22 Mart 2007 01:00

İstanbul’u televizyondan görüyor


Remzi Elik, üç ay önce aile ekonomisine katkı sağlamak için Diyarbakır’dan İstanbul’a geldi. Kurtköy’de bir tekstil atölyesinde iş bulan 19 yaşındaki Elik, günde 10 saat karşılığında ayda 350 YTL ücrete çalışıyor. Ekonomik göstergelerin iyiye gittiğinin, gelir seviyesinin yükseldiğinin söylendiği bu günlerde Elik’in durumu, göstergelerin emekçiler için iyi olmadığını ortaya koyuyor. Elik’in yaşadıkları, maddi zorluklar yüzünden memleketinden göç etmek zorunda kalan binlerce insanın sıkıntılarını yansıtıyor.
İşine gelirse...
İlkokulu bitirdikten sonra aile bütçesine katkı sunmak için çalışmak zorunda kalan Elik, kahvelerde çay dağıtmak gibi geçici işlerde çalışmış. Son olarak ayda 150 YTL’ye çalıştığı halıcıdan, 50 YTL zam yapmasını istemiş. “İşine gelirse çalış” yanıtını aldıktan sonra işten ayrılıp yeniden, günde 5 YTL’ye çay dağıtmaya başlamış.
İstanbul’a zorunlu yolculuk
Ailesinin geçim sıkıntısı daha da büyüyünce, babası Ankara’ya çalışmaya gitmiş. Elik’i yanına almaya çalışmış ancak iş bulamayınca, Elik İstanbul’da yaşayan ablasının yanına gelmeye karar vermiş. İki ay önce Kurtköy’e gelen Elik, bir tekstil atölyesinde işe başlamış. “Ben 400 YTL istedim ama işi bilmediğim için 350 YTL vereceklerini söylediler. Üç ay sonra da sigortamı yapacaklar” diye konuşan Elik, bir süre sonra ücretine de zam istemeyi düşünüyor. Sabah 09.00’da işbaşı yaptığını, saat 19.00’a kadar yarım saatlik yemek molası dışında sürekli çalıştığını söylüyor. 10 saat çalıştıktan sonra çalışma devam ederse, fazla mesai ücreti almaya hak kazandığını belirten Elik, “Eğer fazla mesai olursa, eve daha fazla para gönderebilirim” diye düşünüyor.
Çalışın, çalışın, çalışın!
“Yeni olduğum için çok çalıştırıyorlar. Ne iş olursa yapıyorum. Sürekli ‘çalışın, çalışın’ diyorlar. Azarlıyorlar, hakaret ediyorlar” diye çalışma koşullarının zorluğunu anlatan Elik, İstanbul’a gelmeden önce bu kadar zor şartlarla karşılaşacağını düşünmediğini dile getirdi.
Tek isteğinin aile bütçesine katkı sunmak ve daha iyi koşullarda yaşamak olduğunu dile getiren Elik, bunun için yıllardır çalıştığını, ancak karşılığını alamadığını söyledi.
İşte çok yorulduğunu belirten Elik, günlerinin ev ile iş arasında geçtiğini dile getirdi. Pazar günleri izinli olduğunu belirtiyor, “O gün eniştemle Pendik sahiline inip dolaşıyoruz. Onun dışında hiçbir yere gidemedim. İstanbul’u akşam televizyondan görüyorum” diyor. Maddi durumu biraz düzeldiği zaman, gördüğü yerleri gezmeyi planladığını söylüyor. Elik, ücretini ayın 20’sinde aldığını, annesinin 250 YTL istediğini anlattı. “Mesailerle 400 YTL alırım. 250’sini eve göndereceğim; ablamın durumu da iyi değil, onlara da para vermem gerekir. Geri kalanla ay sonuna kadar idare edeceğim” diyen Elik, kendisi gibi Diyarbakır’dan gelen birçok gencin de aynı sıkıntıları yaşadığını anlatıyor. (İstanbul/EVRENSEL)
Ercan Karakaya

Evrensel'i Takip Et