Bir yazarı neresinden tutuklarsınız?

Altay ÖKTEM

Kelimelerinden mi?

Yan yana gelen kelimelerin oluşturduğu anlamdan mı?

Anlamın ardındaki çağrışımdan mı?

Yoksa bir kente giydirdiği kırmızı pelerinden mi?

Şehrin sokaklarını, o sokaklarda düşe kalka yaşamaya mahkûm edilen, ezilen, aşağılanan insanları tasvir edişinden mi tutuklarsınız bir yazarı?

Faşizmin hiç durmadan katlettiği, katletmeye doyamadığı bir halkın acısından mı?

Bir çocuğun dinmeyen gözyaşlarından mı?

Yoksulluğundan mı? Yoksulluğu anlatış şeklinden mi? 

Neresinden tutuklarsınız bir yazarı? Saçlarından, kalem tutan, klavyenin tuşuna basan ellerinden mi? Yoksa o en korktuğunuz yerinden; vicdanından mı?

Neresinden tutuklayabilirsiniz Aslı Erdoğan’ı? Sadece bu ülkenin değil, tüm dünyanın edebiyatına çivi gibi çaktığı kelimelerinden, cümlelerinden, kitaplarından mı?

Yazarken kalemini kendi ruhuna batırmasından mı? İçtenliğinden, içinden oluk oluk taşan sevgisinden mi?

Bir kente giydirdiği pelerinden mi, yoksa pelerini çıkarınca kentin çıplak, çırılçıplak kalışından mı?

Yaratmaya çalıştığınız karanlığa, elindeki küçücük mumla engel olmaya kalkmasından mı?

Yoksa engel olmasından mı?

Yazdığı her kelimeyle, kendi kabuğunu kıramayan adamlara ders vermesinden mi?

Sadece insanı değil, insanın içinde olduğu toplumsal yapıyı da deşen, deşifre eden, üstündeki kabuğu kaldıran bir yazar oluşundan mı?

Nesinden? 

Neresinden tutuklarsınız bir yazarı?

Ayrımcılığa karşı dimdik duruşundan mı?

İfade özgürlüğünü hayatı pahasına savunmasından mı?

Yazmak, kendini ifade etmek değil midir zaten? Yazmak, başkalarının kendini ifade etmesine aracılık yapmak değil midir? İfade özgürlüğü, bir yazarın en temel hakkıdır. Nefes almak, su içmek gibidir ifade özgürlüğü bir yazar için.

Nasıl ki faşizm öldürerek, işkence ederek, hapsederek kendini ifade ediyorsa, yazar da faşizme karşı duruşuyla ifade eder. Gerçek yazar! 

Neresinden tutuklarsınız bir yazarı?

Sizin ikinci sınıf olarak gördüğünüz kadınlardan yana oluşundan mı? Bir politika olarak, bile isteye yaygınlaştırmaya çalıştığınız kadına karşı şiddete, tecavüze karşı çıkışından mı?

Sizin nefret ettiğiniz, ezmeye, yüzünden gülümsemesini çalmaya çalıştığınız çocuklara sımsıkı sarılışından mı?

Rant uğruna diri diri ocaklara gömdüğünüz maden işçilerini kucaklamasından mı?

Derisinin renginden dolayı katledilen siyahlara, Kürt doğduğu için aşağılanmayı, öldürülmeyi hak ettiğini düşündüğünüz insanlara, Alevi olduğu için kapısının önüne kırmızı bir çarpı işareti koyduğunuz ve bazen tek tek, bazen kitleler halinde katlettiğiniz insanlara sahip çıkmasından mı?

Sadece Türkiye’de değil, Brezilya’da, Bangladeş’te, Peru’da, Ortadoğu’da, İtalya’da, Amerika’da… Kim acı çekiyor, kim aşağılanıyor, kim ötekileştiriliyor, kim katlediliyorsa, yüreği onunla atıyor, onun yanında yer alıyor diye mi tutuklarsınız bir yazarı?

Neresinden tutuklarsınız Aslı Erdoğan’ı? 

Yüreğinden mi?

İşiniz zor beyler!

Aslı Erdoğan, dünya faşizminin kara tarihinde tutuklanan, özgürlük mücadelesi verdiği için özgürlüğü elinden alınan ne ilk, ne de son yazar. 

Ah, keşke bu işe girişmeden önce Nazım’ların, Orhan Kemal’lerin, Can Yücel’lerin, Lorca’ların, Neruda’ların hayatına bir göz atsaydınız, faşizmle mücadele eden yazarların, şairlerin hapsedilince seslerinin kısılmadığını, daha gür çıktığını, siz baskıyı arttırdıkça çoğaldıklarını görür, belki bu çaresiz çabadan vazgeçerdiniz. 

Şunun şurasında kaç gün oldu ki Aslı’nın özgürlüğüne kilit vurulalı? Bu kadar kısa sürede kaç yazar Aslı Erdoğan’ın kalemini devraldı, kaç yazar Aslı’ya dönüştü, bir sayın isterseniz. 

Neresinden tutuklarsınız bir yazarı?

Neresinden tutuklayabilirsiniz Aslı Erdoğan’ı?

Ah, keşke bu işe girişmeden önce bir düşünseydiniz bunları.

Bir yazarı neresinden tutuklayabiliriz diye bir düşünseydiniz keşke.

Şimdi ben de, bir Aslı Erdoğan olarak kaleme alıyorum bu yazımı. Bundan sonra yazacağım her kelimede, her cümlede, her paragrafta biraz daha Aslı Erdoğan olacağım.

Sahi siz nasıl tahammül edeceksiniz buna?

Nasıl başa çıkacaksınız bunca Aslı Erdoğan’la?

Sahi siz neresinden tutuklayacaksınız bir yazarı bundan sonra?