Gelin, birlikte atalım şen kahkahalarımızı
Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu (HÜKÇAT) olarak yeni eğitim-öğretim döneminin ilk toplantısını gerçekleştirdik.
Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu
“Kadınların sesi güçlüdür ve birlik olunca daha da güçlenir” diyerek yolumuza devam ederken Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu (HÜKÇAT) olarak yeni eğitim-öğretim döneminin ilk toplantısını gerçekleştirdik.
Kadınların giderek görünmez hale getirilmeye çalışıldığı bir ortamda birlik olarak sorunlara ne gibi çözümler getirebileceğimizi tartıştığımız toplantıda birçok yeni arkadaşla tanışmak içimize umut serpti. Ne kadar kalabalıksak, ne kadar bir aradaysak o kadar güçlüyüz! Nitelikli çalışmalar yürütmek ve topluluğumuzun hem varlığının hem de etkinliklerinin sürdürülebilirliğini ve ilerlemesini sağlamak adına komisyonlar oluşturduk. Toplantıya katılımın bir hayli yüksek oluşu komisyonların da verimli olacağının işaretiydi ki, öyle de oldu. Birçok arkadaş çeşitli sorumluluklar aldı. Özellikle toplumsal cinsiyet farkındalığı yaratmayı amaçladığımız ve arkadaşlarla taciz, şiddet, teşhir gibi daha birçok konuda tartışacağımız okuma gruplarımız ilgi topladı.
Kadınların gücü ve isteği de toplantıya yansıdı. Bu durum açıkça kadınların, karşılarına her fırsatta çıkarılan eril zihniyetin ürünleri karşısında dimdik durduğunu gösterdi. Hükümet OHAL kapsamında baskı ve yıldırma politikalarını her ne kadar arttırsa da kadınların korkmadığını ve umutsuzluğa kapılmadığını gördük. Aksine karşımıza çıkarılan koşullar giderek sertleşip keskinleştiğinde mücadelemiz o kadar büyüdü, umudumuz da o kadar arttı. Kadınlar birleşerek, kol kola yürüyüp omuz omuza mücadele ederek umutlarını yeşertti ve yeşertecek.
TEK BAŞIMIZA OLMA LÜKSÜMÜZ YOK
Belki “Bir öğrenci topluluğuyla en fazla ne başarılabilir ki?” diye soranlar vardır. Ancak sürekli dile getirdiğimiz gibi bu toplantıda da kadınlara yaşadıkları her türlü şiddet, taciz gibi vakalarda yanlarında olacağımızı anlattık. Yeter ki gelip bizimle paylaşabilsinler. Günümüzde sistem bizleri öyle bir yerde konumlandırıyor -hatta konumlandırmıyor bile- ki tek başımıza olma lüksümüz yok. Tek başımıza kalırsak canımızı kaybederiz, işimizi kaybederiz, özgürlüğümüzü kaybederiz. HÜKÇAT olarak tüm kadınları ve kendilerini bu mücadele içerisinde gören tüm arkadaşları, bize dayatmaya çalıştıkları politikalarının karşısında mücadele etmeye çağırıyoruz.
Önümüzde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü var. Toplantımızın da önemli gündemlerinden biri olan 25 Kasım’da HÜKÇAT olarak kadına yönelik her türden şiddete bir kez daha dur diyeceğiz. Hep birlikte haykıracağız, susmayacağız. Kadınları köle olarak gören, ikincil insan muamelesi gösteren, “O saatte orada ne işi varmış?” soruları sorarak tacizini, tecavüzünü, cinayetini meşrulaştırmaya çalışan eril zihniyete boyun eğmeyerek her zamankinden de gür çıkartacağız sesimizi!
Canımız kadınlar! Gelin, erkliğinden güç alan yobaz zihniyetin üstüne yürüyelim. Gelin, birlikte atalım şen kahkahalarımızı!
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
