14 Eylül 2009 00:00

Tehlikeli alış veriş


Obama yönetimi, İran ile sınır komşusu tek NATO ülkesi Türkiye’ye, 7.8 milyar dolarlık füze savar Patriot PAC-3 füze bataryaları ve aksamı satabileceği haberini değerlendiren uluslararası ilişkiler uzmanları, bu alış verişi birçok bakımdan eleştirdi.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. İlhan Uzgel, bu gelişmenin Obama yönetiminin geçmişteki güvenlik ilişkilerini devam ettirdiğini gösterdiğini dile getirirken, “Eğer Türkiye bu silah alımını gerçekleştirirse, AKP Hükümeti, dış politikaya dair iddialarıyla çelişmiş olacak” dedi. Doğu Konferansı Sözcüsü Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu ise, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nu bu konuda açıklama yapmaya çağırdı. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. İlker Aktügün ise, bu gelişmenin ABD’nin hem iç hem de dış politikasıyla ilgili olduğuna dikkati çekti.
UZGEL: ZAMANLAMA MANİDAR
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. İlhan Uzgel, “İkiye ayırmak gerekir. Bir defa bunun Amerikan dış politikasıyla ilgili bir yanı var. Obama yönetimi değişim iddiasıyla iktidara geldi, ancak geçmişten kalan özellikle güvenlik alanındaki bazı politikaları devam ettirmek zorunda. Şu anki Savunma Bakanı, Bush döneminden kalan bir isim” dedi.
Uzgel, ABD sisteminin kritik konularda bazı dengeleri olduğunu, Ortadoğu’yu da bu kapsamda değerlendirmek gerektiğini belirterek şöyle devam etti; “İran sorunu Bush döneminde çözülemedi. Hatta geriye gidildi. Şimdi Obama yönetimi de İran’ın tehdit olarak varlığını sürdürmeye çalıştığını göstermeye çalışıyor.” Prof. Dr. İlhan Uzgel, konunun Türkiye ile ilgili boyutunu değerlendirirken de, AKP yönetiminin geçmişin çatışmacı tutumunu terk ederek, ‘komşularla sıfır sorun’ esasına dayalı bir dış politikayı benimsediğini söylediğini hatırlatarak, “Bu gelişme, neredeyse 2002’den bu yana devam eden Türk dış politikasının ana ilkelerinin alt edildiğini, bir hayal dünyasında yaşandığını gösterir” dedi.
Uzgel, bu haberin Hürriyet gazetesinde, Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Tahran’ı ziyaretinden hemen bir gün sonra manşete taşınmış olmasının da manidar bir gelişme olduğuna dikkat çekti.
Uzgel, eğer bu silah alımı gerçekleşirse AKP yönetiminin de, silahlanma konusunda kendisinden önceki yönetimlerle aynı çizgiyi izlediğini söylemenin mümkün olacağını dile getirirdi. Uzgel, AKP’nin bu tür gelişmelerin fazla dışa vurmamasını tercih ettiğini belirterek, “AKP bu ilişkiyi düşük profilli götürmeye çalışıyor” yorumunu yaptı.
BEKAROĞLU: İLGİNÇ BİR GELİŞME
Doğru Konferansı Sözcüsü Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu ise, ABD’nin İran’ı bahane ederek, bölgeye savunma sistemleri yerleştirmek gibi bir çalışmasının öteden beri var olduğunu hatırlatarak, “Türkiye’nin bu şekilde gündeme gelmesi ilginç” dedi.
Türkiye’nin ilk kez İran’a karşı bu kadar büyük bir bütçe ayırarak bir savunma girişiminde bulunmuş olduğuna dikkati çeken Bekaroğlu, şöyle devam etti: Bu çok enteresan bir gelişmedir. Bugüne kadar söylenenlerin ötesinde geçiyor. Fiilen Türkiye ile İran karşı karşıya gelir. İddia edilenin aksine, aslında bu Türkiye ve bölgenin güvenliği için risktir. Türkiye’nin ‘komşularıyla sıfır sorun’ politikasına uymayacak bir şey. Sıfır sorun olan bir komşuya yönelik tarihin en büyük silah alımını yapıyorsan gülerler adama.
Bu gelişmenin ABD’nin kendi politikalarıyla uyumlu olduğuna da vurgu yapan Bekaroğlu, “ABD, bölgede komşulardan söz ederken, Ermenistan, Yunanistan, Suriye ve Irak’ı kast ediyor. İran başka bir yere konuyor. ABD İran’a karşı ‘Sunni Hilali’, ‘Ilımlı İslam’ gibi bir cephe oluşturuyor. ABD açısından ‘sıfır sorun’ bu cephenin tahkim edilmesi anlamına geliyor.”
Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, böyle bir silah alımının söylentisi karşısında bile Başbakan’ın ve Dışişleri Bakanı’nın çıkıp açıklama yapması gerektiğini söyledi. Bekaroğlu, “Eğer, ‘komşularla sıfır sorun’ politikasında samimilerse Dışişleri Bakanı Davutoğlu çıkıp açıklama yapmalı bu konuda” dedi.
AKTÜGÜN: RUSYA’YA KARŞI DA GÖZDAĞI
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. İlker Aktügün ise, konuyu şöyle değerlendirdi: “Haberin birkaç önemli noktası var. Her şeyden önce sekiz milyar dolarlık (yaklaşık 12 milyar TL) bu silah satışı gerçekleşirse iki ülke arasındaki tarihin en büyük silah satışlarından birisi olacak. Bu büyük satışın kuşkusuz bölgede oluşturulmak istenen yeni uluslararası dengelerle önemli bir ilişkisi var. Pentagon’un silah satışı için Kongre’den onay isterken “Bölgede barış ve istikrarın devamı için ABD’nin ortağı olan Türkiye’nin etkili bir savunma kapasitesine ulaşması ve bölgede askeri bir denge oluşturulması”nı gerekçe olarak sunması oluşturulmak istenen bu yeni dengenin ipuçlarını da veriyor. ABD açısından bölgede yeni bir dengeye ihtiyaç duyulmasında bir çok ayrıntının yanı sıra 3 temel gelişmeden söz edebiliriz: Obama hükümetinin kademeli olarak Irak’tan çekilme hazırlığında bulunması, İran’ın geliştirmekte olduğu nükleer enerji programı ve Rusya’nın Gürcistan’a müdahaleyle birlikte Kafkaslarda eski etkinliğine geri dönmesi. Bu üç önemli gelişme, Obama’nın Türkiye ziyaretinde de bir çok kez vurguladığı gibi bölgedeki tek NATO ülkesi olan Türkiye’nin ABD açısından önemini arttırıyordu. Dış politika açısından, bu büyüklükte bir füze savar sisteminin sadece İran’a değil Rusya’ya karşı da bir gözdağı olduğu açıktır.”
ABD İÇ POLİTİKASIYLA DA İLGİLİ
Bu satışı sadece dış politika hedefleriyle değerlendirmenin yanlış olacağını dile getiren Aktügün, şöyle devam etti: “Obama’nın iktidara gelişi, Bush döneminde ABD yönetiminde etkin roller üstlenen petrol ve silah sermayesi temsilcilerinin büyük ölçüde yönetimden tasfiyesi anlamını da taşıyordu. ABD’nin Irak’taki işgalinin sürmesini de destekleyen bu çevreler, Obama’nın politikalarına karşı, Kongre’de geniş bir muhalefeti harekete geçirmeye çalışıyorlar. ABD sağının Obama’ya yönelik en sert muhalefeti hiç kuşkusuz geçtiğimiz günlerde gündeme gelen ‘sağlık reformu’ projesi oldu. ABD sağı Obama’nın ‘sağlık reformu’ projesine karşı sokak etkinliklerini de harekete geçiren sert bir muhalefet yürüttü. Pentagon’un Türkiye’ye bu büyük silah satışı için Kongre’den onay istemesinin, tam da Obama’nın sağlık reformu için Kongre’den işbirliği istediği güne denk gelmesi herhalde basit bir tesadüf ile açıklanamaz.
ABD’deki silah şirketleriyle bağlantılı çalışan Füze Savunma Destekleme İttifakı (MDAA) Lobisinin Başkanı Riki Ellison’un ‘ABD’nin Türkiye’de dört ayrı üste füze kalkanı kurmak için çaba içinde olacağına inanıyorum’ açıklaması, Obama ile yıldızı bir türlü barışmayan güçlü silah sermayesinin bir pazarlık arayışı içinde olması olarak yorumlanabilir. Görünen o ki sağlık reformunda işbirliğine karşılık Obama’nın öne sürdüğü kart sekiz milyar dolarlık bir füze savar ihalesi.”


