Bir ihtimal daha var...

Deniz ALTINBULAK
Gizem Nur KARATAŞ
Kartal/İstanbul

Ardımızda bıraktığımız eğitim öğretim dönemi uzaklaşırken tatil havasına bürünememiş arkadaşlarımıza bir göz atalım istedik. Görülen o ki yaz tatilinin tadını çıkaramayan bu öğrenciler koca yazı kara kara düşünmekle geçirecek. Serin su/sıcak kum ikileminde kalmak yerine dershane/temel lise kararsızlığı arasında kalmış olan öğrencilerin ülkesi burası...
İki farklı öğrenci profiline açalım pencerelerimizi. Birisi temel lise dershane okul üçgeninde kendisini kaybetmiş, bir diğeri ise hangi üniversiteye kapağı atayım diye düşünmekte. Düşün düşün nereye kadar derken bir haber geliyor. AYM(*) “dershaneler kapatılmayacak” diye bir kararla çıkıveriyor karşımıza. Bu kararla beraber temel liselere kayıt yaptırmış öğrenciler kadar, yaptırmayı düşünen öğrenciler de çıkmaza düşüyor. Bu bir şaka ise eğer “bu defa güldürmedi” diye serzenişte bulunalım bizde.
SEN BİZİ OYUNCAK MI SANDIN?
Sağlam temeller üzerine kurulmamış olan temel liseler “hadi bir deneyelim” anlayışıyla ortaya çıkıp kaybolacak gibi görünüyor. Eğitimi yalnızca parasal kaynak olarak görmeye başlamış özel eğitim kurumları bu döngüden payını alıp geri çekilmenin hesabını yaparken geleceksizlik kaygısı taşıyan öğrencinin halini pek de göz önünde bulundurmuyorlar. Senelerdir düşüşte olan eğitim başarısı bu sene de şaşırtmadı elbette. Ortada verilen bir emek varken bunun karşılığı neden tam bolarak alınamıyor sorusu ortada dururken, bunun cevabını yalnızca biz öğrenciler mi yoksa eğitimciler de mi sorumluluk alarak yanıtlamalı? Yoksa bu sistemin bekçileri mi cevaplamalı?
İÇİNDEN GEÇENİ DUYUYORUZ...
Bu kadar çok soru sorduk yazıda. Peki bu yazıyı okuyan arkadaşım içinden peki siz ne istiyorsunuz diye geçiriyorsan ona da bir cevabımız var. Eğitimi deneme tahtası, öğrencileri de bu yapbozun bir parçası haline getiren sisteme karşı, bilimsel bir müfredat istiyoruz mesela. Oysa bizim karşı karşıya olduğumuz müfredatta bilimin b si yok ama hurafelerin dik alası var! Bizim geleceğimizi gözeten bir eğitim sistemi fena olmazdı değil mi? Ağır bir müfredat altında ezilmeyi kim ister ki!
Her gün yeni bir şeyler ezberlemek yerine gerçekten öğrenmek kavramak isterdik elbette. Nitelikli bir eğitimle donatılmak, gelecek kaygısından da uzak olmak oldukça iyi olurdu bizim adımıza. Bizler yolunacak kaz değiliz. Hem kendi geleceğimizi hem de toplumun geleceğini inşa eden bireyleriz. Bu sorumluluk bizimleyken eğitim sistemi hakkında yapılması gereken fakat her defasında ertelenen değişiklikler hayli önem kazanıyor. Devlet okullarının niteliksiz eğitiminden yakınmak, “ne temel lise ne dershane” demek, “artık mezunum nasıl olsa‘’ diye gamsızı oynamak...Bunların hepsi birer seçenek. Ama bizim seçeneğimiz bunlar olmamalı bizce. Bu yeni değişikliklerin getirdiği kurumların geleceğimizi nasıl şekillendireceği ortada. Niye kenara çekilip ah vah etmeyi seçelim ki? Bizim seçeneğimiz değiştirmek olsun!

AŞAĞI TÜKÜRSEN SAKAL YUKARI TÜKÜRSEN BIYIK!

Temel liselerin, ailelerin omuzlarına yüklediği maddi yükü dershaneler açılacak kararı hafifletiyor. Öte yandan bu kurumlara kayıtlarını aldırmış öğrencilerden de ön kayıt adı altında çoktan para alınmış durumda. Temel liselere dönüşümle beraber bir kez daha hazırlanma şansını kaybeden mezun öğrenciler “bize buralardan iş çıkmaz” ümitsizliği ile herhangi bir üniversiteyi tercih etmişti. Tercihlerin bitmesine son iki gün kala mahkemenin verdiği bu karar ise arkadaşlarımızı tam bir çıkmaza düşürüyor. Kendilerini zorunluluk sonucu ortaya çıkmış kurumlar olarak tanımlayan temel liselerin verecekleri eğitimin de ne kadar nitelikli olacağı sorusu akıllarımızı kurcalıyor. Okuduğu liseyi kazanmak için büyük emek harcamış onlarca öğrenci bu temelsiz liselerde niteliksiz bir eğitim görmeye mecbur bırakılacak. Okulun sağladığı hiçbir koşulu sağlamayacak olması da cabası. Okulda koca bir eğitim dönemine sığdırılmış müfredatı sınav hazırlığıyla beraber verecek olan temel liseler, öğrencilere tam bir program sunmamakla beraber bunun pek mümkün olmadığını görmeli. Ders işlenir elbet temel liselerde de. Ancak öğrenilir mi ezberlenir mi diye sorarsak elbette durumlar değişir.