02 Nisan 2016 10:38

Sınırların Ötesinde

Uluslararası Ceza Mahkemesi, 21 Mart 2016 tarihinde verdiği kararla ilk kez, savaş sırasında silah olarak kullanılan cinsel saldırı suçunu savaş suçu olarak kabul etti.

Paylaş

TECAVÜZ SAVAŞ SUÇU OLARAK KABUL EDİLDİ

Uluslararası Ceza Mahkemesi, 21 Mart 2016 tarihinde verdiği kararla ilk kez, savaş sırasında silah olarak kullanılan cinsel saldırı suçunu savaş suçu olarak kabul etti. 
Demokratik Kongo Cumhuriyeti Eski Başkan Yardımcısı Komutan Jean-Pierre Bemba’nın Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yargılandığı davada, Kongo Özgürlük Milisleri (MLC) tarafından 26 Ekim 2012-15 Mart 2013 tarihleri arasında işlenen cinayet, tecavüz ve yağma suçları “insanlığa karşı suç ve savaş suçu” olarak değerlendirildi. Davaya 5 bin 229 mağdur katılıyor. Bu karar verilirken 733 delil, toplamda 5 bin 724 sayfalık belge ve 77 tanık ifadesi dikkate alındı. 
Kararın bir diğer önemli yönü ise aralarında 10-13 yaşlarında kız çocuklarının da olduğu kadınlara tecavüz eden, sivilleri öldüren ve evlerini yağmalayan milisler üzerindeki doğrudan kontrolü ve hakimiyeti nedeniyle Bemba’nın işlenen suçlara karşı bireysel sorumluluğunun da tartışılması. Mahkeme ilk kez, askerlerin işlediği suçlardan haberdar olan fakat buna rağmen bu suçların işlenmesinin önlenmesi ve etkili şekilde soruşturulması için gerekli adımları atmayan bir komutanı suçlu buldu. 
Darısı bizim ülkemizde 90’lı yıllarda tecavüzü ve cinsel saldırıyı bir savaş silahı olarak kullanan Musa Çitil’lerin başına!

ASKERE ÖDEME YERİNE ‘TECAVÜZ HAKKI’
Birleşmiş Milletler’in Güney Sudan’daki iç savaşa ilişkin hazırladığı rapor Güney Sudan yönetiminin askerlere ödeme yapmak yerine ‘tecavüz etme hakkı’ verdiğini ortaya koydu, Tecavüzün Güney Sudan askerleri arasında ‘kabul edilebilir bir eylem’ olarak görüldüğü belirtilen rapora göre, 2015 yılının nisan ve eylül ayları arasında bin 300’den fazla tecavüz vakası yaşandı. Vakalar arasında askerlerin 6 yaşındaki bir kıza tecavüz edip etmeme konusunda tartıştıktan sonra, kızı silahla vurarak öldürmeleri de yer alıyor. 
2014 yılında Güney Sudan’ın Birlik eyaletinde yaklaşık 10 bin 553 sivilin öldüğü tahmin ediliyor. Bunların 7 bin 165’i doğrudan şiddet nedeniyle, 829’u boğularak öldü. Katliamlar, rasgele değil; bilinçli, sistematik ve etnik temellere dayanarak yapıldı.

