2 Eylül 2015 02:00

Hakan KARAKOCA
Ankara

UEFA Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi kuraları geçtiğimiz hafta çekildi ve bu sahneye ilk adımını atan takımlar da kendilerinden söz ettirmeye başladı. Doğu Avrupa takımlarının gözle görülür yükselişinden söz edebiliyorken; Yugoslavya’nın dağılışı ile ortaya çıkan devletlerin de başarısızlığı konuşulmaya değer. Bir ekolün sonu denebilir mi buna, önümüzdeki birkaç yıl bunun cevabı olacak. Hırvatistan’dan Dinamo Zagreb, Şampiyonlar Ligi’nde güçlü bir grupta averaj mücadelesi verecek; Sırbistan’dan Partizan ise iddiasız bir şekilde Avrupa Ligi’nde yoluna devam edecek.

ORTA ASYA’DAN AVRUPA FUTBOLUNUN MERKEZİNE

Kazananların hikayesi ise bize peri masalları vadediyor. Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray’ın rakibi olan Astana, çok büyük geçmişi olmayan ama ciddi yatırımları arkasına almış bir takım. 2009 yılında Alma Ata ve Megasport’un birleşimiyle Lokomotiv Astana adını alan takım, uzun süredir UEFA’dan alamadığı “yeterlilik lisansı” nedeniyle Avrupa’ya adımını atamıyordu. Takımın adı 2011 yılında FK Astana yapıldı.

Geçtiğimiz sezonu şampiyon tamamlayan kulübün başkanlığında bir dönem Kazakistan Futbol Federasyonu’nda genel sekreterlik görevi yürüten Sayan Khamitzhanov var. Bir proje takımı oluşturmayı istedikleri epeydir bilinen ama Avrupa’ya çok yansımayan hamleler olarak kaldı. Galatasaray ile de bir stratejik iş birliği anlaşmasına imza atan ekip transferleriyle de adından söz ettiriyor.
Şampiyon Sırbistan U20 takımının yıldızlarından Nemanja Maksimovic’i Avrupa “yıldız adayı” diye bağrına basmadan önce 2 milyon avro vererek kadrolarına kattılar. Yine aynı şekilde Partizan savunmasının vazgeçilmezlerinden olan Branko Ilic’i de kadrolarına kattılar. Ilic’i bir dönem Göztepe de istemiş , fakat o, “Astana’nın hedeflerine ve projesine inancım tam, gruplara kalabilmemiz için elimden geleni yapacağım bir takımda olmak benim için önemli” demişti.

Yoğunluğu Kazak futbolculardan oluşan kadroda Sırp, Sloven, Orta Afrika Cumhuriyeti, Gana, Kolombiya, Rusya, Karadağ, Bosna Hersek’ten isimler var.

Geçtiğimiz sezonun Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde sükse yapan Maribor’u daha ilk turda kupa dışına iten Kazak ekibi daha sonra HJK Helsinki ve APOEL’i saf dışı bıraktı. Astana ilk kez katılma başarısı gösterdiği gruplarda ise Galatasaray’ın yanı sıra Benfica ve Atletico Madrid ile eşleşti. Kazak ekibinden çekinen rakipleri saha içinden çok uçuş mesafesi ve hava şartlarını göz önünde bulunduruyor. Benfica kafilesi Astana deplasmanına gelmek için 7348 kilometre katedecek. Bu mesafe tahmini 10 saatlik bir uçuş anlamına geliyor. Bu mesafe UEFA için de bir rekor aynı zamanda. Onun yanında Orta Asya’nın iklimi ve bu iklime Astana’nın alışmışlığı rakiplerini zorlayacak. Sert kış şartları nasıl maçlar izletecek bize şimdiden merak konusu.

ÇİFT BAŞLI KARTAL İLE KARA KARTAL’IN EŞLEŞMESİ

Avrupa Ligi’nin yeni takımı Skenderbeu ise Beşiktaş’ın grubuna düştü. Play Off turuna kadar sessiz sedasız bir yürüyüşle geldiler ama Dinamo Zagreb’i geçemediler. Adını Gjergj Kastrioti’den alır, Kastrioti rehin olarak geldiği Osmanlı sarayında Müslüman oldu ve İskender adını aldı. İskender Bey (Skenerbeu), daha sonra saraya isyan ederek uzun yıllar Osmanlı’ya karşı Arnavut topraklarında mücadele etti. Niş Muarebesi’nden 300 kadar Arnavutla savaş alanından ayrılan İskender Bey, Müslümanlığı reddetti ve ailesi ile ülkesinin intikamı için savaştı. Bayrak olarak da üzerinde çift başlı kartal olan kızıl bir bayrağı seçti. Crusaders ve Milsami’yi eleyen Dinamo Zagreb’e elenen Skenderbeu, zor bir deplasman olmaya aday bir takım. Elendikleri Dinamo Zagreb’e de evlerinde son dakikada uzak mesafeden atılan şut ile yenildiler. Katı savunma anlayışları var ve güçlerini bilerek rakibe karşılık veriyorlar. Hamdi Salihi, ön eleme maçlarında attığı 5 gol ile takımını buraya kadar taşıdı. 31 yaşındaki Arnavut oyuncu gruplarda da en büyük kozları olacak.

Evrensel'i Takip Et