13 Mayıs 2016 15:47

'Ulusal İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kurumu oluşturulmalı'

Soma Katliamı'nın 2. yılında Ankara'da yapılan anmada, 'İşçi sağlığı piyasacı yaklaşımlarla çözülemez' denildi.

Paylaş

KATLİAMIN 2. YILDÖNÜMÜNDE SOMA DOSYASI...

Soma'da 301 emekçinin yaşamını yitirdiği katliamın 2. yıldönümünde Ankara'da KESK, DİSK, TMMOB ve Ankara Tabip Odası üyeleri Madenci Anıtı'na yürüdü. Yüksel Caddesi'nden başlayan ve siyasi partilerin de katıldığı yürüyüşte, “Soma'nın hesabı sorulacak” sloganları atıldı.

Madenci anıtı önünde yapılan basın açıklamasında ortak metni okuyan TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Torun, “Ülkemizde Soma gibi bir facia yaşandıktan sonra dahi her ay onlarca emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmeye devam etmektedir. Bu acı gerçek, ülkemizde emeği ile geçinen milyonlarca işçiye ölümden, sakatlanmaktan ve sömürülmekten başka birşeyin reva görülmediğini ortaya koymaktadır” dedi.

301 madencinin anısına saygıyla…

Torun, iş cinayetlerinin başlıca nedenlerinin Türkiye'de uygulanan neoliberal ekonomi politikaları sonucunda iş güvencesinin azalması, esnek çalışma biçimlerinin artması, çalışma koşullarının ağırlaşması, özelleştirme ve sendikasızlaştırma ve taşeronlaşmanın yaygınlaştırılması olduğunu söyledi. Son olarak AKP'nin TBMM'den geçirsiği kiralık işçilik yasasıyla emekçilere bir darbe daha vurulduğunu vurgulayan Torun, bu düzenleme ile güvencesiz, kuralsız ve esnek çalışmanın yaygınlaşacağını ifade etti.

SOMA'NIN SORUMLULARI YARGILANMADI

Soma gibi büyük bir facianın ardından yürütülen davada gerçek sorumluların yargılanmadığını dile getiren Torun, sorumluların yalnızca bir kısmının yargı önüne çıkarıldığını ve bunun kamuoyunu tatmin etmediğini söyledi.
Soma Katliamı'nın göz göre göre geldiğini belirten Torun, “Çünkü ocakta kömürün içten içe yandığının bariz göstergesi olan karbon monoksit gazının aylarca limit değerlerin üzerinde seyretmesi ve gaz sensörlerinde bu değerlerin belli olmasına rağmen önlem alınmaması, ocak sıcaklığının bir ay boyunca normalden yüksek olması, işçilerin baş ağrısı şikayetlerinde bulunması ve bu işçilerde ağrı kesici ilaçların yoğun olarak kullanımı net bir şekilde kömür yangınını göstermesine karşın üretim zorlamasının devam etmesi katliamın meydana gelmesinin ana nedeni olmuştur” dedi. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin piyasacı yaklaşımlarla çözülemeyeceğini belirten Torun, sendikaların, meslek odalarının, üniversitelerin karar süreçlerinde ve yönetiminde yer aldığı, idari ve mali yönden bağımsız, demokratik işleyişe sahip Ulusal İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kurumu'nun bir an önce oluşturulması gerektiğini vurguladı. (Ankara/EVRENSEL)