20 Ocak 2010 00:00

Önce tehdit sonra eylem

Çanakkale Çevre Platformu Sözcüsü Hicri Nalbant’a dönük bölgede demir-çelik, termik santral ve enerjiyle ilgili işletmeleri bulunan İÇDAŞ şirketi çalışanları tarafından yapılan protesto eyleminin yankıları sürüyor.

Paylaş

Çanakkale Çevre Platformu Sözcüsü Hicri Nalbant’a dönük bölgede demir-çelik, termik santral ve enerjiyle ilgili işletmeleri bulunan İÇDAŞ şirketi çalışanları tarafından yapılan protesto eyleminin yankıları sürüyor. Nalbant, protesto eyleminden önce İÇDAŞ’ta örgütlü olan Türk Metal Sendikası yöneticileri tarafından tehdit edildiğini söylerken, sendika yöneticileri ise olayın tesadüfen geliştiğini ileri sürdüler.
Geçtiğimiz pazar günü Çanakkale Çevre Platformu Sözcüsü Hicri Nalbant’ın Lapseki’de bulunan evinin önünde, sayıları 250 civarında olan İÇDAŞ çalışanları tarafından protesto gösterisi yapılmıştı.
TÜRK METAL PARMAĞI
Konuyla ilgili görüştüğümüz Nalbant, Türk Metal Sendikası yetkilileri tarafından tehdit edildiğini söyledi. Nalbant, kendisine yönelik tehditle ilgili şunları anlattı: “Türk Metal Sendikası’ndan beni arayarak görüşmek istediklerini söylediler. Ben de Lapseki’de oturduğum için ‘Lapseki Öğretmenevi’nde görüşelim’ dedim. Perşembe günü görüşmeye dört kişi geldiler. Dışarıda görüşmek istemeleri beni şüphelendirdi. İçeride görüşmekte ısrar ettim. Söze zaten tehditkar ifadelerle başladılar. Bana ‘Ekmeğimizle oynuyorsunuz, insanlar sizin yüzünüzden aç kalacaklar’ gibi sözler edince, ben de kendilerini ‘Konuşacaksak önce üslubunuzu değiştirmeniz lazım’ diye uyardım. Kendilerine, termik santrale ve diğer yaşamı kirleten sanayi kollarına neden karşı çıktığımızı anlattım. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini karartmaya kimsenin hakkı olmadığını söyledim. Bu kişiler anlattıklarıma aldırış etmeyerek, giderken de tehditlerini sürdürdüler. Dört kişinin üçü sendikacı imiş ama dördüncünün kim olduğu belli değil.”
EYLEM PLANLI
Pazar günü evinin önünde yaşanan olayın planlı bir olay olduğunu belirten Nalbant, o gün yaşananlarla ilgili şunları söyledi: “Pazar günü dışarıdan gelen gürültülerin önce maç için olduğunu sandım. Atılan sloganlarda adımın da geçtiğini görünce pencereden baktığımda, evimin yaklaşık 500 metre uzağında kortej oluşturan 200-250 kişilik bir grubun, slogan atarak evime doğru yürüdüğünü gördüm. Dışarı çıkmamı istediler. Taşkınlıkların sürmesi üzerine polisi aradım. Yarım saat süren eylem boyunca polis herhangi bir müdahalede bulunmadı. Grubun dağılmasının ardından, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek, daha önceki tehdidin yanı sıra bu son saldırı ve taciz olayı ile ilgili suç duyurusunda bulundum.”
ZORUNLU KATILIM
Tacizin ardında İÇDAŞ’ın olduğunu ileri süren Nalbant, “İşçiler eyleme katılmaları yönünde tehdit edilmiş. Katılmazlarsa işten çıkarılacakları söylenmiş” dedi. Şirketin Kemer köyünde kurmayı planladığı termik santralle ilgili ÇED toplantısı yapacağını aktaran Nalbant, son yaşananlardan sonra güvenlik endişesi duyduklarını, bu nedenle büyük olasılıkla toplantıya katılmayacaklarını söyledi. Nalbant, önümüzdeki günlerde geniş katılımlı bir basın açıklaması yapacaklarını dile getirdi.
Nalbant’a yönelik tacizin ardından Çanakkale Çevre Platformu, sorumlularla ilgili yasal işlemlerin başlatılması için Çanakkale Valiliği’ne dilekçe verdi. (İzmir/EVRENSEL)

SENDİKA: TAMAMEN TESADÜF

İÇDAŞ’ta örgütlü olan ve sadece Türk Metal Sendikası yöneticileri ise iddiaları reddettiler. Türk Metal Biga Şube Başkanı Osman Aktur, üyelerinin Nalbant’a yönelik eylemlerini tamamen tesadüfen gelişmiş bir olay olarak açıkladı. Nalbant’ın Lapseki’de oturduğunu dahi bilmediklerini ileri süren Aktur, “Lapsekispor’un maçı için Biga’dan işçi arkadaşlar Lapseki’ye gitmişler. Maça giderken daha önce Nalbant’ı tanıyan arkadaşlardan bazıları ‘Ekmeğimizle oynayan Hicri Nalbant burada oturuyor. Onu da protesto edelim’ dediler. Olay bu. Zaten iki dakikalık bir şeydi. Kendisini görmedik bile” diye konuştu. Aktur, Lapseki Öğretmenevi’nde yapılan görüşmede ise Nalbant’a dönük herhangi bir tehditkar sözü olmadığını ileri sürdü. Aktur, termik santralin zararları, yaşama etkileri konusunda ise “Bizim bilimsel çalışmalardan haberimiz yok. Ama devlet bu yerleri istimlak ederek İÇDAŞ’a verdi. Buraların bütün raporları yapılmıştır” dedi. Aktur, Kemer köyünde yapılacak ÇED toplantısı ile ilgili işçilere bir çağrıları olmadığını dile getirerek, “Çağrımız yok, ama öğlenden sonra ne olur bilemem. İşveren yaparsa çalışanlar olarak katılırız” diye konuştu.
İÇDAŞ Şirketler Yatırım Grup Başkanı Ahmet Zorlu ise olayın şirketleriyle organik bir ilişkisinin de olmadığını iddia etti.
Özer Akdemir
ÖNCEKİ HABER

Dicle ve Munzur’u kurtarın!

SONRAKİ HABER

UFUK

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...