30 Eylül 2015 13:22

1 Kasım’da Sandığa Gideceğiz!

Paylaş

Bugünlerde ekonomik kriz belirtileri sıkça dile getiriliyor. İşçi gençlerin yaşamına bakan herkes uzun süredir işçi sınıfımızın genç kuşağının çalışma koşullarının bir “kriz”i andırdığını söyleyebilir. Ağır koşullarda çalışmak, uzun süre mesaiye kalmak, sürekli iş değiştirmek zorunda kalmak, düşük ücretlerle çalışmak ve sürekli hakların ve sosyal hayatından taviz vermek ülkemizde artık “kriz” koşulları sayılmamaktadır. Sermaye hükümeti AKP, bunları normalleştiriyor, iş cinayetlerini, ülkenin kaderi haline getiriyor. Eğitim'de ki kriz hali artçı şoklarla devam ediyor. 4+4+4'ler, imam hatip skandalları, okulların boşaltılması, 3 ayrı lisenin tek liseye sıkıştırılması, eğitimin niteliğinin taban yapması, TEOG’lar, YGS’ler, KPSS’ler, şifre skandalları, dershanelerin kapatılıp-kapatılmaması, sermayeye peşkeş çekilmiş yeni temel liseler, üniversite mezunlarının atanmaktan umudunu kesmesi, Öğretim Elemanı Yetiştirme Programı’nın kapatılarak, kadrolaşmanın önünün açılması, eğitimde işler yoluna giriyor izlenimi yaratmaktan uzak. Eğitim sistemi son 13 yıldır çok açıkça geriye doğru gitti.

HERKES KENDİ FİKRİNİ SÖYLESİN; TABİ SONUÇLARINA KATLANIR!

Hükümet yandaşı patron sendikalarının dışındaki, sendika ve derneklerin örgütlenme hakları gasp edilirken, sendikalaşmaya çalışan işçiler ya işten atıldı yada hedefi haline geldi patronların. Üniversitelerde kulüp ve toplulukların siyaset yapması engellendi, bir dizi bürokratik engelle, öğrencilerin akademik, kültürel örgütlerinin gelişmesinin önüne set çekildi. Soruşturmalar, kınama ve uzaklaştırmalar, sadece öğrencilerin değil akademisyenlerinde ne yapıp ne yapmayacağını belirleyen kontrol mekanizmaları haline geldi. MİT, Polis, Rektörlük, Okul Müdürleri hiç olmadığı kadar öğrencilerin politikleşmesini ve bir araya gelmesini engellemek için ortak çalıştı. Üniversitede, lisede, atölyede barış demeyi, bölücülük olarak fişledi iktidar. Göreve çağırdı, ispiyonculuk yapmaya çağırdı hükümet! Türk ve Kürt halklarının eşit ve özgür bir birliktelik taleplerinin karşısına ırkçı provokasyonlar, operasyonlar koydu. Barış içinde bir yaşam ve gelecek talebimiz, sermaye hükümetinin savaş politikaları altında ezilmeye çalışıldı. Çevre katliamları, kadına yönelik şiddetin aklanması, ayrımcılığın körüklenmesi, gazetecilerin yargılanması, eleştiri hakkının yok sayılması, keyfi tutuklamalar, herkesin terörist ilan edildiği ve muhalefetin yasaklandığı bir olağan üstü hal durumu sarayın ve AKP’nin tek adam, tek parti düşünün kaldırım taşları olarak yükseldi!

KAÇAK SARAYDA ÇIPLAK KRAL!

Kimin nerede, nasıl yürüyeceğine saray karar verecek! Kimse Kral çıplak demeyecek öyle mi? 1 Kasım’da milyonlarca genç Kral çıplak demek için, AKP’ye dur demek, barışa bir şans vermek için, sandığa gidecek! Fabrikamızda, atölyemizde, üniversitemizde, lisemizde örgütlenmeden, sermayeyi durduramayacağımızı bilerek, 1 Kasımda demokrasinin sesi yükselteceğiz! Barışı savunacak, tek adam diktasına dur diyecek, daha adil bir yaşam isteyen herkesin mücadele edeceği zemini güçlendireceğiz! AKP’nin temsil ettiği sermaye düzeniyle artık yürünecek yol yoktur demek için binlerce gence kendi talepleri etrafında bir araya gelme çağrısı yapacağız. Bu çağrı büyüdükçe seçimlerin sonucu ne olursa olsun, AKP, emekçi sınıfların ayakları altında, gençliğin talepleri altında ezilecektir. Seçimler hem Kral çıplak demek için, hemde AKP’nin gençliğe verecek hiçbir şeyi kalmadığını söylemek için iyi bir fırsat! Şimdi antidemokratik baraj engelini yıkmak, demokrasi güçlerinin önünü açmak, barışı savunmak için oylar HDP’ye...

 

ÖNCEKİ HABER

Suruç anması bildirisi dağıtan öğrenciler gözaltına alındı.

SONRAKİ HABER

HDP: Diyarbakır’da 11’e 0 yapacağız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...