ELLERDE NE BAKANLAR VAR!
Tam da biz Karaman’daki cinsel istismar suçu üzerine Aile Bakanı’nın “bir kereden bir şey olmaz” sözünü tartışırken, Fransa Aile Bakanı’ndan cinsel istismar suçu üzerine çarpıcı bir açıklama geldi. IŞİD’in seks kölesi olarak kullandığı ve öldürdüğü Ezidi kadınlara dikkat çekmek isteyen Fransa Aile Bakanı Laurence Rossignol, BM’yi ‘kadınların kadın oldukları için kasten öldürülmesi’ anlamına gelen ‘femicide’ ifadesini uluslararası hukuka sokmaya çağırdı. ‘Soykırım’ anlamına gelen ‘genocide’ın uluslararası hukukun parçası olmasına rağmen ‘femicide’ terimine yer verilmemesini eleştiren Rossignol, “Kadın ve Ezidi oldukları için satılıp katlediliyorlar. Bu kadınların yaşadığı şey ‘kadın kırımı’ (femicide)” dedi. 
Avrupa, bu terimi yalnızca Ezidi kadınlara yönelik işlenen suçlar için tartışmıyor. Fransa, İspanya ve İtalya’da kadın hareketinin bileşenleri bir süredir ev içinde ve kamusal alanda kadınların kadın oldukları için kasten öldürüldüğü şiddet vakalarında da bu kavramın kullanılmasını talep ediyor. Eğer suçun tanımında bu kavram kullanılırsa kadınlara yönelik şiddet suçları basit bir suç gibi değerlendirilemeyecek; hem de politik bir suç olarak kabul edileceği için önlenmesinde devletin yükümlülüğü artmış olacak. 

ÇİN’DE AİLE İÇİ ŞİDDET KARŞITI İLK YASA 
Çin’de Aile İçi Şiddeti önlemek üzere ilk yasa yürürlüğe girdi. Yasa 6 bölüm ve 38 maddeden oluşuyor. Aile içi şiddet dayak; iple bağlama, yaralama ya da öldürme, alıkoyma, özgürlüğü kısıtlama ile küfür ve tehdit gibi yöntemlerle fiziksel veya ruhsal sağlığa zarar verici eylemleri kapsıyor. Yasayla birlikte Çin’de ilk defa can güvenliği koruma sistemi oluşturuldu. Sisteme göre, aile içi şiddet tehlikesi yaşayan ya da aile içi şiddetten bir süredir mağdur olan kişiler, Halk Mahkemesi’ne can güvenliğinin korunması için başvuru yapabilecek. Mahkeme, 72 saat içinde, acil durumlarda 24 saat içinde karar vermek durumunda. Yeni çıkarılan yasaya göre okul, kreş, sağlık kuruluşları, sokak ve mahalle yönetimleri, sosyal hizmet ve yardım kuruluşları ile hayır kuruluşları çalışanlarına da hukuki yükümlülük getirildi. Özellikle çocuklara ve yaşlılara yönelik aile içi şiddet olaylarına tanık olan ya da şüphelenenlerin bu durumu emniyet kuruluşlarına bildirmesi gerekiyor. 
Araştırmalara göre Çin’de ailelerin üçte birinde çeşitli boyutta şiddet olayları yaşanıyor. Şiddet mağdurlarının yüzde 90 ve üstünü kadın, çocuk ve yaşlılar oluşturuyor.

KIZLAR KAÇMASIN DİYE CEP TELEFONUNU YASAKLADILAR 
Hindistan‘da Gujarat eyaletinde 18 yaşından küçük genç kızların cep telefonu kullanması yasaklandı. Sebep? Köy meclisinin, gençlerin cep telefonu yoluyla kaçma planları yaptığına inanması! Baliyan köyü meclisi, geçen yıl en az 23 çiftin ailelerinden izinsiz, evlenmek için kaçmalarından sonra bu kararı aldığını açıklıyor.
Thakor Bölgesi Konsey Başkanı Ranjit Singh Thakor’a göre, cep telefonu kullanmak genç kızların “kötü durumlar ile karşılaşma ihtimalini yükseltiyor”muş. Konsey başkanı, “Genç kızlar, ders çalışsınlar, evlensinler ve kendi cep telefonlarına sahip olana kadar gerekli durumlarda babalarının telefonunu kullansınlar” buyuruyor. 
Doğu Bihar bölgesinde bazı köylerde de birkaç yıl önce benzer gerekçelerle cep telefonu kullanımını kadınlar için yasaklamıştı. 

ÖNCEKİ HABER

Her şey fidelerin sağlığı için!

SONRAKİ HABER

İmkanım olsa

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...