15 Mart 2016 12:16

Halk ve esnaf dert küpü

Paylaş

Çekmeköy’ü Çekmeköylülere sorduk. Esnafından, işçisine, gencinden yaşlısına, emeklisinden öğrencisine birçok şikayet duyduk. İş yapamamaktan, vakit geçirecek yer bulamamaktan, geçim derdinden, ulaşım sorununa kadar birçok sorundan yakınan Çekmeköylüler en çok betonlaşmadan şikayetçi. 

Bülent Reisoğlu (UPEK Yönetim Kurulu): Çekmeköy Ulus Pazarı, şu anki mevcut yerinde üstü kapalı değil açık ama etrafı çevrili bir arazi içerisinde faaliyet gösteriyor. Pazar yerleri yönetmelik gereği de 2016 sonuna kadar sokak pazarlarını ıslah edebilmek adına , kanun gereği her belediye sokak pazarlarını kapalı alanlara taşıyor. Bu hem kent için kirliliği gürültüyü hem pazar esnafı için iyi. Ama bunu yaparken, pazar yeri olarak yapılan alanların pazarlara uygun olarak dizayn edilmesini istiyoruz. AVM tarzında dükkan değil pazarın alt yapısını bozmadan alış veriş ortamını bozmadan dizayn edilmesini ve pazarcı kooparatiflerine, odalarına, derneklerine danışmasını istiyoruz. Yeni yapılan kapalı pazar yerinin esnafa ek maliyet getirmemesi gerekiyor. Kamunun yerleri olduğu için bütün maliyeti belediyeler karşılayacak. Pazarcıya bir yük binmeyecek. Biz onu talep ediyoruz. Yapılacak alanlarda maliyetler yükselirse ki yükseleceğini tahmin etmiyoruz, pazar olmaz AVM olur. Belediyenin şu anda inşaatı süren kapalı halk pazarı salı günü sebze olacak cumartesi günü ulus pazarı olacak. Her Pazar oraya taşınacak her gün Çekmeköy mahallelerinde kurulan pazarlar aynı gün halk pazarında kurulacak. Yeni pazar yeri lokasyon olarak Şile otobanına paralel olarak hamidiye mahallesinin arkasında olacak. Pazarın yer değiştirmesi ilk 1 yıl içinde çok ciddi şekilde etkiler. Eğer onu esnaf çeşitliliğimizle yakalayamaz ise Çekmeköy’e bir faydası olmaz. Esnafa da faydası olmaz. 

Cengiz İnce (Pazar Esnafı): Ulus pazarı esnafıyım. Çekmeköy Belediyesi’nin Ulus pazarını kaldırma gibi bir girişimi var. Eğer böyle bir durum gerçekleşirse hepimiz mağdur olacağız. Bugün Çekmeköy Belediyesi yeni bir pazar alanı inşa etmiş insanlara yönelik ama Ulus Pazarı esnafı o inşa edilen yere geçti mi çoğu pazarcı açıkta kalıyor. Bundan dolayı da bir mağduriyet yaşıyoruz. Belediye Ulus Pazarı Esnafı Derneğiyle ortaklaşa o bölgeyi inşa ederse haftanın iki günü orayı Çekmeköy’ün esnafına açabilir. Cumartesi günü de Ulus Pazarı aynı yerinde olur. Esnaf olarak ben bu pazarın kalkıp kalkmama konusunda halka danışılması gerektiğini düşünüyorum. 

Ibrahim Kurtoğlu (Ayakkabi tamircisi): Ben yirmi yıldır Çekmeköy’de yaşıyorum. Köy kalmış, gelişmemiş, yığılmış. Hani gelişmişlik diyorlar ama bence yığılmış bir yer. Ara sokaklardaki araçların kaldırım üzerinde durmaları ve saçma sapan bir mimari yapı. Öncelikle bu çevreyi çok temiz bulmuyorum. Yüzeysel bir temizlik var, detaylı bir temizlik olmadığını düşünüyorum. Küçük esnafı da bünyesinde barındıran küçük alışveriş merkezleri olabilir diye düşünüyorum. Belediye devamlı esnaftan götürüyor. Tabela vergisinden başlıyor çöp vergisinden çıkıyor. 

Gül Hanım (Esnaf): Çekmeköy’ün gelişmekte olan bir yer olduğunu düşündüğümden iş yaparız diye düşündüm ama yapamadık. Türkiye’nin ekonomik durumu ortada. Ülkenin genel durumu Çekmeköy esnafını da etkiliyor anlayacağınız. Yapılan AVM’ler esnafı oldukça zorluyor. Benim işimin AVM ile alakası olmasa da ülkenin durumu işleri etkiliyor. Çekmeköy gelişmekte olan bir yer dedik ama öyle değil maalesef. Yapılaşma dışında bir şey yok.

