05 Kasım 2016 12:04

ADAM gibi değil, MADAM gibi

Ben bir MADAMım ADAMların dünyasında. Kadın, erkek, ergen, aile danışmanlıkları, eğitimleri, hak çalışmaları yapan bir MADAM.

Paylaş

 

Birgül AVDAN 
Sosyolog


Ben bir MADAMım ADAMların dünyasında. Kadın, erkek, ergen, aile danışmanlıkları, eğitimleri, hak çalışmaları yapan bir MADAM. Çalıştığı kadın danışma merkezi, bağlı bulunduğu belediyenin iktidar partisine geçmesiyle kapatılan, işsiz kalan, yaşadığı yeri ve danışmanlık verdiği insanları ADAMların kararları nedeniyle terk edip, ayakta kalmak adına İstanbul’a taşınmak zorunda kalan bir MADAM. Çalıştığı, emek verdiği alanda iş bulamayıp, yıllardır yapmadığı eski işine geri dönmek zorunda kalan bir MADAM.
Alanımdan uzaklaşmak zorunda kaldığım için yaşam enerjimin, umudumun azaldığı bir dönemde önce Esenyalı Kadın Dayanışma, sonra Pendik Kadın Dayanışma ve Gazi Mahallesi’ndeki MADAMların hayatıma girmesiyle yeniden canlandım, yeşerdim, umutlandım. Yeniden MADAMlaştım, belki de daha bir MADAMlaştım.


Biz sosyal çalışmacılar alanda oldukça var oluruz. Verdikçe alır, aldıkça veririz. Aslında birbirini besleyen bir süreçtir bizimki. Esenyalı Kadın Dayanışma Merkezindeki ilk oturumumuzun konusu şiddetti. Madam Adile ile yaptığım telefon görüşmesinde, oturuma bir oyunla başlama kararı aldık. Ondan bir şey istedim “Yapamadım” dedi. Ben de elimdeki çantayı koltuğa fırlatıp “Bir şeyi de becer be kadın!” diye bağırdım. Herkes gerildi. “Yapabileceğimiz bir şey var mı?” demeye başladı katılımcılar. Gerginliğin büyüdüğü anda, oyundan haberdar olan 4-5 katılımcı alkışlamaya başladı. Şaşkınlık içindeki katılımcılara dönüp; “Evde eşiniz, işyerinde yöneticiniz ya da bir arkadaşınız, bir şeyi yapamadığınızda elindekini yere fırlatarak ya da sesini yükselterek sizi beceriksizlikle suçluyor mu?” diye sordum. “Evet” dedi çoğunluğu, bir bölümü de gözlerini yere indirerek sessizce “Evet” dedi. Bunun sonucunda bizler de hata yapmamak için hiçbir şey yapmamaya, fikir beyan etmemeye, eşimiz işten yorgun gelince canını sıkmamak için konuşmamaya, bir süre sonra sürekli susmaya, ayak altında dolaşmamaya, geri çekilip olabildiğince yok olmaya başlıyoruz. Kendi hayatımızda yok olduğumuz gibi, çocuklarımızın hayatında da yok oluyor, babaları ne derse onu yapıyor, onun istediği gibi eğitim veriyoruz. Biz yok olurken, yok çocuklar, yok gelecekler yetiştiriyoruz. Bunun adı ŞİDDET’tir. Şiddet yalnızca döverek olmaz. Birileri becerilerimizin gelişmesini engelliyor, ifade özgürlüğümüzü elimizden alıyorsa şiddete maruz kalıyoruzdur. Sorun çıkmasın diye her cinsel isteği kabul ederek tecavüzü yaşıyor, masraf olmasın diye temel ihtiyaçlarımızı karşılayamayıp ekonomik şiddet görüyoruz.
Katılımcılardan birkaç kişi ağlamaya başladı. Bu gözyaşlarını görmek tabii ki üzdü beni. Ama farkındalık böyle bir şey. 

BİZ SUSARSAK GELECEK SUSAR
Arkasından bir sürü danışmanlık ve grup eğitimleri isteği geldi. Bir süre sonra konuşan ve tartışan bir çok MADAM olduk. 8 Mart etkinliğimizde emeğimizin bedelini oynarken, nasıl ayrıştırılıp ötekileştirilerek birbirimizle savaştırıldığımızı renkler aracılığıyla anlatırken daha özgüvenli ve keyifli MADAMlar olduk. ‘Öfke Kontrolü’ oturumumuzu öz eleştirilerimiz eşliğinde yaptık. MADAMlaştık... Kimi çalışmalarımıza ADAMlar değil ama bazı erkek arkadaşlar da destek oldular.
MADAMlar olarak, ADAMların tecavüz ettiği kadın ve çocuklar için birlikte mücadele ettik, ADAMların ADAM SİSTEMİ karşısında. Eteğimizin boyu, dudağımızın boyası, kahkahamız, gebeliğimiz, çalışma koşullarımız, bedenimiz standardize edilmeye çalışılırken, MADAM gibi “Hayır” dedik ve de “Hayır” diyeceğiz sürekli. Biliyoruz ki biz susarsak gelecek nesiller susar, toplum susar, hayatın renkleri solar, hayat susar. 


Biz yaşarken de, ölürken de MADAM olduk, MADAM gibi öldük gururla. Biz savaşan, yok eden, baskılayan, kompleksli ADAMlar olmadık hiçbir zaman. O yüzden lütfen siz ADAM olarak kalın ve MADAM olmaya çalışmayın. Çünkü siz ADAMlara rağmen MADAM olabilmek beceri, mücadele ve onur işidir. Zaten yapamazsınız da. ADAMlıktan vazgeçip insan olmaya karar verirseniz bir gün, ki umudum yok (zira sistem varlığını sizin ADAMlığınıza borçlu), biz MADAMlar yine insanca davranır, sizi de kurtarmaya çalışırız.
MADAM gibi yaşayıp, MADAM gibi ölen; ADAM olmaya çalışmayanlara sevgilerle...


 

 

 

ÖNCEKİ HABER

Zarok’a Kürtçe engeli

SONRAKİ HABER

İran’a yaptırım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...