, kadınların sağlık problemleri “onların dengesiz ve hassas psikolojik yapılarının bir göstergesi” olarak inceleniyor. Örneğin kadınlar yüzlerce yıldır adet sancısı için yardım ararken, normalin dışındaki adet sancılarının bir gösterge olduğu hastalıklar, doktorların “aman canım adet sancısı kadınlığın bir parçası”, “senin ağrı eşiğin düşük galiba”, “yani adet dediğin biraz sancılı olur” yaklaşımları nedeniyle hemen ortaya çıkamayabiliyor. (Siz de “sen ne anlarsın be adam adet sancısından” diye höykürmek istemediniz mi?) Bugün size o hastalıklardan birinden bahsedeceğim. Endometriozis; nam-ı diğer çikolata kisti.

NEDİR BU ENDOMETRİOZİS?

Tanıdık ismi çikolata kisti. Rahimin içini döşeyen, hamilelik başlangıcında bebeğin rahme yerleşmesini sağlayan ve her ay adetle birlikte dökülen endometrium adlı tabakanın karın içinde başka yerlerde bulunmasına endometriozis deniyor. Nadiren göz, burun, akciğerler, geçirilmiş karın ameliyatlarının yara izlerinde de ortaya çıkabiliyor. Normalde rahim içinde olması gereken endometrium dokusu rahimde gösterdiği davranışı her adet dönemi tekrar eder; yani bu fazla dokular her ay adetle birlikte büyür, kanama ile dökülür. Bu döküntüler bulundukları bölgenin etrafında yapışıklıklara neden olur.

Endometriozis yumurtalıklara yerleştiğinde, yumurtalık içinde kistlere neden olur. Her adet döneminde yumurtalık içindeki endometrium dokusu hormonların etkisiyle kanadıkça kist oluşur ve kist içerisinde uzun süre kalan kan zamanla çikolata kıvamında (koyu kahverengi) bir sıvı halini alır. Bu nedenle bu kistlere, ‘çikolata kisti’ adı veriliyor. Kist tedavi edilmeyip büyürse, kendi etrafında dönebilir veya yırtılabilir; bu durumlarda şiddetli ve acil şikayetler oluşabilir; 3 cm’den büyük çikolata kistlerinin cerrahi yöntemlerle çıkartılması gerekir.

RİSK AZALTAN VE ARTIRAN ETKENLER

Endometriozisin nedeni tam olarak bilinmiyor. Ama çoğunlukla bağışıklık sistemindeki bazı değişikliklere ve adet kanamaları sırasında karın içerisine geri kaçan kanda bulunan rahim içi hücrelerinin karın içerisine yerleşmesine bağlanıyor. 

Üreme çağındaki her kadında görülebilir. Ancak en sık olarak 25-34 yaşları arasında rastlanıyor. Bağışıklık sistemi ile ilgili hastalığı olan kadınlarla adet dönemi sık ve uzun süren kadınlarda görülme olasılığı daha fazla. Anne ve kız kardeşinde endometriozis olanlarda risk 4-8 kat daha yüksek. Hörgüçlü rahim, rahimde bölme gibi rahim anormalliği olanlar, ilk adetini 11 yaş veya daha önce görenler, hiç çocuk doğurmayanlarda da risk yüksektir.

Çocuk sahibi olmak, emzirmek, doğum kontrol hapları kullanmak çikolata kisti riskini azaltan etkenlerdir. Ayrıca rahim içi araç ve tampon kullanımı endometriozis riskini etkilemez. Kürtaj da endometriozis nedeni değildir.

HANGİ DURUMLARDA ŞÜPHELENMELİ?

Çikolata kistinin en önemli iki şikayeti; ağrı ve kısırlıktır. Ağrı devamlı alt karın ağrısı, ağrılı adet görme ve ağrılı cinsel ilişki şeklinde olabilir. Ağrının süresi ve şiddeti genellikle zaman geçtikçe artar ve sıklıkla bel ağrısı ile birlikte görülür. Ağrıyı açıklayacak neden ultrason ve kan tahlilleriyle anlaşılamayabilir. Gebe kalmak istemesine rağmen kalamayan kadınlarda endometriozis araştırılması gerekir. Endometriozis yorgunluk ve halsizlik, adet sırasında ishal veya kabızlık, ağrılı ve kanamalı idrar yapma, kusma, burun kanaması, kanlı balgam gibi belirtilere yol açabilir. Bazı endometriozisli kadınlarda ise hiçbir belirti olmayabilir.

KISIRLIĞIN NEDENLERİNDEN BİRİ

Endometriozis karında yapışıklıklar oluşturup, tüplerle yumurtalıkların sağlıklı çalışmasını engeller. Bu da çocuk olmasını güçleştirir. Bu durumda tıbbi veya cerrahi tedaviler yapılır. Ancak unutmamak lazım; cerrahi tedavi sonrası gebe kalma şansı artsa da, gebelik yüzde yüz gerçekleşir denemez. Eğer gerek duyulursa yardımla üreme tekniklerine (aşılama, tüp bebek) başvurulur.

ÇİKOLATA KİSTİNİN DERDİNİ ARTIRAN BİR ETKEN: ANLAYIŞSIZ KOCA

Çikolata kistiniz varsa; siz muhtemelen günlük işlerinizi yaparken bile büyük çaba harcayacak, kendinizi aşırı yorgun hissedeceksiniz. Bu yorgunluk sizi depresif yapacak. Endometriozisin doğurganlık konusunda uzun dönem etkileri nedeniyle depresyon riski de yüksek üstelik. Buna ek olarak, ağrı nedeniyle normal, sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olmak da zorlaşır. Pek çok kadınsa, gerçekten hastalıkta ve sağlıkta yanlarında olan, bu hastalığın getirdiği endişelerle başa çıkmada ellerinden gelen desteği sağlayan kocaları anca dizilerde görüyor.

Bu kadar ciddi bir hastalıkla uğraşırken eşinizle ilişkinizi nasıl koruyacağınızın cevabı bazen sizde olmayabilir. Hatta çoğu zaman sizde değildir. Unutmayın; hasta olan, acı çeken, baş etmeye çalışan sizsiniz. Desteğe ihtiyacı olan da öyle...

ÖNCEKİ HABER

OLMAZLARI OLDURAN KADIN-2

SONRAKİ HABER

Bir ana okulu öğretmeninin umudunu koruma çabası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...