EN BÜYÜK FÜZE ALIMI HAZIRLIĞI
Obama yönetimi, İran ile sınır komşusu tek NATO ülkesi olan Türkiye’ye, 7.8 milyar dolarlık (yaklaşık 12 milyar TL.) füze savar Patriot PAC-3 füze bataryaları ve aksamı satabileceğini açıkladı. Konuyla ilgili açıklamada, bu tarihi silah satışı için “ABD’nin ulusal çıkarları için elzemdir” ifadeleri kullanıldı.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’a bağlı olan Savunma Güvenlik ve İşbirliği Dairesi (DSCA), Türkiye’ye, uzun menzilli hava savunma ve füze savar füze sistemleri satımı için Kongre’nin iznine resmen başvurdu. ABD’nin NATO ülkelerine yaptığı savunma satışlarında, DSCA’nın başvurularına iki hafta içinde Kongre’nin üst kanadı Senato’dan itiraz gelmezse satış izni otomatik olarak verilmiş kabul ediliyor.
DSCA açıklamasında, potansiyel satışın, 13 ateşleme bataryası, 72 PAC-3 füzesi, çeşitli başka füze türleri ve ilgili diğer sistemleri içerdiği bilgisi yer aldı.
‘ABD’NİN ÇIKARI İÇİN ELZEM’
Açıklamada, “Türkiye, bölgede ABD’nin barış ve istikrarı sağlamada ortağıdır. Bölgede kabul edilebilir bir askeri denge sağlamaya katkı çerçevesinde NATO müttefikimize, güçlü, kendini savunma kapasitesine sahip olmada yardım sağlamak ABD’nin ulusal çıkarı için elzemdir. Bu önerilen satış da bahsedilen bu amaçlarla tutarlıdır” denildi. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, yapmayı planladığı bütün yabancı askeri satışlarını, kanunlar gereği Amerikan Kongresi’ne bildiriyor.
(İstanbul/EVRENSEL)
Fatih Polat

Evrensel'i Takip Et