Muharrem Desen (Esnaf): AVM’ler açıldıktan sonra burada küçük esnaflar çok etkilendi. Bakkalların, ufak tekel bayilerin ve kasapların kapanmasına neden oldu. Belediyelerin siyasi yapısına göre hareket ettiklerini gözlemliyorum eğer iktidar partilerin ciddi bir oy potansiyeli yoksa o ilçeye o mahalleye hizmetleri daha az oluyor.  Üvey evlat muamelesi yapıyorlar. Mesela bu mahallede ciddi bir alt yapı sorunu var. Daha önceleri mahalle mevcuduna göre düzenlenen alt yapı nüfusun artmasıyla yeni bir düzenlemeye gidilmemiştir. Birkaç sene sonra bu alt yapı iflas edecektir. 

Ersin Ulutaş (Esnaf): Piyasadaki durgunluklardan dolayı,  AVM’lerin yapılmasından dolayı işlerimizde pek iç açıcı bir duruma sahip değiliz. AVM’lerin açılmış olması bizim gibi küçük esnafları neredeyse bitirmek üzere diyebiliriz. Özellikle hafta sonları insanlar oraları tercih ettiği için bu bölgenin tüm küçük esnafı iş yapamamaktan şikayetçi. Akşamları mahallemizde ışıklandırma yok, belli bir saatten sonra insanlar sokağa çıkamıyor, haliyle bizde iş yapamıyoruz. Alt yapı sorunu almış başını gidiyor, mahallede bir tane spor salonu var orda da nişan kına gibi şeyler yapılıyor. 

Ulaş:  Çekmeköy’de hiçbir sosyal alan yok parklara gittiğimiz zamanda madde bağımlılarının yuvası haline gelmiş olduğunu görüyoruz. Belediyenin yaptırdığı spor kompleksi var ancak o da yeterli değil. Bir yüzme kursuna kayıt yaptırdığınızda bile sıranın gelmesi için bir kaç ay beklemek zorunda kalıyorsunuz. Ciddi anlamda gençlerimizin Çekmeköy’de etkin sosyal alanlara ihtiyacı var. Hiç sosyal alan olmadığı için buradaki gençler daha fazla para harcayarak başka yerlere gidiyorlar. 

Uğur Taşkın (Mühendis): Yaklaşık yirmi altı yıldır Çekmeköy’e bağlı Reşadiye Köyü’nde oturmaktayım. Çekmeköy’de iş imkanları kısıtlı olsa da var, sosyal yaşam bir nebze olsun var, banliyö var, doğa var evet bu konuda biraz şanslıyız. Çekmeköy’de İstanbul’un bir çok ilçenin aksine çok bakir olmasa da, üçüncü köprüyle bozulmuş olsa da üçüncü köprüye ek olan yerlerle hâlâ orman havası almak mümkün. Çekmeköy’de doğanın varoluşu insanın ya da Çekmeköy’lülerin ya da Çekmeköy Belediye’sinin bir başarısı değil. Doğa bize rağmen var ve gerek orman talanları, rant istilaları olsun bunlar sayesinde git gide azalıyor. 

Zeynep Sarıkaya (Emekli): Yedi yıldır Çekmeköy’de yaşıyorum. Kooperatif yapılaşmasına uygun bir yer olduğu için buraya taşındım. İlk olarak 1991 yılında geldim Çekmeköy’e. Emekliliğimde rahat edebileceğimi düşündüğüm bir yerdi ama yanıldım. Yanılma nedenim ise çok sayıda olan ve her geçen gün artan betonlaşma. Kadın adına, çocuk adına, yaşlı adına, insan adına, canlı adına hatta hayvanları da katalım onlar adına da yaşam yok. Sadece gri betonlaşma ve tek sıra sıra halindeki yollar ve kasisler. 

Berrin (Hayvan hakları aktivisti): Ben bir hayvanseverim. 11 yıldır Çekmeköy’de yaşıyorum. Buradaki evimizi emekli ikramiyemle aldım. Daha sakin bir yer diye aldık. Çekmeköy’ü seviyoruz aslında severek oturuyoruz. Nezih bir yer ama otobüs sıkıntımız oldukça fazla. Buranın otobüsleri gerçekten inanılmaz kalabalık. İlk taşındığım zamanlarda camdan baktığımda karşımda tek bir ışık yoktu şimdi ise karşısı yanıyor yani bizim penceremiz tam ormanı görüyordu, şimdi orman yerine binalar var. Tam bir felaket büyük bir talan var! 

Ayaz Cengizce (İşçi-öğrenci):  Aydınlar mahallesinde oturuyorum. Gündüzleri fabrikada işçi olarak çalışıyorum akşam altıda çıkıyorum. Akşamları ise akşam meslek lisesinde okuyorum saat ona kadar sürüyor okulum. Hem çalışıp hem okuyan biri olarak çok yoruluyorum. Geriye kalan zamanımda da kaliteli zaman geçirip dinlenmek isterken sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Onu da yapamıyorum.

 

ÖNCEKİ HABER

İşkenceyi önlemek için rapor çağrısı

SONRAKİ HABER

Fiili grev hakkına Yargıtay onayı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...