27 Şubat 2007 01:00
RAMP IŞIKLARI
İstanbulda bu sezon başında üç deneyimli oyuncu tarafından kurulan BİTİYATRO, genç Alman yazar Cristine Sohnun yazdığı ve aynı zamanda yönettiği ETNA Bedendeki Kuyu adlı oyunu sergilemeye devam ediyor.
Özel tiyatro kurarak gösteri üretmenin bin bir türlü sıkıntısı, zorluğu, güncel, sanatsal bir gerçeklik olarak ortadayken tiyatro ve sahne sevdalısı oyuncular Nihat İleri, Laçin Ceylan ve Levent Öktem bir araya gelerek anladıkları ve özledikleri tiyatro pratiğini hayata geçirmek üzere bir tiyatro topluluğu oluşturdular.
BiTiyatro topluluğu, Etna adlı yapımla kadın sorunsalını farklı düzlemde entelektüel ve sanatsal düzeyi yüksek bir oyunla tartışmaya açıyor ve sorunu bir başka açıdan yeniden tartışma gündemine sokuyor. Türkiyede ilk defa sahnelenen oyunun, çevirisini Ahmet Cemal yapmış sahne tasarımında ise Norbert Van Ackeren imzası var, ışık tasarımı ise Rüzhdı Alıjı tarafından gerçekleştirilmiş.
Etnada Sophie adlı kadının gündelik hayatın kıskacında kendine ve çevresine yabancılaşması ve kendi yalnızlığını yücelterek, somuttan soyuta kendine yeni bir yaşam kurgulama çabası, farklı bir dil kurgusu ve anlatımla sahneye aktarılıyor. Hayata ilişkin her türlü devinim ve etkinliğin sahte ve ikiyüzlü bir anlam içerdiği varsayımı ile yaşayanların despotik ve faşizan hayat kurgularından ve yaşananların katlanılamaz ve tahammül edilemez ağırlığı altında yaşamdan kendini tecrit eden Sophie, başka türlü bir başkaldırı ile kendisine ölü ve ölümlerden bir hayat kurgular ve öyle yaşamaya başlar. Onun için gerçek olan hayat çekilmez ve yaşamaya değmez. Sophie kendi kurduğu dünyada yaşayanlara ağır bir dil kullanarak saldırır ve radikal bir söylemle onların duyarsızlığını yüzlerine vurur, onları, bu keşmekeş içinde edilgen bir tavırla yaşamaya çalışmalarından dolayı suçlar. Sophie yaşanan her türlü zorbalık ve zulmün karşısında sadece kendi bireysel yaşamını kurtarmanın peşinde koşan ve kendi mutluluğunun arayışında olan zavallı insana, susmanın bir insanlık suçu olduğu anlayışını pekiştirerek seyirciye söyle seslenir. Susuyorsanız suçlusunuz.
BiTiyatro oyuncuları, önemli bir oyunun olağanüstü bir gösterisi ile seyircisini oluşturmayı ve izleyenleri sarsmayı amaç edindiği izlenimi veren bir ciddiyetle sezona girdiler. Deneyimli oyuncular Laçin Ceylan ve Nihat İlerinin rol üstlendiği yapımda Ceylan oyunculuğu ile mükemmel bir performans gösteriyor. Sohienin her türlü öfke ve kinini, duygusal çatışma ve gelgitlerini sesi ve bedeninin dengeli uyumundan süzdüğü abartısız oyunculuğu ile seyircinin yüzüne fırlatıyor. Ceylan, kadının yaşamdan hoşnutsuzluğu ve hayatın tahammül edilemez gerçekliği karşısındaki çaresizliğinden oluşan nefretini özel bir anlatımla seyirci ile paylaşıyor. Oyunculuğu ile seyirciye hem görsel bir haz yaşatıyor hem de anlatımı şeffaflaştırarak metnin anlamını güçlendiriyor. Etnada küçük bir rol ile seyircinin karşısına çıkan Nihat İleri, sade ve abartısız oyunculuğu ile akıl dolu bir yorumla sahnede farklı bir kompozisyon çıkarıyor. İleri, üstlendiği rolü yılların birikimi ile harmanlayarak daha anlaşılır kılıyor ve somut bir figüre dönüştürme becerisini gösteriyor.
Oyuncuların bu çabası, ışık ve sahne tasarımının anlatımı güçlendiren katkısı ile Etna hem görsel olarak hem de teatral olarak ciddi bir sahne eylemine dönüşüyor.
BiTiyatro, gerek toplumsal ve sanatsal kaygılarıyla hareket eden kadrosu, gerekse de ilk oyun olarak seyirciyle buluşturdukları oyun bağlamıyla önemli bir oluşumun sorumluluğunu üstlenmiş durumdalar. Öncelikle Türkiye kültür ve sanat ortamında yaşanan yozlaşma ve çürümeye karşı, ciddi sanat üretme çabasının ipuçlarını veren BiTiyatronun kurucularını ve bu oluşuma emek verenleri çabalarından dolayı kutlamak gerek. Yol almaya çalıştıkları mecranın ne kadar zor ve zikzaklı olduğunun bilincinde olduklarından eminim.
Sonuç olarak, bu topraklarda yaşayan insanları kendi kültürel değerlerinden ve uzaklaştırarak yabancılaştıran, onlara magazin ve özel yaşam etkinliklerini sanatsal aktivite diye sunan sözüm ona sanatçı ve kurumlara inat BiTiyatronun bu kokuşma ve çürümeye karşı bir nefes borusu olacağı umuduyla kendilerine başarılar diliyorum.
Metin Boran
Evrensel'i Takip Et