10 Ocak 2016 09:09

Ankara Katliamı'nda yitirilenlerin ailelerinden çağrı: Bu gidişe birleşerek dur diyelim

Paylaş

Ankara Katliamı'nın 3. ayında, sendika ve kitle örgütleriyle yakınlarını kaybeden aileler, saldırının gerçekleştiği saat 10.04 te Ankara Garı önünde bir araya geldi ve ''Yüreklerimiz acıyor, yüreklerimiz yanıyor, öfkemiz büyüyor'' dedi. Katliamda yaşamını yitiren Fevzi Sert'in kardeşi Naim Sert ise “Bu gidişe karşı birleşik bir cephe oluşturmadıkça daha çok ağlarız” dedi.

Ankara katliamının üçüncü ayında sendika, kitle örgütleri ve yakınlarını kaybeden aileler Ankara Garı önünde bir araya geldi. Aileler, hayatını kaybedenlerin isimlerinin bulunduğu alana karanfiller bırakarak konuşmalar yaptı. Burada basın açıklamasını okuyan KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, katliamın adli bir olaya indirgenmeye çalışıldığına dikkat çekti. İnsanlık değerlerinin ayaklar altına alındığı, aklın devre dışı olduğu bir dönemden geçildiğini belirten Köse, katliamın protestop edilemsine bile izin verilmediğini ifade etti. Köse, “Katliamdan bu yana  hayatını kaybeden insanların aileleri de dahil olmak üzere onlarca insanımızı, sendika yönetici ve üyelerini, avukatları, kadınları gözaltına aldılar, davalar açtılar'' dedi.
          
BÖLGEYE 10 BİN ASKER YIĞANLAR, ÖNLEM ALMADI

Ankara katliamının emekçilerin, yoksulların, kadınların, gençlerin geleceğe umutla bakanların barış talebine yönelik olduğunu dile getiren Köse, 'Bugün OHAL ilan edilen küçücük bir ilçeye on bin askeri, özel timi, polisi ve nereye bağlı oldukları bilinmeyen özel birimleri yığanların niçin o gün alana bir tek polis bile dikmediklerini hatırlatmaya devam edeceğiz. Sur, Cizre, Silopi, Yüksekova ve birçok kentte her gün çocukların, kadınların, yaşlıların  öldüğü bu savaş görüntülerinin yaşanmaması için mitingimizi yapmıştık. Saldırı olmasaydı savaş siyasetinde ısrar edenler amaçlarına ulaşamayacaklardı” dedi.  Köse, hâlâ en ufak bir demokratik tepkiye, mitinge ya da etkinliğe izin verilmemesinde kimin çıkarı varsa katliama da zemin hazırlayanların onlar olduğunu ifade etti.

İNSAN HAKLARI ETİĞİNE UYGUN BİR SORUŞTURMA

Açık, tarafsız ve adil bir soruşturma yürütülmesi noktasında haklı kuşku ve endişeleri olduğunu dile getiren Köse, “Geçmiş onlarca örnekten biliyoruz ki, gizlilik kararı konan tüm davalar ya zaman aşımına ya da zamana yayılarak sonuçsuz bırakılmıştır” dedi. Diyarbakır'ın, Suruç'un, Tahir Elçi'nin ve daha birçok dosyanın durumunun ortada olduğunu söyleyen Köse yargının siyasallaşmada zirve yaptığını, Cumhurbaşkanının, siyasi iktidar yetkililerinin her gün  anayasayı ayaklar altına aldığını söyledi. Öncelikli taleplerinin bağımsız özerk kuruluşlarla objektif ve insan hakları etiğine uygun bir soruşturma yürütülmesi olduğunu belirten Köse, yılmayacaklarını ve barış mücadelesini yükselteceklerini dile getirdi.

'POLİS VE ASKER YAKINLARI DA BARIŞTAN UMUTLUYDU'

Meryem Bulut'un oğlu Lokman Bulut: Canlarımızı burada yitirdik. 2016 101 canın ailelerinde kopuşu oldu. Acıları bizimle daima var olacak. İlkokulda çocuklara milat olmuş derler. Bütün Türkiye halklarının kanıyla yazılmış bir milat. Biz bu bayrağı onların kanıyla biliriz. Burada da bir milat geçekleşti 101 canla gerçekleşen bir milat. Burada barışın bayrak miladı. Habur sınır kapısında 2009'da barışın miladı yazılıyordu. Bütün evlatlarını yitirmiş aileler bunun canı gönülden istiyordu. Dile getiremiyorlar ama biliyorum polisler, aileleri barış sürecinde çok umutlulardı. Yetmedi mi bu Cumhuriyet kurulduğundan beri halk ölümleri Cumhuriyet kendi evlatlarını yitiriyor. Kendi evlatlarını öldürüyor.

'TORUNUM ARTIK ANKARA'YI SEVMİYOR'

Fevzi Sert'in kardeşi Naim Sert: “Bu gidişe karşı birleşik bir cephe oluşturmadıkça daha çok ağlarız. Benim 3 yaşındaki torunum ' dede ben Ankara'yı sevmiyoruz. Ankara öldürüyor. Amcam barış için gitti öldürüldü. Ankara'ya gidersem o polis amcalar diyeceğim ki polis amca Fevzi amcam çocuk gibiydi masumdu.'

'BU DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ!'

Korkmaz Tedik'in babası Erdoğan Tedik : Barış elçilerini kaybettik. Yüzlerce de arkadaşımız yaralandı halen hastanede olanlar var. 90 gün geçti. Biz parçalanmayı, acı çekmeyi, toplu mezarları. 'Asmayalım da besleyelim' diyen darbeci paşaların astıkları gençleri. Biz hak etmiyoruz Roboski'den Ankara'ya Cumhuriyet tarihinin en kanlı katliamları. İş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçi ölümlerini biz hak etmiyoruz. Gecesini gündüzüne katarak halka doğru haber vermek için çabalayan gazetecilerin öldürülmesi tutuklanmasını hak etmiyoruz. (Erdoğan'ı kast ederek) Diğer diktatörler gibi siz de lanetle alınacaksınız. Bize düşen görev bu davanın takipçisi olarak unutmamak unutturmamaktır. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İstanbul ve Elazığ'da IŞİD operasyonları: 16 gözaltı

SONRAKİ HABER

Van'da 1'i polis 13 kişinin yaşamını yitirdiği baskında infaz şüphesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...