02 Eylül 2015 00:50

ORS'de direniş sürüyor: Polatlı’nın Almanya’sı...

Paylaş

Orkan SANCARBARLAZ
Deniz ORTAKÇI
Ankara

Eskişehir yolunun yüksek binalarını ve şaşaalı yapısını geride bıraktıktan sonra Ankara’nın hep sözü geçen sarının tonlarına bulanmış o büyük bozkırı karşınıza çıkar. Bozkırda 40 dakikalık bir yolculuktan sonra, Polatlı'da meslek lisesi okuyanların gelecekteki tek hayalleri olan ve “Polatlı’nın Almanya’sı” diye bilinen ORS rulman fabrikasının büyük tabelasını görürsünüz.
Rulman fabrikası sadece orada çalışan işçiler için değil, Polatlı halkı için de önemli bir işletme. Öyle ki Polatlı'da ORS’de çalışıyorsan evlenmek bile daha kolay. ‘Rulmanlıysa kız verilir’ diye esprisi bile yapılıyor. Fakat geçen yıllar içinde onların da ücret ve sosyal hakları erimiş.

Fabrika geçtiğimiz haftadan bu yana grevde. İnsanca yaşamak ve hep beraber işlerine dönmek isteyen işçiler, mayıs ayından bu yana bu isteklerini sürekli dile getirdiler. Ama gelinen noktada  gelişme görmeyen işçiler bu sefer grev dedi.

Grev de ne grev! Adımımızı attığımızda her yönüyle bizi de etkiledi. Kararlı duruşları, birbirlerine ve kendi seçtikleri sözcülerine olan güvenleri, 1600 kişinin her şeyi birlikte yapmaları, kimi etkilemez ki?

ISLIK, ÇAY, OYUN HAVASI

İşçiler her bir köşede güneşten kaçmış, semaverini alan çay yapmış, başkaları poğaça getirmiş, bir arabadan Ankara havaları açılmış. Her bir köşede grevle ilgili kararlı sohbetler dönüyordu. Bir ara grev tartışmaları oluyor. Sonra bir oyun havası, sonra yemek yeniyor, çay içiliyor, bir daha oyun havası derken, bir ıslık sesi geldi kulağımıza. Birden hayat durdu sanki. Sonra herkes birden hareketlendi, ıslığa doğru yürüdü. O zamana kadar fark edemediğimiz bir kalabalık ortaya çıkmıştı. Kimse hiçbir şey konuşmadan ıslığa doğru ilerledi. Ortada 4 insanın etrafına 1600 işçi çevrelediler. Birden “otur otur” diye tekrar sesler yükseldi ve herkes oturmaya başladı. O hoş görüntü yerini kararlı ve ciddi bir işe bırakmıştı. Ortada duran işçi sözcüleri fabrikadan haberleri diğer arkadaşlarıyla paylaştı. Sonra kalabalık tekrar eski halini aldı. Oyun havaları, çaylar, tartışmalar... Sonra bir ıslık daha. Yine toplantı, yeni bir haber daha. Sözcüler önerilerini açıkladı, herkes onayladı. Sonra tekrar eski hal: Islık, çay, oyun havası...

RULMANA ÇALIŞAN LİSE

Şaşkınlığımızı üstümüzden attıktan sonra tam arkamızda oturan 24-25 yaşlarında genç işçileri gördük. Hemen yanlarına çöktük. Onlara direk derdimizi anlattık. Yapmak istediğimiz sıradan bir röportaj değildi, bu kararlı direnişin genç işçileriyle onların hayatları hakkında konuşmak istiyorduk.

İşçiler Polatlı’daki meslek lisesinden mezun olmuşlar. Ve her meslek lisesi öğrencisinin hayali olan Rulman da staja başlamışlar. Polatlı meslek lisesinin metal bölümünü zaten ORS patronu açtırmış. Lisede rulmanla anlaşmalı olunca son sene ORS’de staj yapıyor tüm metal bölümü. Ve onların deyimiyle meslek liselilerin en büyük hayali “Şu rulmana bir kapağı atayım da’’ oluyor.
Aklımız biraz karışıyor. Neden gençlerin en büyük hayali Polatlı’da bir metal fabrikasında çalışmak olsun ki? Sonra konu ilerledikçe bunun da gerekçeleri ortaya çıkmaya başlıyor. Aslında ortada kafa karıştıracak bir durum yok. Neden biri meslek lisesinde okur, neden metal bölümünü seçer ve en önemli soru neden üniversite okumaz? Bunun cevabı bir fabrikada çalışmak için değil, bunun cevabı yüzyıllardır süre gelen ayrımın getirisi. Yıllardır devam eden eğitim sisteminin çarkı, parası olanın okuduğu parası olamayanın çalıştığı sorunun cevabı bu kadar basit!

YOK KARDAŞ...

Muhabbetimize sendikalardan devam ediyoruz. Türk Metal geçmişi ve yaşadıkları bu deneyim nedeniyle yanıtları sert oluyor. Biz daha “sendika” diyemeden “Yok kardaş güvenimiz kalmadı” cevabını alıyoruz. Ardından hemen sözcülerine çok güvendiklerini belirtiyorlar. Sendikalara ihtiyaçları olmadığını düşünüyorlar.

Evet, rulmanın ve onun genç işçilerinin özetle hali böyle. Kararlı ve inatçılar. İşçiler doğru olduklarına karar verdikleri her düşünceyi, istisnasız herkesle ve hep birlikte yerine getiriyorlar. Gerekirse meseleleri uzun uzun da tartışıyorlar. Ama o an yapılması gereken bir şey varsa onu o an yapıyorlar. Bu duruşları bize şunu da gösteriyor: Değişecek bir dünyanın öncüleri, bu işçiler.

ÖNCEKİ HABER

Asker mezrayı bombaladı köylüler ölümden döndü

SONRAKİ HABER

Günlükleri yayımlanan Adalet Ağaoğlu: Bu sistemi lanetliyorum

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa